Röportaj: Koray Kamacı

İçişleri Eski Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sn. Saadettin Tantan ile hem gündeme dair, hem Ortadoğu hem de Yurt Partisi’nin önümüzdeki seçimlerde ne yapacağını, Türkmenlerin durumunda Türkiye'nin takındığı tavır, Türkiye'deki güvenlik mimarlğı ve Yurt Partisinin herhangi bir parti ile birleşme olasılığının olup olmadığını konuştuk. Sn. Saadettin Tantan kendisi ile yaptığımız röportaj da çok önemli açıklamalarda bulundu.

Koray KAMACI: Efendim öncelikle Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye’nin bu noktada nasıl bir konumda olduğu hususuna değinebilir miyiz?

Saadettin TANTAN:
11 Eylül saldırısı ile başlayan olaylar zincirine baktığımızda özellikle Afganistan ve Irak’ın işgali ile birlikte yine Pentagon’un çalıştığı yedi ülkenin işgal edilmesi yani Libya’dan başlayarak Sudan, Tunus, Irak ve Suriye gibi ülkelerin işgali gibi uzun bir süreç vukuu buldu. Bunlardan uygulamaya geçen en belirgin örnek olarak Afganistan ve Irak işgali verilebilir. Tabi bu işgaller süreci içerisinde Büyük Ortadoğu Projesi olarak ismi de kamuoyu ile örtüşen bir proje çerçevesinde, dikkat ederseniz bugün gelinen noktada Libya’da halk Nato’ya karşı savaşıyor. Yani orda malum bir katliam yaşandı ve gelinen noktada Libya halkı Nato’ya karşı savaşan bir halka dönüştü. Yani ,sözde, demokrasi getireceğiz diyenler işi daha da kötüye götürdü. Halk birbirine girdi ve gelinen noktada olanlar malum… Orada şimdi büyük bir kaos yaşanmakta ve Türkiye de Libya da dışlanmış vaziyette! Türkiye çok büyük zarara uğradı. Türkiye siyasetine karşı büyük bir kin ve öfke var. Şimdi Tunus’a geliyorsunuz, Tunus biraz daha Fransa ile ilişkilerinden dolayı Batı’ya daha yakın bir ülke ve orada da biraz sıkıntılar var, seçimler vs yapıldı. Ancak Tunus’ta mali ve ekonomik anlamda büyük sıkıntılar mevcut. Baktığımız zaman Mısır’da da Müslüman Kardeşler aracılığı ile Mursi’yi iktidara taşıyan Amerika idi. Ama bunu maalesef bazı kesim görmezden geliyor veya inanmak istemiyor. Ancak Mursi’yi indiren de yine Amerika, İsrail ve İngiltere üçlüsü oldu ve daha sonra Sisi iktidara getirildi ve şimdi orası da pek rahat değil. Büyük Ortadoğu Projesinde Batı’nın yanında yer alan Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Türkiye arasında aslında büyük bir uyuşmazlık var. Suudi Arabistan ve Türkiye’nin uyuşmadığı en önemli mesele de Mısır politikasıdır. Libya, Tunus ve Mısır olaylarında Katar’ın büyük bir rol aldığını görüyoruz. Katar’da lider değişti, babasının yerine oğlu geçti; çünkü politika değişikliği gerekiyordu ve bir anda oğlunu geçirdiler. Oğlu ise daha çok rahat kullanılan bir iradede…
Türkiye, Suriye politikasında büyük bir yanılgıya düştü. Suriye politikası da malum ülkelerin ortak politikasıydı. Esad’ın düşürülmesi amacı vardı; fakat Esad’ı sahiplenen Rusya, İran ve dolaylı yönden Çin, bu malum ülkelerin planlarını zora soktu. Suriye’nin etnik ve mezhep yapısı da her şeye rağmen Esad’ın düşmesini engelledi. Daha sonra Suriye politikasında, Suriye’den kaçıp yabancı ülke servislerinin güdümünde olan SURİYE ULUSAL KONSEYİ de bir türlü anlaşamadı; çünkü ülkeler isyandan sonra rejimde söz sahibi olmak için kendi aralarında da anlaşamadı. Bu süreçte ÖZGÜR SURİYE ORDUSU’nu eğitiyoruz diye sağdan sola Dünya’nın her tarafından yabancı servislerin de kullandığı, Türkiye’nin de bildiği insanlar geldi ve adına İŞİD demeye başladılar. İslam Devleti’nin adını kirletmek için böyle bir şey yapıldı. Tabii ki orada EL-NUSRA gibi, İSLAMİ CİHAT gibi bir sürü örgüt var. Tam da bu süreç içerisinde İslam ülkelerine baktığımızda VAHABİLİK’in ön plana çıktığını görüyoruz. Bütün bu gruplara bu şekilde her yerden taraftar ve militan sağlandığını görmekteyiz. Türkiye’den de birçok isim-oluşum altında oraya giden gençler var.

Koray KAMACI: Bölge kuşatmasından bahsettiniz. Hazar Havzası’ndan başlayarak Ortadoğu eksenli Doğu Akdeniz bunun en önemli ayağı dediniz. Kıbrıs en önemli sorun gibi burada. Bu konuyu biraz daha aydınlatabilir misiniz bizim için?

Sadettin TANTAN:
Kıbrıs’ı ele geçirmek istiyorlar, Kıbrıs’tan pay istiyorlar. Avrupa Birliği Kıbrıs’ı kılçıksız yutmak istiyor; Amerika da oradan üs istiyor, orayı kullanmak istiyor. Nükleer santralin anahtarının Rusya’ya teslim edilmesi de başka bir konu; çünkü sizin hiçbir etkiniz olmuyor. Doğu Akdeniz’de de ABD Kıbrıs’a çivi çaktırmıyor, Kıbrıs zenginliklerinden istifade edemiyor. Zaten Irak petrollerinin Suriye’nin kuzeyinden açılacak bir koridorla Akdeniz’e akıtılmak istenmesi ve AYN EL ARAB’ın üç tampon devletinin, oradaki Kürtlere kurdurulmak istenmesi de başka bir projedir. O petrolün oraya akıtılması için hepsi koordineli bir proje. IŞİD de bu proje içersinde kullanılan taşeron örgüt.
 
Koray KAMACI: Türkmenlerin durumunda Türkiye hiçbir siyasi tavır takınmadı. Sizin fikriniz nedir bu hususta?

Sadettin TANTAN:
Türkiye devleti, Türkmenler için gerekli çalışmaları yaptı. Türkleri bir araya getiremedik, o yüzden geçmişten gelen sıkıntılar vardı. Yeni yeni bir araya gelmeye başladılar. Ama burada Avrupa Birliği açısından, güvenlik mimarlığı açısından güvenlik mimarlığını Nato’ya teslim ettiler. Bunun da yeterli olmadığı açığa çıktı.

Koray KAMACI:  Türkiye’nin güvenlik mimarlığı var mı?

Sadettin TANTAN:
Türkiye’de güvenlik mimarlığı yok, bu konuda eylemsel açıdan güvenlik kollarının ve teşkilatlarının görev ve tanım değişiklikleri olması gerekir. Avrupa Birliği ile alakalı çalışmalarda da bu konuyla ilgili proje çalışmaları vardı, ama yarım kaldı; çünkü yüksek teknolojik imkânlar gerekiyordu. Sınır güvenliği açısından da gerekliydi.
 
Koray KAMACI: Yurt Partisi 2015 seçimlerinde ne gibi bir strateji izleyecek ve neler yapacak?

Sadettin TANTAN:
Öncelikle Türkiye’nin imkan, kabiliyet ve kapasitesi bakımından, Türkiye’nin bu kapasiteyi kendi ülkesi ve halkı için kullandığı takdirde ve bunu kullanabilecek nitelikli kadrolarla Türk halkının önüne gelirse, halka da yapacağı projeleri ile kendini kabul ettirirse iktidar olduğunda bu tutsaklığı ve girdabı ve de muhtemel çöküşü bir anda ortadan kaldırabilir. Çünkü halka vereceği güvenle halkla birlikte hareket eden bir siyasi yapı ülkede çok büyük işler yapabilir. Yurt Partisinin stratejisinde ise bireyin hak ve özgürlükleri, onun çocukluğundan ölümüne eğitiminden, sağlığından, yemesinden içmesinden, okumasından ve iş bulmasına kadar bütün bu sistemin alt yapısını bireyin hizmetine sunabilecek yapıyı oluşturmak var. Siz zihinsel anlamda bireyi özgürleştiremezseniz ve bu yapıya kavuşturamazsanız eğer, siz ne yaparsanız yapın tepeden inme hiçbir şey yapamazsınız. Aslında bizim yönetim şeklimiz belli: halkın kendi kendini yönetmesi! Halkın kendi kendini yönetmesi için bilinçli olması gerekiyor. Bilinçli bir toplum yaratılması da, onun kendi hizmetine sunulan alt yapılarla olur. Kültürel manada da bunlar önem teşkil ediyor. Bu kültürel yapıda, insanın vatanını sahiplenmesi, geçmişini sahiplenmesi, geleceğini sahiplenmesi vs. bütün bunlar güzel projeler üretmek için sağlam zemin teşkil eder. Siz istediğiniz kadar yasa çıkarın, kültürel alt yapınızı ortadan kaldırırsanız hiç bir şey yapamazsınız.
 
Koray KAMACI: Peki efendim son olarak şunu sormak istiyorum. Bu aralar malum epey parti kuruldu. Yurt Partisi seçimde herhangi bir parti ile birleşmeyi düşünüyor mu?

Sadettin TANTAN:
Bizim ilkelerimiz ve her şeyimiz belli. Yurt Partisi halka açık bir parti. Yurt Partisinden kim aday olmak istiyorsa gelebilir; yani biz kimseye kapalı değiliz. Birleşme diye baktığınız zaman, biz dediğim gibi bütün siyasi partilere açığız. Ancak bizim ilkelerimiz açık ve net. Biz kimlikli siyasetten yanayız, kaliteli siyasetten yanayız, dürüst bir siyasetten yanayız ve karakterli siyasetten yanayız. Geçmişte yaptıklarımız bellidir. Biz hiçbir zaman kimliksiz siyasetten yana olmadık. Yüksek karakterli bir siyasetten yanayız. Halka asla yalan konuşamayız. Beni tanıyanlar bunu iyi bilir. Biz halkı aldatamayız. Nitekim böyle bir siyasi yapıda kim gelecekse buyursun gelsin bizim kapımız açık. Yurt Partisi halka ait bir parti. Son olarak belirtmek gerekirse bizim kapımız namuslu, dürüst, kimlikli, karakterli vatan evlatlarına sonuna kadar açık. Bu anlayıştaki siyasi partilere de kapımız açık. Türkiye’nin çıkışı bu şekilde bir nevi Kuvay-i Milliye ruhudur.
 
Koray KAMACI: Efendim çok teşekkür ederim, bu güzel röportajı bizi kırmayarak bizimle yaptığınız için. Şahsım olarak başarılarınızın devamını dilerim. Umarım memleketimiz için hayırlısı ne ise o olur…