Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 2015 genel seçimlerinin yeni Türkiye'nin inşası için bir milat teşkil ettiğini belirterek, "Bu seçimlerde çıtayı daha yükseklere çekmek zorundayız" dedi.

Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Mediha Engizer Kız Teknik ve Meslek Lisesi'nde gerçekleştirilen AK Parti Maltepe ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce yapılan mitingde Maltepe'yi hınca hınç dolduran tüm Maltepelilere teşekkür ederek sözlerine başladı.

Partilerin birbirini tetikleyeceğini, birbirinin devamı gibi algılanabileceğini ifade eden Akdoğan, şunları kaydetti:

"Ama aslında bir harekettir bunlar. Yani AK Parti'nin davası Menderes'in de davasıdır, Özal'ın da davasıdır, Erbakan'ın da davasıdır. AK Parti aynı hareketin aynı yolun yolcusudur. Aslına bakarsanız İttihat ve Terakki'den bu yana iki ana akım vardır, iki ana hareket vardır. AK Parti bu yüzden köksüz bir hareket değildir. Ülkenin tarihi, manevi köklerine dayanan değişimci, Türkiye'yi dışarıya açmaya çalışan demokrat bir çizgiyle Türkiye'nin tarihini inkar eden, Türkiye'yi içe kapamaya çalışan değişime direnen bir zihniyet arasında bu mücadele devam etmektedir."

Akdoğan, AK Parti'nin nasıl bir hareket olduğunun çok iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu bir parti meselesi değil arkadaşlar, biz sadece bir parti başarılı olsun, birileri belli makamlara gelsin diye uğraşmıyoruz. Eğer bugün Gazze'de bebekler dua ediyorsa, Bosna'da yaşlılar dua ediyorsa, Somali'de mağdurlar, muhtaçlar dua ediyorsa, Pakistan'da, Afganistan'ta insanlar 'Aman AK Parti'nin başına bir şey gelmesin' diye dua ediyorsa bunu çok iyi anlamamız lazım. Biz nasıl bir siyasi hareketiz? Niçin sadece Türkiye'deki değil dünyanın birçok bölgesindeki insanlar AK Parti'nin geleceğini umursuyor, dert ediniyor, Türkiye'yi takip ediyor. Bir şeyi anlamamız lazım. Anlamalıyız ki bunun sadece bir parti meselesi olmadığını daha iyi göreyim. Bunun Türkiye'nin mukadderatı meselesi olduğunu, onun da ötesinde bölgesel bir mesele olduğunu, bölge insanının mazlumların, mağdurların meselesi olduğunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Bu yüzden sorumluluğumuz çok fazla"

2015 seçimleri

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 2015 seçimlerine değinerek, "Bu seçimler (2015 seçimleri) yeni Türkiye'nin inşası için bir milattır. Bu seçimlerde daha fazla çalışmak, çıtayı daha yükseklere çekmek zorundayız" diye konuştu.

Maltepe'de yapılan seçimlerde yüzde 38 ve 42 oranlarında oylar aldıklarını dile getiren Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Arkadaşlar biz buna mahkum değiliz. Artık yüzde 50'leri zorlamak durumundayız. Elbette bunlar da küçümsenecek oylar değil. Burada seçim kaybetmemiz bizim başarısızlığımızdan ziyade karşımızdakilerin nasıl ittifak ettiğinin, birleştiklerinin, farklı farklı yollara yöntemlere başvurduklarının da bir neticesi. Elbette bunu da görmek zorundayız. Biz kimseye küsemeyiz, kızamayız vatandaş bizi tercih etmedi diye kırılamayız. Biz vatandaşımızı doğru anlayacağız, tabloyu doğru okuyacağız. Daha fazla nasıl oy alabiliriz? Halkın gönlüne nasıl girebiliriz? Mesele sadece seçim kazanma meselesi değildir, gönüller kazanmak meselesidir. 'Türkiye kazansın, biz kaybetmeye razıyız' dedik. Ama diğerleri ne diyor 'AK Parti kaybetsin de Türkiye'ye ne olursa olsun' diyor. Biz böyle sorumsuzca davranamayız. Biz 'yani AK Parti kaybetsin de Türkiye'ye ne olursa olsun' diyen o sorumsuz anlayıştan olamayız. Biz ülkemizi düşünmek zorundayız. Ülkemizin geleceğine göre hareket etmek zorundayız."

Akdoğan, siyasetin bir mücadele olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Maltepe'de seçimi kazanamadık mı daha çok çalışacağız. Siyaset sadece hizmet etmek değil. Siyasete hizmet kavramını da biz getirdik. Vizyonu, projeyi, reformu biz kazandırdık. Siyaset denilince artık hizmet siyaseti akla geliyor. Ama siyasetin bir de mücadele kısmı var. Dik duracaksın, kararlı olacaksın, korkmayacaksın, ileriye doğru atılacaksın. Biz işte bu mücadeleyi verdiğimiz için bugün ayaktayız. Çetelerle, mafya, karanlık odaklarla üzerimize geldiler. Türlü türlü oyunlar kuruldu. Türlü türlü tuzaklar, kumpaslar kuruldu. Darbeciler karşımıza çıktı. Kapatma davalarıyla uğraştık. Bunların hepsine karşı dik duran bir AK Parti var. İçeride dışarıda kim varsa karşımıza dikildi. Ama başarılı olamadılar çünkü millet bizim yanımızdaydı. Çünkü biz haklıydık, korkmadık, şapkamızı alıp gitmedik, dik durduk. Milletin emanetine, milletin iradesine sahip çıktık. Bütün vesayetçi odaklarla mücadele ettik."

"Paralel yapı sadece bu değil"

Akdoğan, paralel yapıya değinerek, "17 Aralık komplosu, daha önce yaşananlar milletin iradesine musallat olan devlet gücünü kullanarak devlete operasyon çeken şer odakları, bu bir paralel yapı. Ama paralel yapı sadece bu değil derin devlet çeteleri, Ergenekonvari yapılanmalar, darbeci zihniyet o da bir paralel yapıydı" diye konuştu.

KCK, terör örgütü uzantıları, alternatif devlet otoritesi tesis etmeye çalışanlar, bunların hepsinin paralel yapı olduğunu anlatan Akdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bunların hiçbirine müsamaha göstermeyiz. Milletin emanetine sahip çıkarız. Milletin iradesini ezdirmeyiz. Bu mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Siyaset zor iş. Maltepe'de çok çalışalım, uğraşalım, mücadele edelim diyoruz. Bakın doğu ve güneydoğuda siyaset yapan AK Partililerin işi kolay değil. Kardeşi öldürülüyor, çocukları kaçırılıyor, parti binası yakılıyor. İşte son olaylarda gördünüz oralarda siyaset yapan bir AK Parti var. Biz AK Parti ailesi olarak AK Parti camiasının fertleri olarak dayanışma içinde kaynaşma içerisinde hep birlikte bu mücadeleyi vermek zorundayız. Bunlar baasçı zihniyet, bunlar ceberut bir anlayış. Dibinde ot bitirmeyen hiçbir farklılığa müsamaha göstermeyen bir anlayış var karşımızda."

"Dönüştüremedikleri Kürtleri göç ettirmek istiyorlar"

Akdoğan, Kobani bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösteriler sebebiyle Türkiye'de ortalığın yakılıp yıkıldığını belirterek, "Sanmayın ki bu kontrol dışı bir harekettir. Bu bilinçli bir strateji, kendileri gibi düşünmeyenleri bölgeden kaçırtmak istiyorlar. Dönüştüremedikleri Kürtleri göç ettirmek istiyorlar. Destek olmayan iş adamlarını, esnafı, diğer partileri, STK'ları kim varsa kendinden olmayanları adeta bölgede etnik temizlik, sosyopolitik bir temizlik yapmak istiyorlar" diye konuştu.

Buna karşı direnenin sadece AK Parti olduğunu vurgulayan Akdoğan, şunları kaydetti:

"Biz birlik siyaseti yapıyoruz. Alevilerin partisi, Kürtlerin partisi, dindarların partisi, biz herkesin partisiyiz. Biz Şırnak'ta da varız Edirne'de de varız. AK Parti Türkiye'nin bütünlüğünün, sigortasıdır, teminatıdır. Bugün AK Parti'yi denklemden çekip alın Türkiye'nin bütünlüğünü sağlayacak bir siyasi parti yok. Sorumluluğumuzun farkında olalım, zor iş mücadele etmek gerekiyor, korkmamak çok çalışmak gerekiyor. Türkiye'nin bekası bütünlüğü için bunları yapmak zorundayız. Bunun için çözüm sürecini başlattık. Akan kan dursun dedik, akan gözyaşı dinsin dedik. Onbinlerce vatan evladı toprağa düştü. Yüz milyarlarca dolarlık ülke imkanı, kaynak sizin cebinizden çıktı heba oldu. Toplumsal fay hatları harekete geçti, kırılmaya başladı. 'Sosyal travma yaşanıyor bu gidişe dur diyelim' dedik  ve çözüm sürecini başlattık."

Akdoğan, ne zaman sonuca yaklaşılsa birilerinin harekete geçtiğini dile getirerek, açılım, milli birlik kardeşlik sürecinde, Oslo sürecinde, çözüm sürecinde ne zaman sonuca yaklaşılsa bazı mahfillerin ortalığı karıştırmaya başladığını söyledi.

"Reşadiye saldırı oldu, diğerinde Silvan saldırısı oldu" diyen Akdoğan, şöyle devam etti:

"MİT Müsteşarına yönelik tezgahlar kuruldu. Türkiye ne zaman şaha kalkmak istese birileri devreye giriyor. Geçen yıl dev projeler hayata geçti. Marmaray'ı açtık. Üçüncü köprü, üçüncü havalimanı dev projeler hayata geçerken çözüm süreciyle terör örgütü Türkiye'yi terk etmek noktasına gelmişken hemen birileri harekete geçti. Gezi olayları üzerinden bir kalkışma denendi. Arkasından 17 Aralık komplosu. 30 Mart'ta kim varsa bir araya geldiler. 'Tayyip Erdoğan'dan kurtulursan her şeyden, hepsinden kurtuluruz' dediler. Ama başaramadılar. Cumhurbaşkanı yaptırmamak istediler, başaramadılar. Cumhurbaşkanlığından sonra 'AK Parti'yi nasıl karıştırırız, nasıl fitne sokarız' dediler, başaramadılar. Ben her birinize gönülden teşekkür ediyor, tebrik ediyorum. Dik durduğunuz Tayyip Erdoğan'a sahip çıktığınız için. AK Parti'nin bu şanlı yürüyüşünde bütünlüğünüzü muhafaza ettiğiniz için."

AK Parti ailesinin ahlaki bir duruş sergilediğini dile getiren Akdoğan, "Bu süreç böyle tıkır tıkır işlediyse bu bir Tayyip Erdoğan'ın liderlik başarısıdır, iki sizin ahlaki duruşunuzdur. Evet AK Parti ANAP olmadı, Doğru Yol olmadı bambaşka bir siyasi hareket olduğunu, erdemliler hareketi olduğunu gösterdi. Hiçbir beklentilerine ulaşamadılar" diye konuştu.