Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’nin İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle suçlandığı davada tanık olmayı kabul eden Türk ve İran işadamı Rıza Sarraf'ın New York’ta devam eden duruşmada mahkeme salonuna alındığı bildirildi.

Hürriyet'ten Razi Canikligil'in aktardığına göre, Amerikan gizli servisi FBI’ın tercümanı Bülent Bulut’un dinlenmesinin ardından yargıç Richard Berman 2 dakika ara verdi. Bu sırada jüri yan odaya alındı.

Rıza Sarraf ayakları kelepçeli ve hapishane giysisiyle bu sırada içeri alınıp tanık koltuğuna oturtuldu. Hakkındaki suçlamaları kabul edip savcılıkla işbirliği yapmayı kabul eden Sarraf önce savcılar, sonra da eski Halkbank yöneticisi Hakan Atilla’nın avukatları tarafından sorgulanacak.

New York'taki duruşmayı takip eden Law360 muhabiri Pete Brush'un duruşma salonundan aktardıklarına göre, Sarraf'ın ifadelerinden satırbaşları şöyle:

  • Savcılığa karşı üç yükümlülüğüm var, gerçekleri söylemek, ABD hükümetiyle işbirliği yapmak ve bundan sonra asla suç işlememek.
  • ​Mart 2016’da tutuklandığımda FBI’ya doğruları söylemedim. Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuktan sonra şoka girmiştim. Doğru yanıtları veremedim. Çok korkmuştum.
  • ABD hükümeti bana hiçbir af sözü vermedi. Cezama hakim karar verecek.  Savcılıkla işbirliği, sorumluluğumu kabul edip hapisten çıkmanın en hızlı yoluydu.
  • Otelde falan kalmıyorum. Kesinlikle hareket özgürlüğüm yok. FBI gözetimindeyim. Hapisteyken bir gardiyana içki ve cep telefonu kullanımı için rüşvet verdiğim doğru.
  • Türkiye’ye iade edilmem için avukatlar tuttum. Olmayınca suçumu itiraf etmeye karar verdim.
  • İranlılar petrol ve doğalgaz satışından elde ettikleri paraları kullanamıyordu yaptırımlar yüzünden. Uluslararası ödemelerini yapamıyorlardı. Mehmet Hakan Atilla Halkbank’ta yaptırımlar konusundaki en bilgili adamdı.
  • ​Aktif Bank bana İran'la iş yapacak müşterilerin hesap açmak için özel bir izin almam gerektiğini söyledi.
  • (Eski AB Bakanı) Egemen Bağış Aktif Bank'ta hesap açmam için bana yardım etti.
  • 2010 ve 2011 yıllarında İran Merkez Bankası Başkanı Mahmud Bahmani ile görüşmeler yaptım. İran Merkez Bankası'na finansal hizmet konusunda anlaşmaya vardık.
  • Aktif Bank Genel Müdürü ile görüşmeden sonra hesap açtım. Hesap 5-10 milyon Euro ile başladı (günlük işlem hacmi).
  • İran Merkez Bankası ile yaptığımız anlaşmanın bozulmasından sonra aralarında Hüseyin Necefizade'nin de bulunduğu Bank Mellat yetkilileriyle görüşüp Amerikan yaptırımlarını delmeye başladık.
  • (Aktifbank gelirinin önemli bir kısmını karşılıyor muydu? sorusuna) Kesinlikle evet.
  •  Halkbank ile ilişkim 2012 yılında başladı fakat bağlantılarım daha eskiye dayanıyordu. 
  • Eşim (Ebru Gündeş) Türkiye'de ünlü bir sanatçı olduğu için hep göz önünde olan bir kişiydim. Bu yüzden (Halkbank eski Genel Müdürü) Süleyman Aslan ile çalışmak için fazla görünürde olan biriydim. Aslan bu nedenle benimle çalışmak istemedi.
  • ('Aslan sizi geri çevirdikten sonra neden Zafer Çağlayan ile iletişime geçtiniz?' sorusuna cevaben) İletişime geçtim çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin Ekonomi Bakanıydı.​
  • Çağlayan'a 45 ila 50 milyon euro arasında bir rüşvet ödedim.​ Öteki para cinsleri bu meblağın dışında. Çağlayan, İran ile yapılan işlerden yüzde 50 kar payı istedi.

Sarraf duruşmaya verilen aranın ardından tanık olarak mahkeme salonuna geri döndü. Duruşmanın ilk kısmında Sarraf'ın ayaklarında yer alan zincirlerin çıkarıldığı aktarıldı. (Sputnik Türkiye)