TBMM

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Süngü Tepe Üs Bölgesi'ndeki bir mühimmat deposunda milleti acıya boğan bir patlama meydana geldiğini, 7 Mehmet'in şehit olduğunu, 25 Mehmet'in de yaralandığını anımsattı.

Yeni bir mühimmat depo felaketine maruz kalınmasının düşündürücü ve yürek yaralayıcı olduğunu belirten Bahçeli, "Demek ki 2012'deki Afyonkarahisar faciasından gerekli ders ve sonuçlar çıkarılamamıştır." diye konuştu.

Patlamanın makul ve mantıklı izahını sabırla beklediklerini aktaran Bahçeli, "Tunceli Nazımiye'de donmak, Hakkari Şemdinli Süngü Tepe'de yanmak kaderimiz olmamalıdır." ifadesini kullandı.

Bahçeli, 11 Kasım 2018 Pazar günü, Şırnak'ın Görmeç köyü kırsalında 2 kahraman askerin şehit olduğunu hatırlatarak, tüm şehitlere Cenab-ı Allah'tan rahmet diledi.

"PKK eşittir YPG'dir"

ABD'nin YPG'yi kollayıp PKK'yı hedef haline getirmesinin "tamamen kandırmaca, yeni bir aldatma serüveni" olduğunu belirten Bahçeli, "Dünya alem bilmektedir ki PKK eşittir YPG'dir. YPG'yi kuran ve kumanda eden Kandil ve mücavir alanlarda mukim PKK terör örgütüdür." dedi.

ABD ile YPG arasında Irak ve Suriye'nin paylaşılması hususunda derin bir anlaşma, alçak bir paslaşma olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Açık ve ortadadır ki PKK'lı teröristlerin başına ödül koymak, PYD/YPG'yi perdelemek, gözlerden uzak tutmak demektir. Ederi 12 milyon dolar olduğu ilan edilen canilerin işin özünde bizim nezdimizde delikli kuruş kadar değeri yoktur. 1 dolarlık FETÖ'cüler neyse YPG'li ve PKK'lı teröristler aynısıdır. ABD bölgemizde karıncayı bile izlerken, herkesi gözetlerken, kimin ne yaptığını takip ederken 3 PKK'lının yerini mi bilmeyecektir? Eğer bilmiyorlarsa, eğer görmüyorlarsa ya uyduları bozulmuş ya da gaflet uykusuna bulanmışlardır." değerlendirmesini yaptı.

"ABD yönetimi YPG'yi saklayıp PKK'yı sobelemekle milletimizin gözünü boyayacağını, akılları çeleceğini, sempati uyandıracağını zannetmesin." diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"YPG demek PKK demektir, ölüm demektir, bebeklere sıkılan kurşun, mazlumlara hıyanet demektir. YPG'yi PKK'yla savaştırmaktan bahsedenler zeka özürlü değilse, kesinkes riya ve yalan kapanına sıkışmışlardır. YPG'nin yuları Kandil'in elindedir. YPG de teröristtir, PKK da teröristtir. Aralarında hiçbir fark yoktur. Sahneye sürülen yeni ve vandal oyuna Türkiye asla düşmeyecektir. YPG'yle birlikte planı yapılan sözde Kürdistan devletine, hatta büyük İsrail tasarımına Türkiye Cumhuriyeti bedeli ne olursa olsun izin vermeyecektir. PKK'nın isim olarak miadı dolmuş, bütün cinayet ve hıyanet müktesebatı YPG'ye devredilmiş olabilir. Hatta PKK'yı kuran ve kurduran muhasım odaklar için terör faaliyetlerinin YPG üzerinden devamı da planlanıp sağlanabilir.

Ancak ismi ne olursa olsun, Türkiye'ye silah doğrultmuş, Türk milletinin bekasına saldırmış ve kast etmek için kuyruğa girmiş hangi örgüt varsa düşmandır, yok edilmesi sonuna kadar meşrudur, mubahtır, müstahaktır. Ödül yemi Vahşi Batı alışkanlığıdır. Acaba ödül avcıları bundan sonra ne yapacaklar, teröristleri ne zaman derdest edip ödüle hak kazanacaklardır? Merak ediyoruz, bu ödül parasının sponsoru kim olacaktır? ABD kara mizaha dönen politikalarını revize etmedikçe, terörle arasına mesafe koymadıkça, bilinmelidir ki YPG demek hem PKK hem de ABD demek olacaktır."

"Fransa horozuna tavuk kostümü"

11 Kasım 2018 tarihinde Birinci Dünya Savaşı'nı sonlandıran ateşkes antlaşmasının yüzüncü yıl dönümünün Paris'te çeşitli etkinliklerle anıldığını hatırlatan Bahçeli, "Peki Ortadoğu'daki şiddet ve savaşın bitişi ne zaman anılacaktır?" sorusunu yöneltti.

Paris'teki anma toplantılarında milliyetçilik adeta öcü gibi gösterildiğini, neredeyse nefret objesi gibi takdim edildiğini belirten Bahçeli, "Sömürgecilik başka şeydir, milliyetçilik başka bir şeydir. Bu ayrımı bilmeyen akıl fukarasıdır. Bu ikisini karıştırmak, bir ve aynı görmek Fransa horozuna tavuk kostümü giydirip yumurtlamasını beklemek kadar aptalca ve ahmakçadır." dedi.

"Birinci Dünya Savaşında en büyük bedeli biz ödemiştik." ifadesin kullanan Bahçeli, "Fakat Türk milleti enkazın içinde doğrulmayı bildi, bağımsızlığı namus belledi, Türkiye Cumhuriyeti devletini eşsiz cesaretiyle, engin ve inanmış mücadelesiyle kurmayı başardı. Biz Birinci Dünya Savaşı'nı bitiren makus antlaşmanın nesini ve neyini anacağız? Kaybettiğimiz İmparatorluğumuzun ardından 'oh iyi oldu' mu diyeceğiz?" açıklamasında bulundu.

"Hiçbir ahlaki, vicdani ve manevi hüküm ihtiva etmemektedir"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bize Macron ne söylüyor? Merkel ve diğerleri ne anlatıyor? Söyleseler bile inandırıcılıkları ve itibarları olacak mı? Türkiye'yi siyasi oyunlar oynamakla itham eden Fransız zihniyeti asıl oyunları, asıl içten pazarlıkları, asıl ikiyüzlülükleri kendilerinin sahnelediğini ne zaman görüp kabullenecek? Birinci Dünya Savaşı'nın mirası üzerine utanmadan kapaklanıp konan bu sömürgeciler, bize hangi demokrasiden, hangi barıştan, hangi insanlık ve huzurdan bahsediyorlar?

Birinci Dünya Savaşı bitmiş falan değildir. Kanlı sayfa açıktır, çatışmalar ve çekişmeler sadece bünye değiştirmiştir. Bir damla petrol için devasa medeniyet ve tarihi birikimlere savaş açanlar bu dünyada değilse, mahşerde yaptıklarının bedelini mutlaka ödeyeceklerdir. Allah'ın sopası yoktur ve adaleti tartışmasızdır. Çekildiğimiz hiçbir toprak parçasında, hiçbir coğrafyada huzur yoktur, umut yoktur, adalet yoktur, barış yoktur, saadet ve selamet yoktur. Ahımızı alanlar bu dünyada gün yüzü görememişler, ilelebet de göremeyeceklerdir. Bu nedenle, Paris'te yüzüncü yıl dönümü anılan ve infazımızın ilanı demek olan malum ateşkes antlaşması bizim ayaklarımızın altındadır, hiçbir ahlaki, vicdani ve manevi hüküm ihtiva etmemektedir."