MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,  partisinin, Türkiye’nin oldukça kırılgan ve hassas bugünkü ortamında devreye alınan olağanüstü hal (OHAL) kararını desteklediğini ve hayırlı bulduğunu bildirdi. 

Bahçeli, yazılı açıklamasında, OHAL uygulamasının isabetli ve yerinde olduğunu belirtti.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’nin oldukça kırılgan ve hassas bugünkü ortamında devreye alınan olağanüstü hal kararını desteklemekte, hayırlı bulmaktadır. Partimizin daha önce de şiddet ve terör olaylarının artması karşısında, muhtemel vahim olayların önüne geçilebilmesi amacıyla olağanüstü hal ilanı konusunda hükümete çağrı ve teklifte bulunduğu bilinen bir husustur. Nitekim 15 Temmuz’dan itibaren Türkiye’nin olağandışı bir döneme girmesi nedeniyle, siyasi yönetimin buna müzahir hareket etme mecburiyeti doğmuştur."

Partisinin bu süreçte devletinin ve milletinin yanında durmaya devam edeceğini belirten Bahçeli, şu görüşlere yer verdi:

"TSK’nın içine sızmış teröristlerin ağır silahlarla havadan ve karadan devletine ve milletine kastetme niyeti, 248 vatan evladının şehadetine yol açmaları istikrarsızlığı körüklemiş, ülkemizin itibarına gölge düşürmüştür. Bu nedenle ülke genelinde olağanüstü hal uygulaması isabetli ve yerinde bir tercihtir. Milliyetçi Hareket Partisi, böylesi karanlık ve oldukça sıkıntılı dönemde devletinin ve milletinin yanında ne pahasına olursa olsun tavizsiz şekilde duracak, hiçbir gayrimeşru oluşum veya çeteleşmeye aman vermeyecektir. Türkiye’nin milli ve tarihi çıkarlarını korkusuzca savunmak, darbecilerin ve her türlü teröristin karşısında azim ve kararlılıkla milli duruş sergilemek Milliyetçi Hareket Partisi’nin 47 yıllık misyonudur. Bu misyon onur ve şerefle taşınacaktır."

Hukukun üstünlüğü vurgusu

Devlet Bahçeli, FETÖ'ye yönelik kamudaki temizlik operasyonunu desteklediğini ancak masum ve suçsuz kamu görevlilerinin mağdur edilmemesine özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:

"Özellikle yargı, eğitim, üniversiteler, bürokrasi ve emniyet alanlarında olmak üzere on binleri bulan açığa alma ve tasfiye işlemleri paralel çetenin nasıl ve nerelere kadar yuvalandığını da çok açık göstermektedir. 

Önemle ifade etmek isterim ki bu toplu görevden el çektirme ve tutuklama tedbirleri yoğun şekilde uygulanırken, hukuk dairesinden çıkmamak, masum ve suçsuz kamu görevlilerini mağdur etmemek asıl ve şarttır. Devletin ana vasfı intikamcı davranmaması, kin ve garezle önüne gelene suç isnat etmemesidir. Hukukun üstünlüğüne riayet ve demokrasinin kılavuzluğuna bağlılık şu sıralar en çok gözetilmesi ve dikkat edilmesi gereken erdemler arasındadır."