MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, yaptığı yazılı açıklamada, "Türkmen kenti Kerkük'e paçavranın asılması"nın kelimenin tam anlamıyla "fecaat" olduğunu belirtti. Uzun yıllardır Irak'ın kuzeyinde ve özellikle Kerkük'te bilinçli bir demografik oyun oynandığını vurgulayan Adan, 2014'ten itibaren ise DEAŞ ile mücadele adı altında peşmergenin Kerkük'ün yönetimine fiilen el koyduğunu aktardı.

Kerkük'ün tapu ve nüfus dairelerinin talan edildiğine dikkati çeken Adan, "gemiyi azıya almış" peşmergenin, Kerkük'ün hafızasını yok etmek için her türlü "iğrençliği sergilediği"nin altını çizdi.

Öz Türk kenti Kerkük'e binlerce peşmerge getirilerek, bölgenin nüfus yapısının zorla değiştirildiğini belirten Adan, şu görüşlere yer verdi:

"Kerkük'te ve diğer Türkmen kentlerinde tek bir dikili ağacı olmayan, tek bir tarihi eseri bulunmayan, tek bir kültürel motife sahip olmayanların Kerkük'te hak iddia etmeleri, kanımıza dokunmaktadır. Bu tarihi ihanete, bu oldu bittiye, bu zulme ve bu vandallığa karşı sesimizi yükseltmemiz, Türkmen kardeşlerimizin istikbali için her türlü girişimi, fedakarlığı yapmamız şarttır, elzemdir. Ortadoğu kazanı kaynarken, bu kazanın içinde Türkmenler yanarken bize uyku yoktur.

Peşmerge başı Barzani Türkiye'ye gelip sözde paçavrası gönderde dalgalanırken, bu duruma tepki gösteren bir tek milliyetçiler, ülkücüler olmuştur. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin ikazları dikkate alınmamıştır. Şimdi aynı Barzani, BM Genel Sekreteri'ne Erbil'de bağımsız Kürdistan için referandumdan söz etmekte, BM'nin 'olur'unu istemektedir. Barzani bu gücü nereden almaktadır? Kerkük, Erbil ve daha birçok Türkmen memleketinin kaderi ne olacaktır? Yüz binlerce Türkmen'in istikbali hainlerin, çapulcuların ve işbirlikçilerin insafına mı terk edilecektir?"

'Mesele parti meselesi, siyaset meselesi değildir'

Adan, Irak'ın kuzeyinde ve şimdilerde Kerkük'te oynanan oyunun temelinde enerji ve petrol kavgasının aşikar olduğunu belirterek, bu süreçte Türkmenlerin dışlanması, evlerinden yurtlarından sürülmesinin aynı zamanda Türkiye'ye karşı açık bir tehdit olduğunu aktardı.

Celal Adan, bu tehdidin kaygı demeçleri ve izlemekle bertaraf edilemeyeceğini vurgulayarak, "Kerkük'teki yangın Ankara'ya da ulaşır. Bizim çıkarlarımız, bölgedeki Türkmen çıkarlarıyla birebirdir ve sonsuza kadar da öyle olmak zorundadır." değerlendirmesinde bulundu.

"Peşmergenin abad olduğu yerde Türkmenlerin ve Türkiye'nin huzur bulmasının mümkün olmadığı"nı kaydeden Adan, "Mesele parti meselesi, siyaset meselesi değildir. Mesele Türkmenlerin ve nihayetinde Türkiye'nin istikbali meselesidir. Zulüm ile abad olmaya meyleden peşmerge başına, sonunun felaket olacağı net olarak gösterilmelidir." ifadesini kullandı.