TBMM - TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, parlamenter sistemde Cumhurbaşkanlığının çok hareketli bir makam olmadığını ifade ederek, "Biraz temsil makamı gibi. Ama Cumhurbaşkanı'nı halk seçince o iş temsilde kalmaz. Yüzde 60, 70 ile gelen bir Cumhurbaşkanı orada öyle pasif pasif akşama kadar oturmaz. Vatandaş da oturmasını istemez zaten. Halkın seçtiği cumhurbaşkanına 'orada otur' diyemezsin" şeklinde konuştu.

"Bu tür modellerde 'biz kaybederiz' mantığı doğru değil"

Bu sistemlerde milletvekilleri ve seçmen arasında daha sıkı bağ oluşacağını vurgulayan Kuzu, dar ve daraltılmış bölge seçim sistemlerinin faydalarına ve muhalefetin eleştirilerine ilişkin şunları söyledi: 

"Seçmen milletvekillerini daha iyi, daha yakından tanır. Mahalle muhtarı seçmek gibi düşünün. Küçük olduğu için daha yakından bilir, kim olduğunu bilir. Partiler daha çok yerelden, o bölgenin insanını koymak zorunda kalırlar. O bölgede sevilen, sayılan, bilinen, itibar edilen. İstikrar bakımından ne getirir çok bilemiyoruz. İstikrara hizmet edebilirse güzel. Ama hangi parti karlı çıkar, hangisi zararlı çıkar bunun hesabı çok yapılamaz. Çünkü işler nispi temsil esası üzerinden yapılmadığı için bilemezsin. Bugünkü  aldığımız oylar üzerinden hesap yapılarak sonuca varılmaz. Muhalefet şu parti karlı, bu parti zararlı hesabı yapıyor ama bu çok sağlıklı bir yaklaşım değil. Bu tür modellerde 'biz kaybederiz' mantığı doğru bir mantık değil. Öyle olmaz, yani aldığın oya göre. Aşağı yukarı aynı. Belli bölgelere MHP sıkışmış, belli yere CHP sıkışmış, belli yere de BDP sıkışmış. Hep belli bölgelerden çıkıyor zaten. O mantık çok doğru bir şey değil. Kaldı ki BDP zaten şu anda dar bölge uyguluyor. Bir bölgeden bir kişi seçiyor, sonradan partiye geçip, grup kuruyorlar. Onları da anlamak mümkün değil."

"Gelecek olan modeli de çok iyi dizayn etmemiz lazım"

İngiltere'de dar bölge seçim sisteminin istikrara hizmet ettiğini ifade eden Kuzu, ancak orada 2 tane parti bulunduğuna dikkati çekti. Kuzu, "Ama çok parti bölünmelerinde ne olur, onu çok bilemiyorum. Onların hesabını iyi yapmamız lazım" şeklinde konuştu.

Türkiye'de istikrarın önemli olduğunu vurgulayan Kuzu, şöyle devam etti:

"Yüzde 10'luk seçim barajına karşı çıkılıyor ama gelecek olan modeli de çok iyi dizayn etmemiz lazım. Türkiye bir hükümet çıkarmalı. Benim bütün gayretim o. Yani seçim sistemi dediğiniz memlekete tek başına bir hükümet çıkarmalı. Buna yaramayan seçim modelleri benim için bir şey ifade etmez. Nispi temsil mesela böyle bir şey. Türkiye'de yüzde 10'luk barajı kaldır, seyret gümbürtüyü. Perişanlık olur söyleyeyim. Ondan sonra 8, 9'lu koalisyonlar başlar. 7'li, 6'lı, 5'li, 4'lü... Oradan da istikrar çıkmaz. Bu barajlar biraz buradan kaynaklanıyor. Barajı kaldırmak için öteki modellere doğru kayacaksın. Dar ya da daraltılmışa kayacaksın. İkisinden birisini seçeceksin."