TBMM

İçişleri Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesi üzerinde söz alan İçişleri Bakanı Efkan Ala, bakanlığın çalışmalarıyla görev alanlarıyla ilgili bilgi verdi.

Ala, bugün itibarıyla Emniyet Genel Müdürlüğü'nde 270 bin, Jandarma Genel Komutanlığı'nda 196 bin ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda 5 bin 700 personelin görev yaptığını bildirdi.

Türkiye'nin alan olarak yüzde 93'ü jandarmanın, yüzde 7'si ise polis görev ve sorumluluk bölgesinde olduğunu ifade eden Ala, toplam nüfusun ise yüzde 86'sının polis bölgesinde, yüzde 14'ünün ise jandarma bölgesinde yaşadığını söyledi.

Bakanlığı döneminde güvenlik hizmetlerinin etkin olarak yerine getirilmesi amacıyla vatandaş odaklı hizmet anlayışı doğrultusunda teknolojik imkanlardan da istifade ederek hizmet kalitesini ön plana çıkaran çalışmalar yapmaya gayret ettiklerini belirten Ala, şunları kaydetti:

"Suçla mücadelede öncelikle önleyici tedbirlere ağırlık verilmiştir. Özellikle büyük şehirlerde 24 saat esasına göre havadan devriye, keşif ve gözetleme faaliyetleri yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Suçların soruşturulmasına ilişkin teknik ve idari kapasite geliştirilmiş, güvenlik teşkilatlarımız bünyesinde her türlü teknolojik imkana ve uluslararası akrediteye sahip modern kriminal laboratuvarlar kurulmuştur. Suçla mücadelede önemli katkı sağlayan MOBESE'den azami oranda yararlanılmış, 81 ilimizin tamamında ve büyük ilçelerimizin önemli kısmında da bu altyapı kurulmuştur. Organize suç örgütlerine yönelik planlı operasyonlarla bu örgütlerin birçoğu etkisiz hale getirilmiş ve bu sayede vatandaşımızın devlete olan güveni pekiştirilmiştir.

Organize suçlarla mücadeleyi sistematik ve etkin kılmak için Organize Suçlarla Mücadele Ulusal Strateji Belgesi doğrultusunda, 2013-2015 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı çerçevesinde yaptığımız çalışmalarla, toplum güvenliğini olumsuz etkileyen ve kamu düzenini bozmaya yönelik pek çok suç girişimi yapılan operasyonlar sayesinde işlenmeden önlenmiştir."

Yasa dışı göç

Gençlerin ve çocukların uyuşturucu maddelerden uzak tutulması amacıyla uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleye özel bir önem ve öncelik verildiğini vurgulayan Ala, narkotik projesinin 2015 yılı içinde ülke geneline yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini dile getirdi.

Son yıllarda önemi gittikçe artan göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçlarıyla mücadelede uluslararası alanda faaliyet gösteren suç organizasyonlarının irtibatlarının ortaya çıkarılması amacıyla uluslararası işbirliği çalışmalarına ağırlık verildiğini ifade eden Ala, "Ülkemiz Avrupa göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle jeopolitik açıdan son derece hassas bir konumdadır. Aynı zamanda, ülkemiz her geçen gün yenisi eklenen iç karışıklıklar ve siyasi çalkantıların yaşandığı bir bölgenin merkezi konumunda bulunmaktadır. Türkiye bu hassas konumu sebebiyle yasa dışı transit göç hareketlerine maruz kalmaktadır. Ayrıca, ülkemiz artan refah seviyesi nedeniyle hedef ülke olarak da yasa dışı göç hareketlerinden etkilenmektedir. Ülkemiz, yasa dışı göçe karşı ulusal düzeyde etkin tedbirler alarak bu konudaki kesin tavrını ortaya koymuştur" dedi.

Ala, Türkiye'de ikamet izin belgesi almış 404 bin 900 yabancı bulunduğunu bildirdi.

Yapılan araştırmalarda, kazalarda meydana gelen ölümlerin emniyet kemeri kullanılması durumunda yüzde 50, hız limitlerine uyulması halinde ise yüzde 35-40 oranında azaldığının tespit edildiğini aktaran Ala, trafik kontrol ve denetimlerinde, öncelikle kazaların önlenerek vatandaşların can ve mal kaybının asgariye indirilmesinin hedeflendiğini söyledi.

Güvenlik personelinin nitelik ve nicelik olarak geliştirilmesine büyük önem verildiğini belirten Ala, "Hükümet olarak temel insan hakları ve özgürlüklerinin korunmasına büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda, son 12 yılda çok önemli yasalar düzenlemeleri hayata geçirdik. Suç ve suçluyla mücadelede insan hakları ihlallerine konu olan uygulamaların üzerine şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da büyük bir kararlılıkla gidilecektir" diye konuştu.

Çözüm süreci

Ala, şunları söyledi:

"Terörizm ülkemizin yıllardır mücadele ettiği en önemli güvenlik sorunlarının başında gelmektedir. Terörizm sorununu ortadan kaldırmaya yönelik etkin mücadele yöntemleri üzerinde çalışmakta olan Hükümetimiz bu alanda üst düzeyde bir koordinasyon ve iş birliği ihtiyacının karşılanması amacıyla strateji ve politikalar geliştirmektedir. 2002 yılından itibaren kararlı bir şekilde uygulanan demokratikleşme adımlarının bir devamı olarak daha güçlü, demokratik, özgür ve huzurlu bir Türkiye için çözüm süreci hayata geçirilmiştir. Ülkemiz, 12 yıllık demokratikleşme birikimi üzerine inşa edilen çözüm sürecinin nihai hedefi terörün tamamen sona erdirilmesi, toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi ve Türkiye'nin ileri demokrasi hedefine ulaşmasıdır."

Ala, Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı ve en önemli kırsal kalkınma projelerinden biri olan KÖYDES Projesi kapsamında 2005-2014 yılları arasında valilik ve kaymakamlıklara 9 milyar 74 milyon Türk Lirası ödenek gönderildiğini bildirdi.

Ala, Aralık 2014 tarihi itibarıyla toplam aktif dernek sayısının 104 bin 289 olduğunu kaydetti.

Emniyette atamalar

Emniyet teşkilatında atama ve yer değiştirmelere ilişkin bazı rakamların dile getirildiğini belirten Ala, 2011 yılında 47 bin 234, 2012'de 49 bin 393, 2013'te 47 bin 462, 2014'te 49 bin 742 yer değiştirme; toplamda, bütün atamaların 2011'de 63 bin 419; 2012'de 61 bin 129; 2013'te 58 bin 495, 2014'te 61 bin 32 olduğunu bildirdi.

Ala, "Aslında rutin bir seyir izlenmiştir. Tabii, elbette bazı problemlerden dolayı yapılan atamalar var ancak bu yüzdeleri etkileyecek oranda değildir" dedi.

Polisin özlük haklarıyla ilgili olarak AK Parti hükümetleri döneminde çok ciddi çalışmalar olduğunu ifade eden Ala, "'2002 yılında yeni göreve başlayan bir polis memuru 665 lira alırken, 2014 yılında yüzde 300 artışla 2 bin 659 lira almaktadır" bilgisini verdi.

Kaçak sigarayla ilgili çok ciddi mücadeleler yürütüldüğünü 2014 yılında 3 milyon 164 bin paket kaçak sigara ele geçirildiğini anlatan Ala, "Bu mücadele, sürekli kontrolümüz altında, etkin bir biçimde yürütülüyor. Ama yüzde 100 başarı sağlamak hedefimiz olmalı fakat, tabii ki elde edilen başarıları da burada vurgulamalıyız" diye konuştu.

Soruları yanıtladılar

TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlıklarının bütçeleri görüşülen İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Efkan Ala, Çin'de gördükleri baskıdan dolayı Tayvan'a kaçan ve Türkiye'ye gelmek isteyen 300 Uygur Türkü ile ilgili konuyu Dışişleri Bakanlığı ile birlikte, büyük bir hassasiyetle yakından takip ettiklerini söyledi.

Oslo sabote edilmeseydi...

Ala, MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın, "Oslo'daki görüşme" konusundaki sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Oslo eğer sabote edilmeseydi, orada başka yabancı ülkelerin bir takım gizli örgütleri ile ya da istihbarat örgütleriyle işbirliği yapılıp deşifre edilmeseydi, Türkiye için çok daha iyi sonuçlar elde edebileceğimiz bir sürecin başlangıcıydı.

'Ne vadediyorsunuz, ne anlaşıyorsunuz?..' İleri demokrasi vadediyoruz. Gelişmiş demokrasiyi vadediyoruz. Millete de vadediyoruz, bu sorunla ilgili görüştüğümüz kişilere de vadediyoruz. Bizim de siyasi politikamız; gelişmiş, ileri, halklar demokrasisidir."

Uzunırmak'ın "TBMM, Bakanlar Kurulu bunu biliyor mu?" şeklindeki tepkisine karşılık Ala, "Söylediğim hiçbir şeyi benimsemiyor olabilirsiniz. Sizi ikna etmek değil benim görevim. Sizin de benim de amacımız vatandaşı ikna etmektir" dedi. Ala, Uzunırmak'ın tepkisini sürdürmesi üzerine, "Mevlana'nın dediği gibi, 'Deryayı döksen testi ne alır' karşılığını verdi.

Yeniden söz alan Uzunırmak, net bir soru sorduğunu ancak yanıtını alamadığını savundu. Uzunırmak ayrıca, "Mürşit ile haşrolmayan dünyasını da ne bilir, cahilde boş söz çok olur, kendini derya bilir" dedi.

Efkan Ala ise Uzunırmak'ın sorusunu yanıtlarken, sözünün sık sık kesildiğini ifade ederek, soruları dinlerken gösterdiği saygının, yanıt verirken kendisine gösterilmediğini söyledi. Ala, "Biz bu konuya ilişkin, bu görüşmelere ilişkin defalarca açıklama yaptık ve biz açıklamalarımızda ne söylediğimizi ne söylemediğimizi ortaya koyduk. Ama bazı muhalefet partileri elbette bunu benimsemeyebilir. Bizim hedef kitlemiz zaten muhalefet partilerinin yöneticileri değil ki. Biz de politikalarımızı halka sunuyoruz, siz de halka sunuyorsunuz. Biz yüzde 50 alıyoruz, siz de yüzde 14,5 alıyorsunuz" diye konuştu.

Ala, konuşmasının sonunda, "Bir de son söz olarak elbette nadan ile sohbeti nadanlar eder" dedi.

Faili meçhul turizmciler

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin onuruna düzenlenen bir programda Devlet Tiyatroları'ndan iki oyuncunun görevlendirilmesi konusunda bilgisinin olduğunu söyledi. Bu konuda bir gazetede yalan haber yayımlandığını belirten Çelik, "Bu haberde isim verilmeden bazı oyuncuların bu etkinlikten rahatsız olduğu şeklinde bir şeyden bahsediliyor. Bu etkinlikte yer almış kişilerin belli görevlere atanmasından duyulan rahatsızlık ya da kıskançlık şeklinde bir yaklaşım ürünü olarak böyle bir haber yapılmış. Sayın Cumhurbaşkanı'nın programlarında hangi devlet kurumuna yer vermişse, bu o kurum için bir onurdur" diye konuştu.

Çelik, başka bir soruyu yanıtlarken, çok sık bir şekilde bu bir takım "faili meçhul" turizmcilerin Bakanlığı ile ilgili bazı değerlendirmeler yaptıklarını ifade ederek, "Ben şimdiye kadar hiçbir somut kişiliğin 'Ben şurada şöyle turizmciyim, şöyle bir değerlendirmem var' dediğini duymadım. Ama genelde faili meçhul oluyor ya da aktarılırken de faili meçhul aktarılıyor birtakım köşelerde" dedi.

Ömer Çelik, ulaşılması gereken hedefleri takip ettiklerini, operasyonel değerlendirme yaptıklarını, rakip ülkelerin pozisyonlarını takip ettiklerini vurguladı.

Türkiye cari açığını iyileştiriyor

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de petrol ve enerji ithalatı yapılan ülkelere ihracatın ne kadar olduğuna ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:

"Rusya ile toplamda 32 milyar dolar civarında olan dış ticaret hacmimizin sadece 6 milyar dolarını biz ihracat olarak yapabiliyoruz, geri kalan 25-26 milyar dolarlık kısmını Rusya'dan enerji ithal ediyoruz.

Irak'a olan ihracatımız 11,1 milyar dolar, İran'a 4,1 milyar dolar, Suudi Arabistan'a 3,1 milyar dolar, Libya'ya 2,7 milyar dolar, Azerbaycan'a 3 milyar dolar civarında.

Rusya'yla şu anda sürdürmüş olduğumuz bir süreç var. 2014 sonuna kadar ya da 2015'in ilk aylarında Rusya'yla ticaretimizin önündeki tüm kota, sertifika veya miktar kısıtlamalarıyla ilgili tüm problemleri ortadan kaldırarak, 2-3 yıl içinde 100 milyar dolarlık bir hedefe doğru gideceğiz.

İran'la tercihli ticaret anlaşması imzaladık. Şu andaki 15 milyar dolarlık dış ticaret hacmimiz için 2 yıl içinde, önümüzde 35 milyar dolarlık bir hedefimiz var."

Zeybekci,  2014 yılı itibarıyla Türkiye'nin dış borcunun 402 milyar dolar olarak kaydedildiğini, bunun 120 milyar dolarının kamu, 270 milyar doları özel borç olduğunu, kamu iç borcunun da 422 milyar lira olduğunu bildirdi.

Cari açıkla ilgili soruyu da yanıtlayan Zeybekci, "Şu anda Türkiye 2013 yılına kıyasla yüzde 37 oranında cari açığını iyileştiriyor ve bunun içinde yaşanan petrol fiyatlarındaki ucuzlama dahil değil. Petrol fiyatlarının cari açığa yansımasını Ocak'tan itibaren petrol fiyatlarındaki aşağıya gidişi ki arkasından da doğal gaz fiyatlarındaki aşağıya gidişle daha çok hissetmeye başlayacağız" dedi.