TBMM

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda, Berlin Mevlana Camisi'nde meydana gelen yangın olayı ile İtalya'da ceza infaz kurumları ve yasadışı göçle mücadele konularına ilişkin inceleme raporları kabul edildi.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, komisyonda yaptığı konuşmada, Almanya'da son 10 yılda Müslümanların ibadet yerlerine yönelik 219 saldırı gerçekleştiğini ve ortada elle tutulur bir tane bile sanığın bulunmadığını söyledi.

Görüşmelerde bunları dile getirdiklerini belirten Üstün, şöyle devam etti:

"(Bu sürdürülebilir bir durum mudur? Bu durum nereye kadar gidecek) diye sorduk. Ortada sanık yok. 'Sanık Türkse de bunu çıkarın, Müslümansa çıkarın. Ona da razıyız. Ama bir sanık çıkarın ortaya' dedik. Ama bu olaylar artarak devam ediyor. Bu olayları ay ay takip ediyoruz. Ekim ayındaki saldırılar geldi. 5 tane saldırı yapılmış ve bunun 4'ü Almanya'da. Almanya'daki saldırının tamamı camilere yapılmış. Bir tanesi de Avustralya'da olmuş. Bu saldırılar yavaş yavaş yayılma seyri gösteriyor."

İtalya İnceleme raporu

Üstün, İtalya'nın cezaevleri konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde en fazla mahkum olan ülkelerden bir tanesi olduğun söyledi.

Heyetin İtalya'daki iki cezaevinde incelemelerde bulunduğunu belirten Üstün, inceleme sonucu hazırlanan rapora eklenmesi gereken hususları şöyle sıraladı:

"Cezaevlerinde hükümlülere haklarını bildiren bir kitapçık olmasında fayda var. Görüş alanları çok sıkışık. Normal suçluların, hükümlülerin görüş mekanlarının biraz daha ferah olması lazım. Aileleriyle birlikte vakit geçirecekleri bir mekan haline getirmek gerekir. Raporun sonuç bölümüne bunların da işlenmesi gerek."

Üstün, İtalya'da incelenen cezaevlerinin yöneticilerinin hukukçu olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'de cezaevlerine çok yatırım yapıldığı, fiziki şartların düzeltildiği halde yeterli, istenilen sonucun alınamamasının sebebinin bu olabileceğini kaydetti.

Burada da hukukçuların artık görev alması gerektiğini belirten Üstün, "En azından ihtiyari bir hüküm koymak lazım. İtalya'da hukukçu yöneticilerin, müdür, müdür yardımcılarının olması farklı bir esneklik getirmiş" dedi.