Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, İskilipli Atıf Hoca'nın idamının Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı hadiselerinden biri olduğunu belirterek, "Ben Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı olarak şunu söyleyebilirim, İskilipli Atıf Hoca mahşeri vicdanda suçsuzdur, günahsızdır, piri paktır, mübarek, cesur, yürekli bir vatan evladıdır" dedi.

Bakan Topçu, Atıf-Derneği ile Çorum İnsani Değerler Platformu tarafından İskilip Halk Eğitim Merkezi toplantı salonunda düzenlenen "İskilipli Atıf Hoca" konulu konferansa katıldı.

Konferansın açılışında konuşan Topçu, İskilipli Atıf Hoca'nın tarihteki tüm mazlumların yaşadığı kaderi bire bir yaşadığını, 4 Şubat 1926 tarihinde idam edildiğini belirtti.

Atıf Hoca'nın idam edilmesinin, Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı hadiselerinden biri olduğunu anlatan Bakan Topçu, "Halen bu konuda devletin yetkili kurumları bir şey yapmamıştır ama bu millet mahşeri vicdanında Atıf Hoca'yı şehidi olarak kabul etmiş, her yıl, her gün, her saat, her saniye geçtikte hafızasına kazıyarak yazmıştır. Onların idamı hiçbir şeye yaramamıştır. Mahşeri vicdanda Atıf Hoca şehittir, kahramandır ve alimdir" diye konuştu.

Milletin bu tür acıları tarihi boyunca yaşadığına dikkati çeken Topçu, şunları söyledi:

"Bu millet bu tür acıları, mihmandar ettiği, önüne koyduğu alimini de siyaset adamını da yaşayarak gelmiştir. Menderes'i andığımızda kemiği sızlar, yüreğimiz yanar. Alimlerimiz asılmıştır, ona yüreğimiz yanar. İnşallah bundan sonra millet ne derse o olsun, zalimlerin dediği olmasın."

Bakan Topçu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ben Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı olarak şunu söyleyebilirim, İskilipli Atıf Hoca mahşeri vicdanda suçsuzdur, günahsızdır, piri paktır, mübarek, cesur, yürekli bir vatan evladıdır. Ne mutlu bu millete ki İskilipli Atıf Hoca gibi serdengeçtileri var. Allah'ın izniyle kıyamete kadar ne İskilipli Atıf Hoca'lar biter ne de onların haykırdıkları kısılabilir. Allah her birimizi onların şefaatine nail etsin inşallah."

Mahkeme tutanaklarını okurken ağladı

Konuşmasında İskilipli Atıf Hoca'nın yargılandığı mahkemenin tutanaklarının bazı bölümlerini okuyan ve Necip Fazıl Kısakürek'in Atıf Hoca için söylediği bazı sözleri aktaran Bakan Topçu'nun duygulandığı ve gözyaşlarına hakim olamadığı gözlendi.

Bu sırada salondakiler de kendisine alkışla destek verdi. Ezan okunması nedeniyle konuşmasına ara veren Topçu, "Bir sarık için canını vermiş Atıf Hoca'nın memleketinde ezan okunurken konuşmak doğru olmazdı. Onun için sustum, kusura bakmayın. Ezanlar dinmesin, al bayrak inmesin inşallah ve yaşasın zalimler için cehennem" diye konuştu.

İskilipli Atıf Hoca'nın torunu Ahmet Faruk İmal ile Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Işık'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansta, Atıf Hoca'nın hayatı ve eserleri ele alındı.

Bakan Topçu, konferanstan önce Gülbaba Mezarlığı'ndaki İskilipli Atıf Hoca Anıt Mezarı ve Külliyesi'ni de ziyaret ederek, dua okudu.

Bakandan mevsimlik işçiler için talimat

Bakan Topçu, il merkezine dönüşü sırasında Kızılırmak kenarındaki mevsimlik işçilerin kaldığı çadırları görünce araçtan inerek, yanlarına gitti.

Vali Ahmet Kara ve Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt ile boş olan çadırları inceleyen Bakan Topçu, mevsimlik işçilerin zor şartlar altında çalıştığının altını çizdi.

Çadırlarda kalan işçilerin birçok zorluk yaşadığını vurgulayan Topçu, şöyle dedi:

"Üç kuruş kazanabilmek için buralara kadar gelip gidenlere sahip çıkmamız lazım. Bunlar yolda trafik kazası geçiriyorlar, insani olmayan şartlarda gidip geliyorlar. Almanların 1960'larda bize yaptıklarını yapmamamız lazım. Sayın Valim, ne imkanımız varsa onu yapmalıyız. Neticede bu bir zulümdür. Buna müsaade edemeyiz. Bir iş adamı çalıştıracak adam getiriyorsa gereğini de yapmalı."

Bakan Topçu, daha sonra bölgeden ayrıldı.