Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Hollanda'nın kendisine yönelik skandal tavrının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da CHP'li kadın milletvekillerinin de kendisini aramadığını, "geçmiş olsun" demediğini belirterek, "Maalesef, insan hakları, demokrasi, kadın hakları konusunda bize parmak sallayarak ders vermeye çalışan Avrupa'nın yanında 'hayır' kampanyalarının tarafındalar." dedi.

Bakan Kaya, AK Parti İl Başkanlığında "Kadınlar Soruyor" programında yaptığı konuşmada, bugüne kadar eğitim, istihdam başta olmak üzere kadınlara yönelik gerçekleştirilen çalışmalara, reformlara ilişkin bilgi verdi.

Kaya, Türkiye'nin içeride hızlı değişimini gerçekleştirirken, bölgesinde ve dünyada da olup bitenlere duyarsız kalmadığını vurgulayarak, "Dünyanın bir kısmı acılar içinde hayat mücadelesi verirken, sadece Suriye'de 1 milyon insan ölürken, peki Avrupa ne yaptı? En hafif ifadeyle Avrupa, Suriye krizinde sessizliğe büründü diyebiliriz. Sadece kendisi söz konusuysa ayağa kalkan, sadece kendinden olana hassas, sadece çıkarı varsa yardım eli uzatan bir Avrupa. Avrupa'nın duruşu bu." ifadelerini kullandı.

Yıllardır İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin maddeleriyle Türkiye'nin ensesinde boza pişirildiğini dile getiren Kaya, "Oturup kalkıp, 'Siz insan haklarını ihlal ettiniz, şunu eksik yaptınız, bunu kötü yaptınız' diye bizi suçladılar. Peki, siz ne yaptınız? Temel insan haklarını korumak için Avrupa ne yaptı? Yanı başımızda yaşanan mülteci krizinde Avrupa'nın duruşunu tüm dünya gördü. Fransa'daki, diğer ülkelerdeki mülteci kamplarının o içler acısı durumu dünyanın gözleri önünde. Çok sınırlı miktarda aldıkları mültecilerin, her türlü mal varlıklarına el koyuyorlar, mal varlığını bırakın, mültecilerin nişan yüzüklerine el koyarak ülkelerine aldılar. İddia edildiği gibi insan haklarına saygılı falan değiller." değerlendirmesinde bulundu.

"Ne yaparlarsa yapsınlar, boş"

Kaya, milletin 15 Temmuz'da eli kanlı darbecilere karşı onurlu bir direniş ortaya koyduğunda, Avrupa'nın yine sessiz kaldığını, yaklaşık 1-1,5 ay nasıl tavır alacaklarını bilemediklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Darbe tarafında duran kişi aranıyor' diye, bir Avrupa ülkesinin resmi devlet kanalının maillerini hepimiz gördük. Avrupa darbenin karşısında bir 'Geçmiş olsun' demekte bile kendini toparlayamadı. Mısır'da darbecilere sahip çıktılar, bugün FETÖ'ye, PKK'ya sahip çıktıkları gibi. Demokrasinin, hak ve özgürlüklerin yanında değil, ihanetin, zulmün yanında yer aldılar. Afganistan'da, Irak'ta, Myanmar'da, Müslümanlar katledilirken, insanlık katledilirken hep sessiz kaldılar. Gizli ajandalarla, kapalı kapılar arkasında iki yüzlü bir siyaset yürüttüler. Hani her türlü ırk ayrımcılığının önüne geçecektiniz, ne oldu? Hani savunuculuğunu yaptığınız kadın hakları? Bir kadın bakanı, Dünya Kadınlar Günü'nden tam 3 gün sonra silahlarla korkutmak istediler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, boş. Bu millet, 15 Temmuz'da Nene Hatunların, Seyyid Onbaşıların torunlarını olduğunu göstermiş bir millet. Biz yüreğimizdeki vatan ve iman aşkıyla, onların silahlarından da tehditlerinden de korkmayız elhamdülillah."

Bakan Kaya, 15 yıldır hızla büyüyen Türkiye'yi durdurmak isteyenlerin bugün yine ortada olduklarını dile getirerek, "Biliyorlar ki Türkiye güçlenirse, kendi güçsüzlükleri iyice ortaya çıkacak. Ezdikleri mazlum halklar, Türkiye'den aldıkları ilhamla bir dirilişin içine girecekler. Bunu daha önce de yaptılar, hem de defalarca. Hak ve adaleti tesis etme mücadelemizden korkan hain çevreler, Türkiye'yi kaosa sürükleyerek bizi durdurmak istediler. Biz yükselmenin kadınla başladığını bilen bir milletiz. Bunu bilenler de zamanında kadınlarımızın iş ve okuma hakları ellerinden alınan kardeşlerimizin çektiği acıları biliyor. Parlamenter sistem, sürekli istikrarsızlıklarla milli iradeyi etkisizleştirdi. Gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık kumpasıyla ve son olarak da 15 Temmuz hain işgal girişimiyle mili iradeye ipotek koymak istediler. 15 Temmuz, bu saldırıların en açık ve cüretkar olanıydı." ifadelerini kullandı.

"Parlamentonun yetkileri elinden alınıyor' yalanlarına kulak vermeyin"

Avrupa'nın, 16 Nisan halk oylamasına bu kadar yoğun bir şekilde müdahil olmasının, birçok şeyi açıklamak için yeterli olduğunu dile getiren Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu asla bir rejim değişikliği değildir. Ana muhalefet partisi, özellikle rejim tartışmaları açarak milletimizin aklını bulandırmakta. Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi, cumhuriyettir. Biz 15 yılda Cumhuriyetimizi güçlendirmek adına birçok adım attık. Bu yapacağımız değişiklikle de Cumhuriyetimizi, demokrasimizi daha da güçlendireceğiz. Özgürlükleri daha da yaşanır hale getireceğiz. Bu yalanlara asla fırsat vermeyelim. Allah'ın izniyle güçlü iktidar, güçlü devlet, güçlü Türkiye istiyoruz. Gençlerimiz ve çocuklarımızın geleceği için yeni Türkiye'yi siz kadınlarımızla birlikte inşa etmek istiyoruz. Biz istiyoruz ki Meclis tamamen görevi olan yasama faaliyetlerine yoğunlaşsın. Yeni getireceğimiz sistemle yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı kesin çizgilerle birbirinden ayırıyoruz. Başbakanlık, cumhurbaşkanlığına devredilecek ve yürütme tek bir kişide toplanacak. Öyle bahsettikleri gibi 'tek adam' yalanıyla milletin aklını bulandırmak istiyorlar, aman ha bu yalanlara itibar etmeyin. Biz parlamentoyu, Meclisi daha da güçlü hale getirmek istiyoruz. Yani 'parlamentonun yetkileri elinden alınıyor' yalanlarına aman ha asla kulak vermeyin."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, Hollanda'da yaşadığı insanlık dışı muamele nedeniyle kendisine verilen destek için de teşekkür ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Maalesef üzülerek şunu da belirtmek istiyorum; Hollanda'da yaşadığım, Hollanda için utanç gecesi olan o geceden sonra, ne sayın Kılıçdaroğlu arayıp 'geçmiş olsun' dedi, ne de partisinin kadın milletvekilleri, ülkelerinin kadın bakanının yaşadığı insanlık dışı muamele sonucu arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Maalesef, insan hakları, demokrasi, kadın hakları konusunda bize parmak sallayarak ders vermeye çalışan Avrupa'nın yanında, 'hayır' kampanyalarının tarafındalar. Bunu da üzülerek ifade etmek istiyorum. Bugün bizi ülkelerine sokmayanlar, 'evet' kampanyaları için vatandaşlarımızla buluşma ve niçin 'evet' dememiz gerektiğini anlatmak için gittiğimiz Avrupa ülkelerinde, Hollanda'da bizi kendi konsolosluk binamıza dahi sokmayan ülkeler, bugün terör örgütlerinin, PKK'nın, FETÖ'nün, DHKP/C'nin 'hayır' kampanyalarına destek veriyorlar. Hem de sizin seçtiğiniz, bizim seçtiğimiz Cumhurbaşkanımızı hedef haline getiren pankartlarla, Cumhurbaşkanımızın şakağına silah dayanmış pankartlarla yapılan 'hayır' kampanyalarına destek veriyorlar. Bunu da üzülerek izliyoruz. Bu referandumun, bu ülkenin geleceği için ne kadar önemli olduğunu, sadece buna bakarak anlayabiliriz. Tüm Türkiye düşmanları 'hayır' tarafında birleşmiş. Terör örgütleri, Türkiye düşmanı ülkeler 'hayır' tarafında. Türkiye'nin ilerlemesinin önündeki her yolda 'hayır' diyen CHP zihniyeti de 'hayır' tarafında."

"Türk tipi bir başkanlık sistemi getiriyoruz"

Konuşmaların ardından Bakan Kaya, programa katılanların sorularını da yanıtladı.

Kaya, bir soru üzerine, anayasa değişikliğinde 18 madde üzerinde durulduğunu, bunun da yönetim sistemini çok daha güçlü hale getirmek için yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Tamamen aslında Türk tipi bir başkanlık sistemi getiriyoruz. Başkanlık sistemi ama bir Amerika'daki gibi, Güney Amerika ülkelerindeki gibi değil, farklı bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diyerek, yerli ve milli bir model getiriyoruz. Bunun Suriye anayasasıyla hiçbir ilgisi yok. Bunu ortaya atanlar da maalesef, Türkiye düşmanlarıyla birlikte yer alan 'hayırcı zihniyet'. Asla ve asla Suriye anayasasıyla hiçbir ilgisi olmayan, yargıyı, yasamayı ve yürütmeyi güçlendiren bir sistem. Tüm erkleri bağımsız yapıp, aynı zamanda da güçlendiren bir sistem getiriyoruz. Suriye anayasasıyla asla bir ilgisi yok."

Programa, Bakan Kaya'nın annesi Hatice Sayan'ın yanı sıra, AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Şeyma Döğücü ve partililer katıldı.