CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Binali Yıldırım'ın eğitimle ilgili konuştuğunu, eğer kasten ve bilerek gerçekleri çarpıtmıyorsa, kendisinin yanlış bilgilendirildiğini savundu.

Yıldırım'ın, ilköğretimde okullaşma oranını yüzde 100'e çıkardıklarıyla övündüğünü ifade eden Özel, dört artı dört artı dört uygulamasına kadar, 8 yıllık kesintisiz eğitim sürerken okullaşma oranının hızla yükseldiğini belirtti.

Faiz düşürme paketine işaret eden Özel, bu paketi bütün dünyanın bildiğini ancak AK Parti'nin direndiğini, faizlerin de bu yüzden çıktığını öne sürdü.

"OHAL'i kaldır, en büyük paket bu." diyen Özel, yargının işine karışılmadığında, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü sağlandığında, bütün dünyada da böyle görüldüğünde, Türkiye'ye yabancı sermayenin akacağını vurguladı. Özel, can, mal, hukuk güvenliği endişelerinin olduğu ülkede, faizlerin çıkacağını, yabancı sermayenin gelmeyeceğini ifade etti.

Daha önce dünyaya karşı bir vitrinin olduğunu belirten Özel, Mehmet Şimşek ve Ali Babacan'ın ifadelerine, yönetim şekline dünyadaki muhataplarının bir şekilde itibar ettiğini kaydetti. Özel, "Babacan dayanamadı kaçtı gitti, Şimşek her gün sarayın dilinden dayak yiyor, her gün kırbaçlanıyor. Neden, 'adam bizim dediklerimizi söylüyor' diye. Çıkıyor, ilçe kongrelerinde, kendi bakanına, partisinin yöneticilerine ayar veriyor. Doğruyu söylemek muhalefete yasak, iktidarın da kendi içinde doğruyu söylemesi yasak. 2002-2007 arası sıcak paranın ülkeye aktığı, bunu Şimşek ve Babacan'ın yönettiği süreçte bu arkadaşlar iyiydi. Faizler, idari işlemle düşürülecekse bugüne kadar düşüremeyen idareciler kimdir?" diye konuştu.

"Seçimi geçen pazar yapmışlardı"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Hatay'a yapılan geziye yönelik, uçaktan başlayan davul zurnalı, klarnetli ziyaret için tepki gösterdiğini anlatan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bozuk kompozisyondu. Bu ordunun mücadele ettiği terör örgütünün temel kazanç kapıları uyuşturucu. Uyuşturucudan sabıkalılar oradaydı. Ziyarete gidenlerin ellerinde tezkereleri yoktu, onun yerine bedelli askerlik dekontları, çürük raporları, askerlik anıları yerine askerliği hangi siyasiyi devreye sokarak, en kıyak orduevinde, nasıl şarkı söyleyerek geçirdiğini söyleyen kişiler oraya gitmişti. Bir öncekinde AKP, MHP'ye karşı milliyetçiliği ayaklar altında çiğnediği dönemde Tatlıses ile megri megri söylüyorlardı, bugün kol kola girmişler yaylalar yaylaları söylüyor. Bizim işimiz yaylaları, megri megriyi söyleyen sanatçılar ile değil ama onu da bunu da siyasete alet edenlerle, şehit kanı üzerinden siyasi rant kazanmaya çalışanlarladır. Bir eli şehidin tabutunda, bir elinde mikrofon, gözler anketlerde siyaseti teşhir etmek gerekiyor. O anketlerde 50 artı 1'i görselerdi seçimi geçen pazar yapmışlardı. Büyük bir kıskaç içindeler, o yüzden Afrin'i de istismar etmeye çalışıyorlar."