Anayasa Mahkemesi, Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la Türk Ceza Kanunu'na (TCK) eklenen maddenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini esastan görüşüyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gazeteciler Cemiyetinin daveti üzerine Anayasa Mahkemesinin karşısında toplanan basın meslek örgütleri başkanları ile çok sayıda gazeteciyi ziyaret etti.

Alanda bulunan gazeteci Tolga Şardan'a geçmiş olsun dileklerini ileten Özgür Özel, yaptığı açıklamada, kamuoyunda dezenformasyonla mücadele yasası olarak bilinen kanun ile ihdas edilen "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu ve bu suça hapis öngören düzenlemenin iptalinin CHP tarafından istendiğini anımsattı.

Özgür Özel, şöyle devam etti:

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Birinci vazifemiz, çocukların bütün bu zorluklardan korunabileceği güçlü mekanizmayı kurmak TBMM Başkanı Kurtulmuş: Birinci vazifemiz, çocukların bütün bu zorluklardan korunabileceği güçlü mekanizmayı kurmak

"Tolga Şardan bu madde nedeniyle tutuklanmış bir gazetecidir. Şu an görüşme yapılmıyor olsaydı Tolga Şardan bugün de tutuklu olacaktı. Şardan'ın bırakılması hukuken bir itirazın değerlendirilmesinden, birilerinin vicdana gelmesinden değildir. Şardan'ın serbest bırakılması bu yasa görüşülürken bu yasadan bir gazetecinin tutuklu olmasının iptalin en önemli kanıtı olmasındandır."

Anayasa Mahkemesinin söz konusu yasanın iptaliyle ilgili adımı atmaması halinde yarından itibaren, geçen hafta Tolga Şardan'a yapılanların tüm gazetecilere yapılabileceğini söyleyen CHP Genel Başkanı Özel, bu yasanın sansür için kullanıldığını savundu. Özgür Özel, "Bu, gerçekdışı bilginin yayılmasına engel olmak için işleyecek bir yasa olsaydı, Türkiye şu anda dünyanın en büyük dezenformasyon cennetlerinden biri olmazdı." dedi.

"Milletvekili Genel Seçimleri sürecinde CHP'ye terör örgütüyle işbirliği yaftası yapıştırıldığını" ifade eden Özel, şunları kaydetti:

"Bu yasa buna engel olmadı. Tolga Şardan gazetecilik yaptı, hapsi boyladı. Bundan sonra olacaklar bundan ibarettir. Anayasa Mahkemesine alacağı kararla ilgili bir şey söylemeye gerek yok. Anayasa Mahkemesinin anayasaya uymasını istiyoruz. Bilgi alma ve basın özgürlüğünü koruyacak adımı atacağına inanıyoruz. Bu tarihi sorumluluklarını kendilerine hatırlatıyoruz. Bunu yerine getirmezlerse çok suistimal edilebilecek, tamamen bundan sonra sansür yasası olarak kullanılacak bir yasanın yürürlükte kalmasını sağlarlar. Bunu Türkiye taşıyamaz, dünyaya da anlatamaz. Ayrıca bundan sonraki süreçle ilgili de Anayasa Mahkemesinin bu tip tüm toplumu etkileyen meseleleri çok daha hızlı gündeme alması ve çok daha önem vererek görüşmeler yapması gerekmektedir."