AZİZ KARATAŞ

Ne zaman yeni çıkan bir kitap alsam heyecanlanırım. Hemen okumak için koşa koşa eve giderim. Bu defa da aynı şey oldu. Bana uzaklardan gelen bir hediye vardı beni heyecanlandıran, beni duygulandıran, yüreğimi hoplatıp zıplatan bir hediye… Kuşkusuz dünyada ki en güzel hediyedir kitap. Onun verdiği huzur hiçbir yerde bulunmaz.  OYSA BİR UMUTTU Kitabını kargodan alır almaz başladı heyecanım. Kalbim yine sıkışırcasına hızlı hızlı atmaya başladı hemen paketi açtım. O hepimizin yüreğini su misali ferahlatan kitap kokusu doldu ciğerlerime. Bir yüreğin sevdiğine kavuşması gibi mutluluk bulutlarıyla doluydu yüreğim. Gün içerisinde ki tüm işlerimi bir kenara bıraktım ve hemen arabaya atladığım gibi eve gelip OYSA BİR UMUTTU Kitabını okumaya başladım. Dayanamayıp yolculuk esnasında da okumaya başladığım OYSA BİR UMUTTU Kitabı her satırında beni daha da benden almaya devam ediyordu. Öyle derin bir aşkın kilime dokunuşunu içime sindiriyordum ki bir anda kendimi bulutların kaydırağından aşkın deryasına bıraktığımı hissettim. Aşk yavaş yavaş içime oturuyordu. Sanki elimde bir kitap değil de gözlerimin her zerresini okuyan büyülü bir kalp vardı karşımda… 

BEN ASLI’N, SENSE KEREM’İM OLAMADIN

‘Biz’ kerem ile alı olamadık seninle. Bu umursamaz tavırların beni yedi bitirdi. Seni kovaladıkça kaçtın benden. Uğruna kopardığım onca gül yapraklarından özür diledim dün gece. Kopardığım o yapraklara usulca fısıldadım: ‘Haklıymışsınız, ne sevdiği ne sevmediği belli’ dedim. Sonra ne kadar körleştiğimi fark ettim. Sanki mil çekilmiş gibiydi gözlerime… 

Burada yazar duygularını o kadar yoğun yaşamış ki bizi adette aşkın abdestiyle mest ediyor. Bizi imkânsızlığın dipsizliğini yaşatarak geçmişimizde ki derin aşklarımıza uğurluyor…  

Bir yazar duygularını ancak bu kadar dolgulu ve muazzam dökebilirdi beyaz kâğıda. Bir yazar nasırlanmış bir yüreğe ancak bu kadar elit bir kalemle derman süregelebilirdi… HANDE ORTAY OYSA BİR UMUTTU Adlı kitabında gerçek yazarlık kişiliklerini konuşturmayı başaran nadir yazarlarımızdan biri. Mümtaz bir kaleme sahip olan Hande Ortay bizi duygudan duyguya, aşktan çileye, çileden aşka sürükleyen kitabında birçok tezatlara başvurarak karşılıksız aşkın gerçekleriyle karşılaştırmıştır. Birçok yazarın hayal ürününden doğan öykülerin tam tersini kaleme alan Hande Ortay bizi benzersiz duygularla işlenmiş derin aşkların hikâyesine sürüklüyor. Yaptığı kelime oyunları ve tasvirlerle resim çizer gibi hikâye yazabilen ince elleyip sık dokunan bir hikâyeci kalemine sahip…