Bugün ülkemizde pek çok meslek grubunun sıkıntıları mevcuttur. Atama bekleyen öğretmenler, yıllardan beri maaş zammı bekleyen akademisyenler, KPSS’den yeterli puan almalarına rağmen atanamayan iş ve meslek danışmanları gibi sayısız sorundan bahsedilebilir. Sorun yaşayan meslek gruplarından biri de asssubaylardır. Türk Ordusunun görülmeyen veya görülmek istenmeyen bu kahramanların sorunlarını dile getirmek gayet önem teşkil etmektedir. Ordunun yükünün büyük bir bölümünü çeken Assubayların sorunları halen görmezden geliniyor.
Geçtiğimiz ay özlük haklarının iyileştirilmesi için Milli Savunma Bakanlığı’nın çalışmaları hızlandırdığı haberi yapıldı. Buna göre lojman tahsilâtı, fazla mesai ücreti, eğitim durumlarına göre personelin düzenlemelere tabi tutulması gibi birçok gelişmeyi içeren bir yasa tasarısından bahsedildi.“TSK personelinden kendisine lojman tahsis edilemeyenlerin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla personele lojman tazminatı ödenecek. TSK personeline (subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve erler ile sivil memurlara) fazla mesai ücreti ödenecek. Göreve başladıkları öğrenim seviyesinden daha üst seviye öğrenim görenler ile yüksek lisans ve doktora yapan personele yeni öğrenim durumlarına göre düzenleme yapılacak. Asssubayların rütbe, kıdem ve kademe alanların üst dereceye yükseltilme işlemlerine açıklık getirilecek. Başta astsubaylar olmak üzere 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında görevlendirilen subay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere görev yaptıkları her gün için orgeneral aylığının brüt tutarının 1/10'u tutarında ödeme yapılacak.”
Bu gelişme bir anda alınmış bir karar değildir. Özellikle Sn. Ahmet Zengin’in kurucu genel başkanlığını yaptığı TAS-SEN (Türkiye Assubaylar Sendikası) bu konuda yoğun bir mücadele vermektedir. Grev hakkı olmayan kurum ve derneklerin yaptırımı sadece pasif düzeyde olmaktadır. TAS Bu anlamda bir tarihi vizyonu dile getirmenin başarı ve mutluluğunu yaşıyor.
Diğer taraftan da ülkemizin taraf olduğu AB Uyum yasaları Askerlerin sendikal hakkını tanımaktadır. BM İnsan hakları, İLO Sözleşmesi de bunu onaylamaktadır. Kuruluşundan günümüze gücünü genişleten ve eleştirilere rağmen onurlu mücadelesinden dönmeyen TAS-SEN, Assubayların hakları için mücadeleye devam ediyor. Bu konuda ki en önemli gelişmelerden biri de, EURO -MİL yani Avrupa Askeri Organizasyonu’na üye olunmasıdır. Bu konuda da yoğun faaliyetler devam etmektedir. Ordumuzun yükünü çeken Assubayların artık sorunları daha geniş platformda tartışılacak ve çözümlerde ardı ardına gelecektir. Unutmayalım Assubaylar eşitlik değil adalet istiyor. Bunu da umarım TAS-SEN başaracaktır. Özellikle askerlerin sendikalaşması “Milli Güvenliğin Hassasiyeti” bahanesiyle engellenmemelidir. Ülkelerin sahip olduğu demokrasilerin derecesi, sahip oldukları kurumlarının demokratik yapılarına bağlı olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Hiçbir Hak yoktur ki mücadele etmeden kazanılmasın. Ordumuzun cefakâr ve fedakar Assubayları sadece haklarını istiyor. Umarım çok yakın dönemde de Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı bu Haklı mücadeleyi görür ve gereğini yapar.
Ve son söz: ‘’ Hakkını aramak, haklı olmaktan daha önemlidir’’