Yaşantımız da kullanmak üzere çokça hayvan çeşitlerinden ders alırız. Hayvanlar ve kendi içlerinde ki türleri şöyle dursun, bazen ağaçların varoluşu, büyümesi, insan hayatına katkıları dahi izlenmeye değer dersler içerir. İnsan için her olup bitenden dersler almak, kıyaslamalar yapmak, sentezi oluşturmak, iyidir, muazzamdır. İnsan bilim ve sanat ışığın da doğru bir yaşamın çarelerini ararken insan kimliğini kaybetmemeli, taviz vermemeli.
“ABD’de bir askeri okulda ders olarak anlatılan Horoz ve Tilki Hikayesi!“

Dershanede hocayı beklerken ışıklar kapanmış ve bir çizgi film gösterilmeye başlanmış.

Filmin adı “Küçük Tavuk”

Bir kümes var. Kümeste bir çok tavuk ile genç ve küçük horozlar, bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu bulunuyor. Kümesin etrafında da bir tilki dolaşıyor.
Yaşlı ve büyük horoz, tilki içeri girmesin diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, tavukları dışarı bırakmıyor. Tabii dışarı çıkamadıkları için doğru dürüst yemlenemeyen tavuklar da zayıf ve küçük tavuklar.
Yaşlı ve büyük horoz ise dışarı bırakmadığı tavuklara ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak yaşamalarını sağlıyor.

Kümese giremeyen tilki bunun üzerine kümesin tellerinde küçük bir delik açarak küçük ve genç bir horoza sesleniyor ve ona biraz mısır veriyor.
Mısırı yiyen küçük ve genç horoz her gün gelip tilkiden mısır alıyor. Bir süre sonra tilki küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden fazla mısır verince genç horoz hem kendisi yiyor hem de diğer tavuklara mısır dağıtıyor.
Böylece yavaş yavaş yaşlı ve büyük horozun kümesteki gücü kırılıyor. Horozun etrafındaki tavuklar azalmaya başlıyorlar.
Artık popüler olan genç ve artık irileşen horozun etrafında ise tavuklar toplanıyor.

Bu aşamada tilki kümesin kapısının önüne mısır bırakıyor. Kümeste bir tartışma çıkıyor. Kapıyı açalım mı açmayalım mı diye. Sonunda korkarak kapıyı açıyorlar ve kafalarını dışarı uzatıp yemlenip hemen geri çekiyorlar.
Bir süre böyle devam ediyor. Hiçbir şey olmuyor. Kümesteki tavuklar rahatlıyor. Korkuları azalıyor. Nihayet bir gece tilki kümesin önündeki avluya mısır döküyor.
Artık korkusuz olan tavuklar genç ve artık güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkıyor ve rahat rahat yemleniyorlar. Kümesteki her tavuk semiriyor.
Tilki bir süre sonra gece kümesin kapısından kendi mağarasına kadar mısır tanelerini döküyor. Sabah kümesten çıkan ve korkusuzca yemlenen tavuklar yemlene yemlene mağaraya kadar gidiyorlar. Sonra mağaraya giriyorlar. Onları içeride bekleyen tilki bütün kümes mağaraya girince mağaranın girişini kapatıyor.”

Çizgi film burada bitmiş.

Işıklar yanmış. Ve dersin hocası kürsüye çıkarak,
“İşte Üçüncü Dünya ülkeleri böyle yönetilir” diyerek derse başlamış.
Tilkilerin beslediği küçük horozlara dikkat edin!
Bizler girişte de belirttiğim gibi insan olarak kalma gayretimizi bırakmadan, her olay, yaşanmışlıktan ders çıkarmaya devam edelim. Kolay kazanım yolları tilki için kurnazca bir oyun ise, tavuklar, horozlar için de kolay yoldan yaşama tutunma, karnını doyurma hali değil mi?