“Ben herkese aitim, kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım. Sen gittikten sonra da burada olacağım.” Zeytin Ağacı, İlyada Destanı - Homeros

 Anadolu’nun cevheri zeytin

Ölümsüz ağaçlar için, 1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan bir yönetmelik değişikliğiyle, “ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere” zeytinliklerin madencilik faaliyeti için kullanılmasının önü açılmış oldu.  Kısa ve öz, zeytinliklerde maden ve enerji projeleri yapılabilecek.

Madenlerle ilgili ve yerleşime açılan alanlardaki zeytin ağaçları başka yere taşınacakmış. Zeytin ağaçlarımız yerlerinde kalsın gittikleri yerleri köklerinin bağlı olduğu topraklar kadar sevmeyebilirler. Sığamadık şu koca dünyaya! Zeytin ağaçlarımızı feda etmeyelim. O ağaçlar yüzlerce, binlerce yılda yetişiyor.  İnsan, zeytin ağaçlarını yerinden oynatmaya kıyamaz.

Oysa, Zeytin Kanunu'na göre, tek bir zeytin ağacı kesilemez, zeytinlikler yok edilemez.

Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK “ Köylü milletin efendisidir.” diyerek ziraat ve cumhuriyetin büyük bir kesimini oluşturan köylünün egemen bir güç olduğunu vurgulamıştır.

"Atatürk, Yalova Millet Çiftliği’ni (Yalova Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü) 1929 yılında ziyaret ettiğinde, yörenin tek geçim kaynağı olan zeytinciliğin geliştirilmesi ve çiftlik yakınında bulunan verimden düşmüş 4.000 ağacın gençleştirilerek örnek bir zeytinlik durumuna getirilmesi talimatını vermiştir. Bunun üzerine, çiftlikte hızlı bir budama, gübreleme, bakım ve sulama çalışması yapılarak zeytinlikler verimli duruma getirilmiştir. Atatürk’ün emirleriyle İtalya’dan Petrini adında bir teknik eleman getirttirilerek Bursa ilçelerindeki zeytinci köylerde kurslar açılmış ve zeytin çiftçisi bilinçlendirilmiştir.

1937 yılında İzmir Bornova da “Zeytincilik istasyonu” kurulmuş ve halen günümüze dek Zeytincilik Araştırma Enstitüsü olarak hizmet vermektedir. 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk gerçekleşmiş ve bir ürün için “3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Yasa” çıkarılmıştır. ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ köylümüze örnekti. Orman çiftliğine çok önem veriyordu. Ancak ölümü ile Türk köylüsünün de geleceği tehlike altına girdi. Atatürk ün sağlığında başlayan zeytinciliğin ıslahı konusu ölümünden 2,5 ay sonra 26/01/1939 yılında kanun olarak çıkmıştır.

 Zeytin ağacı için tarihten gelen sesler:

Hakimler Kitabı: Vaktiyle ağaçlar kendilerine kral mesh etmek için gittiler ve zeytin ağacına dediler: Bize Kral ol. Ve Zeytin Ağacı onlara dedi: Allah’ın ve insanın bende sena ettikleri yağımı bırakayım da ağaçlar üzerine sallanmaya mı gideyim? 

Van Gogh: Zeytin ağaçları çok karakteristik ve ben bu özellikleri yakalamaya çalışıyorum. Gümüş rengindeler, bazen mavimsi, bazen yeşile çalan, bazen sarı üzerine düşen parlak bir ağartı, pembe, mor, yer turuncusu, demir kırmızısı. Fakat zor, gerçekten çok zor. Ama bunu seviyorum ve altın ve gümüş rengiyle çalışma fikri beni çekiyor. 

Lawrence Durrell: Bütün Akdeniz, heykeller, palmiyeler, altın kolyeler, sakallı kahramanlar, şarap, fikirler, gemiler, ayışığı, kanatlı gorgonlar, bronz adamlar, filozoflar, tüm bunlar dişlerin arasındaki kara zeytinin ekşi, sert tadından çıkmış gibi. Etten ve şaraptan daha eski bir tattan. Soğuk su kadar eski bir tattan. 

Zeytin ağacının hikayesi

Yunan mitolojisine göre Zeus, kendisine en değerli hediyeyi verene kentin koruyuculuğunu verecektir ve bunun için bir yarışma düzenler. Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus'a uzak diyarlara dahi uçarak gidebilen ve savaşta yenilmeyecek bir at armağan eder. Athena ise zeytin ağacını. Yarışma çetindir çünkü ikisi de Zeus'a dünyanın en güzel hediyesini vermek isterler.

Kuşkusuz dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek ve yenilmez savaşçı bir at mükemmel bir hediyedir, ancak zeytin ağacı daha mükemmeldir.Zeytin ağacının muazzamlığı karşısında başta Zeus olmak üzere tüm tanrılar, tanrıçalar büyülenmiş ve ağacın kutsallığı karşısında donakalmışlardır. Tüm hırsına ve kazanma isteğine rağmen Poseidon bile zeytin ağacından o kadar etkilenmiştir ki, aralarındaki çekişmeye rağmen zeytin ağacının üstünlüğünü kabul eder.

Bunun üzerine, Athena zeytin ağacından bir dal kırıp Poseidon'a verir ve öylece aralarındaki düşmanlık zeytin ağacının rakipsiz güzelliği karşısında yok olur. O günden sonra Athena'nın ismi Atina kentine verilir. "Düşmana zeytin dalı uzatmak" deyimi de neredeyse tüm dillere tam da bu efsaneden gelmiştir.  Zeytin ağacı öyle bir inceliğe sahiptir ki düşmanınızın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıktadır.

Zeytin ağaçlarının kıymetini bilelim.  2 Kasım 2021’de dünyaya gelen torunum Aras’a tüm kutsal kitaplarda kutsallığın, bolluğun, sağlığın, adaletin, gururun, barışın, aklın, bilgeliğin ve yeniden doğuşun, kısaca insanlık için en önemli değerlerin sembolü olan zeytin ağaçları hediye ettim. Lütfen bu dünyadan göçsem de küçük şeylere değişmeyelim zeytin ağaçlarımızı. Mirası evlatlarımıza aktaralım.

Dünyada kesilmesi yasak olan başlıca iki ağaç, zeytin ve sakız ağaçlarıdır.

Aşımızdır,  zeytin ve zeytinyağı, sofralarımızın katığıdır. Zeytinin üzerine zeytinyağı dökerek, kırmızı pul biber biraz kekik serp yarım limon sık ve ekmeği bandırarak ye.

 Su kadar hava kadar önemli ağaçlara kıymayın efendiler!

 İnanıyorum ki zeytin ağaçları da sessiz çığlık içindeler… 

Zeytin ağacı, sen çok yaşa! 

Kaynak: https://egefe.com.tr/zeytinveataturk