Okültizm (occultism), insanların haberleşebileceği gizli, gizemli ve doğaüstü güçlerin varlığına inanma, gizli ilimler bilgisi… Okültizm ruhun ve aklın gücünün en yüksek olduğu, ulaşılması hayli yetenek gerektiren, teoriyle birlikte pratiğinde de ağır bastığı filozofik bir sistemdir. Ruhsal olaylarla, pratik tarafı ilgilenir. (Örnek: Günlük tutmak v.b.) Sonsuz zekaya ulaşan yollardan biridir. Kılavuzumuzda gizemcilik batının batınî öğretileri Mistizmden, doğunun da tasavvuf anlayışından ortaya çıkmıştır diyebiliriz. Bu gizemci yol çalışmamıza ışık tutmuştur. Allah, bir şeyi yaratmayı dilediğinde “Kün/Ol” der. Ruh “Ol” emrini yerine getirendir. Mistik bir yola inanmış ve bağlanmış olan kişi, çetin bir irade ve ahlâk eğitiminden geçerek, tüm manevi olanak ve yetenekleriyle üstün bir amaca yönelmekte, inanç ve bağlılık içinde giderek yoğunlaşmaktadır. Dış dünya ile her türlü bağlantısının kesildiği bilimsel bilgiyi oluşturan akıl sınırlarının aşıldığı bir coşku halidir (vecd hali).
Özetleyecek olursak, özetle okultizm herkes için mümkün olmayan, anlaşılabilmesi için özgün ve kapalı bir takım sistemlerin özel bilgilerine veya tanrı vergisi bir takım yetilere gerek olan yaşantı ve bilgilerin adıdır (ruhsal hayati yaşam=eşanlamlı spiritual vital life).
Astral Body okültistler tarafından kullanılan ve kişinin fiziksel bedeninin çift? olduğunu ve ruhsal hayat gücünü yansıttığını varsayan düşünceye ait bir terimdir. Hayat gücü düşüncesi ise Alt ruh: yani klasik dört öğenin (Ateş, Toprak, Hava ve Su) birisiyle birleşen bir ruh oluşumudur. Görüyoruz ki gizem zayıflamada da etken.
Bu öğreti acıyla birleşince ortaya sabırı doğuran, diyet uygulama modeli merhaleleri çıkar. Şunu bilin ki, öncesinde ilk karar verme mekanizması harekete geçecektir. Ve o muhteşem latinceden similia similiabus benzerin benzeri doğuracağı ilkesiyle pazar doğa yürüyüşleri. Aslında bu zamanda 1.Pandia  2. Paian çok kutsal eski Yunanca’dan klasik dönem kültlerinde iyileştirici gücün aslında yüce Allah’da (c.c) gizli olduğunu içimizden defalarca zikretmeliyiz. Allah bir şeyi dilediğinde “Kün/Ol” der. Ruh Olm emrini yerine getirendir.
Azizlerin Mertebesi
Azizler, azizlik töreninden geçmiş olsunlar ya da olmasınlar, insanların çekemeyeceği kadar zor bir acının sürekli varlığı ile şekillendirildiler. Acıda ve acı ile birlikte çok iyi örnekler verdiler; acı sadece yaşamlarının bilgelik veren dostu değil de yüce davranışlarının esini oldu. Bu yüzdendir ki Azizler acıyı sadece kabullenmeyip onu aradılar. Avila’lı Azize Teresa Rab’be bu inanılmaz arzu ile sesleniyordu. “Ya acı çekmek ya da ölmek!” Azize Maria Maddalena de Pazzi: “Rab, çok acı çekmek istiyorum ve sadece Senin için acı çekmeyi arzuluyorum!” der. Haç’ın Aziz Yuhanna’sı: “Rab, sevginin uğruna değersiz sayılmak istiyorum” diye dua eder. Ve bu sayısız örneklere pek çok başka olay eklenebilir.
Bilginler ve “Büyükler” Dünyasından
Denilir ki acı yüceliğin ayrılmaz gölgesidir, doğanın zengin armağanlarını dengeleyen ağırlıktır. Öyle görünüyor ki şan sadece, parçalanmış ve kanamış eller tarafından kavranılabilir. Yüce bir şeyi keşfedenin başarılarını dehanın esinlerine mal etmeye çok eğimliyiz. Sanıyoruz ki keşifler büyük insanların beyinlerinde birden filizlenirler… Oysa hiçbir şey aniden ortaya çıkmaz. Bilginler ve büyük adamlar uzun ve yorucu deneyimlerden, bitmez tükenmez acılardan sonra bulundukları yere ulaştılar. Her insani kabul, sonsuz bir gizli ve gizemli iplik yumağının acılarla örülmüş ürünüdür.
Acı dindirme aracı müzik ve ideal kiloda yeniden doğuş
Müzisyenler
Giovan Battista Pergolesi, veremli ve can çekişirken, “Stabat Mater”i besteledi. Vincenzo Bellini, ağır hastalığının nöbetleri arasında, harika partisyonlarını yazdırttı. Giacomo Puccini bir dostuna şunları yazmıştı: “Büyük ya da küçük her acıda, zaman yavaşladığında ve zorluklarda, hayal kırıklığında ve endişede, küçük karışıklıklarda ya da sürekli eziyette, en iyi sayfalarımın patetik sesini buldum.”
Mozart yüce “Requiem Ayini’ni ölüm döşeğinde bestelemişti; sanatının mucizesinin acıyı kendine saklayıp hiçbir zaman tanımadığı huzuru başkalarına iletmek olduğu haklı olarak söylendi. Chopin, uzakta olan vatanının özlemi içinde, akciğerlerinden hasta ve aşkta hayal kırıklığına uğramış olduğunda ünlü “Prelüd”lerini besteledi. Johann Sebastian Bach, nerede ise kör ve yedi çocuğunu kaybettikten sonra, birçok ruhun susuzluklarını giderdiği, derin huzurla bezenmiş o “Corale”i yazdı. Haendel, kötürüm ve ölüme yakınken, müziğinin zirvesine ulaştı. Beethoven, tek başına, sefalet ve terkedilmişlik içinde, çocuksuz ve arkadaşsız, teselliye muhtaç insanlar için, “Dokuzuncu Senfoni”yi besteledi. Tüm müzik tarihi acılardan, anlaşmazlıklardan, mücadelelerden, gözyaşlarından oluşmuştur. De Musset müziğe “Acının kızı” der ve bunun içindir ki hiçbir yaratık müziğin çağrısına duyarsız kalamaz. Bu acıyla empati kurarak ilk karar verme mekanizmasını başlatmak için de ne duruyorsun?
Aktif - Müzik Terapi Yoluyla Kabızlıktan Kurtulmak:
Acı çok yönlü bir kavramdır. Kabızlıkta da acı bizim başağrımız, migrenimiz gibidir. Darbuka çalarak da bu sıkıntıdan kurtulabilirsiniz. Tuvalet işleminden önce, kubura oturmadan önce,  (Evet yanlış duymadınız) Tepki-etki tam ters(i) bir sistemle Banu Doğan projesi, rahatlamanız mümkün. Bunun için yapmanız gereken öncelikle aşağıdaki enstrüman egzersiz kaynak kitabını satın alıp çalışmaya başlamanız olacaktır. İlk önce kitaptaki resimleri inceleyiniz. Örnek 2 resim sayımızda verildi. Tuvalet işlemindeki benzerliği hayal gücünüzü de çalıştırarak bulabilmeniz mümkündür (Detaylar; Banu Doğan Bilge Güneş’in çıkması beklenen ve sponsoru aranan kitabında).
“Tekli tırnak vuruşu”.
“Dörtlü tırnak vuruşu”. 
Ayarı sizden söylemesi bizden. Bu teknik egzersizleri uygulamayı yatağınızın üstünde ya da çalışma odanızda yapın. Akabinde hafiflediğinizi hissedeceksiniz. İyi çalışmalar.
Not: Öz kalıp 1-2-3’deki adı geçen yabancı müzisyenlerin eserlerini de terapi amaçlı dinleyebilir, kullanabilirsiniz.
Pratik Darbuka Egzersizleri 
için kaynak kitap:
Evrensel Darbuka Metodu, Masterwork 
Contact: Hamdi Akatay
Web Address: www,masterwork.com.tr
Tel: 0090 212 526 24 19 / 20     -   0090 212 605 04 80
Contact: Hamdi Akatay
Manager YKültür Sanat
Web Address:  HYPERLINK "http://www.hamdiakatay.com.tr" www.hamdiakatay.com.tr
Web Address: www.ykultursanat.com
Tel: 0212 292 82 97
Mobile: 0533 418 53 45
ŞİFA BULMANIZ DİLEĞİYLE…