Ne güzeldir çocuk olmak, her şeyi olanca doğallığıyla yaşamak. İlk heyecan, ilk bakış, ilk okuyuş... Ne güzeldir. Farkında olmak, güzellikleri hissetmek ve açılan sayfalara güzel yazılar yazabilmek…
Uzun bir tatilden sonra okullar açılmaya başlıyor. Geçen süreyle birlikte rahata alışan öğrencilerin yeniden uyum sağlama süreci oldukça zordur. Bu süreçte bilinçli olmak, çocuğumuzun okula başlaması ve daha sağlıklı bir şekilde devam etmesine vesile olur.
Okul Fobisine Dikkat!
Okullar açılırken kaygılanan ailelerin stresi çocuklara yansıyor, onları olumsuz etkiliyor. O yüzden ebeveynlerin dikkatli olmaları gerekiyor. Çocuğun yanında konuşurken ince eleyip sık dokumaları gerekir. Zira yanlış yorumlar çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyebilir. Çocukta okul fobisi oluşmasına sebep olabilir.
Anne ve babalar kendilerinden ayrı bir ortamda kalacak olan çocukları için kaygı içinde olabilirler. Akıllarına çeşitli sorular gelebilir. Endişeye kapılan ebeveynler çocuklarına da bu endişeyi yansıtıyor. Çocuklar da ailelerinin endişelerinin bir yansıması olarak huzursuz oluyor ve stres altına giriyor. Onların okula bakışı olumsuz oluyor. Bu durum da çocuğun başarılı olmasını engeller.
Ezberci Eğitime Hayır!
Ezberci eğitim ne yazık ki halen devam etmekte ve alınan önlemlere rağmen istenilen seviyeye daha gelinmedi. Bunun sonucu, doğal olarak ulusal ve uluslararası sınav sonuçlarına yansımaktadır. Ezberci eğitim yerine yeni nesil daha çok soran, araştıran, düşünen, kurgulayan, uygulayan, analiz ve sentez gibi üst düzey düşünme yetilerini geliştirmeleri gerekir.
Okulda başarı için öğretmenler büyük etken, öğretmenleri dikkate almalı öğrenci başarısı için gerekli önlemler alınmalıdır. Öğretmenlerin çocuklarla ilgili geri bildirimlerini dikkate alınmalı ona göre çalışma programı yapılmalıdır.
Öğretmenlerin donanımlı olması gerekiyor. Kendini geliştirmeli, daha çok çalışmalı, okul ve öğrencilere olan bakışını değiştirmeli kısaca işini severek yapmalıdır. Çocuklar üzerinde gözlem yapmalı, onları derinlemesine incelemelidir. Atatürk’ün “Eğitimde feda edilecek fert yoktur” vecizesi kulaklarına küpe yapmalıdır. Hangi çocukta içe kapanıklık var, hangi çocuk öfkesini ve duygularını dizginlemekte güçlük çekiyor bilinmesi gerekiyor. Ona göre bir planlama yapması gerekir.
Öğrenme güçlüğünün de çok iyi tanıması gerekir. Öğrenme güçlüğünün sebebi dikkat eksikliği mi, kaygı bozukluğu mu bunlar derinlemesine araştırılmalı. Aileler ise öğretmenlerle sürekli temasta olmalı. Gerek çocuklarından gerek öğretmenlerden gelen bildirimleri iyi değerlendirmeli. Öğretmenler ve aileler çocukların geleceği için birlikte hareket etmeli.
Eğitimde Nitelik ve Eşit Fırsat Sağlanmalı
Eğitimde kalite çıtasını yükselterek sürekli bir iyileştirme projesine dönüştürülmelidir. Bu sayede ülkenin her alanda gelişmesi sağlanır. Tüm gelişimlerin yanında öğrencilerimize hem fizikken hem de öğrenme kalitesi açısından fırsat eşitliği sunulmalıdır.
Ödev Sorumluluğu Nasıl Kazandırılmalı?
Her anne baba çocuklarının ödevleri ile ilgilenmelidir. Onlara yardımcı olmalı, sorunlarını çözme konusunda en büyük desteği verilmelidir. Ödevlerinde anlamadıkları yerlerde yardım isteyebilecekleri söylenmeli, yol gösteren kişi olunmalıdır. Okuldan evde yapılması için herhangi bir ödev verilip verilmediği sorulmalıdır. Ancak ödevi yapması için ısrarcı olunmamalıdır. Yapmadan gittiği takdirde öğretmenine nedenlerini kendisi anlatmalıdır. Çocuk okuldan geldikten sonra kısa sürede ödevlerini tamamlamalıdır.
Finlandiya Neden Başarılı?
Finlandiya ilk ve ortaöğretimde dünyada en iyi eğitimi veren ülke olarak bütün değerlendirmelerde (PISA ve diğer uluslararası değerlendirme sınavlarında )ilk sırada yer almaktadır.
Finlandiya’da 15-20 öğrencili sınıflarda eğitim görmektedir.
Öğrencilerin beslenmesi için yemekler okul tarafından sağlanmaktadır. Finlandiya’da özel okul neredeyse yok denecek derecede azdır.
Dershane yoktur. Ders derste öğreniliyor.
Çocukların el ve zihin becerilerinin geliştirilmesine büyük önem veriliyor.
Finlandiya’nın eğitime ayırdığı kaynak, bütçenin en büyük kaynağını oluşturuyor.
Türkiye’nin sorunları ve olanakları ile Finlandiya’nınki aynı değil. Ancak Finlandiya’nın insana yatırım yapan sisteminin yakından incelenmesinde yarar vardır.
Başarı İçin Planlı Olmak Şart!
Plan yapmaktan daha önemlisi, plandan sonra harekete geçip uygulamaktır. Planınız ne kadar mükemmel olursa olsun, o plana uymadıktan sonra planın mükemmel olmasının hiçbir önemi yoktur. Yani plan yapmaktan daha önemli olan, planı hayata geçirip uygulamaktır.
Okudukça kendimize güvenir, kendimizi yeniler olduk. Okullar açılırken ebeveyn, öğretmen ve öğrenciler olarak büyük bir heyecanla beklemekteyiz. Umarız beklentiler doğrultusunda, isteklerimize göre bir eğitim öğretim dönemi geçiririz.
