A. Einstein, Leonardo da Vinci, Mozart, Thomas Edison, Auguste Rodin vb. ve bilinmeyen bir çok kişinin çocukluk dönemlerinde zekaları sorgulandı. Ama bazılarının şansı yaver gitti tüm dünyanın enleri arasında yer aldılar. İlkokula giden bazı öğrenciler okullarından nefret ettiler. Çünkü onlar öğrenme zorluğu çekmekteler. Dinleme, okuma yazma konuşma matematik konularında beklenen başarıyı gösterememektedirler.  Öğrenme güçlüğü beynin bilgiyi alması işlemesi saklaması ve kullanmasında sorunlar olabiliyor. Öğrenme sorunlarının altında çoğu zaman genetik faktörler yer alır.

Kelimelerin öğrenilme zorluğu, disleksidir. Disleksi de işitme ve görme sorunu yoktur. b, d, p, q gibi harfleri karıştırırken, tersten algılama, okurken atlama, benzer kelimeleri karıştırma, heceleme zorluğu, zaman kavramlarında ve sesli okuma da zorlanma harflerin ses sırasını karıştırma Disleksi olarak bilinir. Bu belirtiler çocuktan çocuğa değişmektedir. Bazen de disleksiye dikkat eksikliği  ve hiperaktivite sorunu da eşlik edebiliyor. Erkek çocuklarda kız çocuklara göre 3-4 kat daha fazladır.  Annenin hamilelik dönemi hastalıkları, yetersiz beslenme, bilinçsiz ilaç kullanımı, doğum zorlukları, düşük kilolu doğum ve genetik faktörler olabiliyor.

Erken Tanı Çok Önemlidir          

Uzmanlar disleksinin bir hastalık olarak değerlendirilmemesi gerektiğini önemle vurgulamaktadırlar.  Ne kadar erken fark edilirse uygulanacak tedavi çocuğun normal okuyucu seviyesine kadar çıkmasına neden olabiliyor. Disleksinin fark edilememesi çocuğun tembel ya da disiplinsiz olabileceği akla gelir. Uzmanlar tarafından yapılacak zeka testi ve diğer testlerle tanı konulabilmektedir.

Diğer Öğrenme Güçlükleri    

Matematik öğrenme güçlüğü (diskakuli), yazma anlamlı yazma güçlüğü (disgrafi) dir.

Matematik öğrenme güçlüğü çekenlerin zaman ve yön kavramlarında hatalar yaparken, çarpım tablosu öğrenmede zorlular yaşıyorlar.   Yazma güçlüğü çekenlerde b-d, m-n, ı-i,d-t,g-k, g-ğ-y, f-v harflerini yazarken karıştırma, yazım hataları, okunaksız ve düzensiz el yazıları, rakam ve sözcükleri tersten yazma, sözcükler arasında boşluk bırakmama ya da sözcüğü birkaç parçaya bölerek yazma gibi sorunlar gözleniyor. Ülkemizde öğrenme güçlüğü çekenlerin sayısının oldukça fazla olduğu düşünülmektedir.

Konuyla İlgili Dernek Çalışmaları       

Birçok dernek konuya dikkat çekmek toplumsal farkındalık yaratmak için çalışmaktadır.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Derneği (www.hiperaktif.org)

Dikkat Eksikliği ve Öğrenme Güçlüğü Derneği (www.hiperaktivite.org.tr)

Çocuk ve Genç Ruh Sağlığı Derneği (www.cgrsder.org

 Ana-baba çatışması ve çocuğumuz

 “Çocuklar duymasın” dı dizinin ismi. Anne, baba ne zaman tartışmaya başlasa çocuklarından uzaklaşmak gereği duyar ve  bir birlerine, “mutfak” diye hatırlatmada bulunurlar.  Bu son derece uygun bir davranıştır. Çocuklar bu Çatışmaya kendilerinin sebep olabildiğini düşünebilirler. Sevdiği kişileri çatışması onları derinden üzer. Kendileri için idol olan anne babalarının çözüm üretemediklerini zannetmeleri onlar için duygusal çöküş duygusal enerjilerinin tükenmişliğine doğru yol alabilirler. Doğru davranış anne babaların çocuğun yanında daha uzlaşmacı ve hoşgörülü davranmalarıdır

Çocuk ve yalan söylemek

Yalan, baskı altında var olmak isteyen kişilerin davranışıdır. Otoriter yapıda kişiler kurnaz olma eğilimindedirler. Ailede hoş görü ve demokrasi kültürünün varlığı gerçeklerin korkusuzca dile getirilmesini sağlar. Çocuk hiçbir zaman söylediklerinden ve düşüncelerini ifade etmekten dolayı bir yaptırım ile karşılaşmaz. Duygusal anlamda kendini kötü hissettirecek davranışlara maruz kalan çocuk güven sorunu yaşar. ‘Ben doğruyu söylersem verecekleri cezadan korkuyorum’ diye düşünen çocuk yalan söyleyebilecektir. Yalana neden olan baskıcı tutumdur bu bir, ikinci olarak anne babaların diğer kişilere karşı tutarsız davranmaları, yalan söylemeleri yalanı yüceltmeleri çocuğa örnek olması kaçınılmazdır