Estetisyen ve Sağlıklı Yaşam programının moderetörü Demet Kaytan Obezite Cerrahisi ile ilgili Op. Dr. Fakı Akın ile en çok merak edilenleri konuştu…

Neredeyse toplumsal sağlık sorunu haline dönüşen OBEZİTE hastalığı, Obezite cerrahisi ile yeni hayat mı buluyor…
Obezite ameliyatlarından korkuluyor bu konuda görüşleriniz nedir?
Ameliyatlarda bilinmezlik en temel korku nedenidir. Hastayı iyi bilgilendirmek hasta ile cerrah arasında olumlu güven ilişkisinin kurulmasında bir temeldir. Hasta ameliyat türleri, ameliyat şekli, olası komplikasyonlar hakkında şeffaf bilgiler elde edebilmeli. Bunlar sunulduğu halde hasta halen korkuyorsa gerektiği durumlarda psikoloğada başvurabilir hastalar.  
Geçmişte medyaya yansıyan olumsuz obezite ameliyatlarıyla ilgili haberlere bakıldığında insanlarda korku oluştu. Neler söylemek istiyorsunuz?
Maalesef Türkiye’de birkaç sene önce yaşanılan bazı olumsuz örnekler obezite cerrahisinin Türkiye’de ki gelişimini olumsuz etkiledi ve hastalar bireysel olumsuz sonuçlanan vakaları izole vakalar olarak değerlendiremedi. Olumlu sonuçlar elde edilen vakalar fazlalaştıkça obezite cerrahisi konusundaki yanlış bilgilerde yavaş yavaş ortadan kalkıyor. 
Obezite nedir? Kimlere obez diyebiliriz?
Obezite vücutta aşırı yağ alımıyla ortaya çıkan, genetik zeminli ve çevresel faktörlerle tetiklenen kronik bir hastalıktır.
Hastanın kilosu obezitenin en önemli parametresi olmakla birlikte hastanın boyunun da hesaba katılması gerekiyor. Bu yüzde obezite ölçümünde en çok kullanılan değer Vücut Kitle İndeksi (VKİ) veya ingilizce Body Mass Index (BMI). Bu rakam otuzu geçtiği takdirde hasta obez kategorisine giriyor, 40’ı geçtiği takdirde ise morbid obezite, yani hastalıklı derecede obezite kategorisine dahil oluyor.  
Obesite hangi hastalıklara sebep olabilir?
Obezitenin birçok fiziki ve psikososyal olumsuz etkileri var. Bilimsel araştırmalara dayanarak obezitenin belli hastalıklarda ciddi bir risk artışına sebep olduğu görülmektedir. Bunlardan en önemlileri: tip2 şeker hastalığı, kalp damar rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, reflü, uyku apnesi, karaciğer yağlanması... Psikokolojik olarak ise depresyon, özgüven eksikliği ve düşük benlik saygısını sıralayabiliriz. 
Fastfood obeziteye sebep midir?
Yapılan araştırmalara göre gençlerin haftada 2 kez fast food türü yiyeceklerle beslendiğini gösteriyor. Bunu uygulayan gençlerde 10 yolda 5 kiloya varan kilo artışı görülmektedir.  Bunun yanı sıra televizyon veya bilgisayarda geçirilen hareketsiz saatleri de eklersek bu rakam çok daha yüksek seviyelere ulaşabilir. Kolay erişilebilirlik, lezzet ve reklamların gençleri ve çocukları bu yiyeceklere yönlendiriyor.  Nasıl ki sigara paketlerinin üzerinde öldürür yazıyorsa fastfood yiyeceklerin üzerine de şişmanlatır uyarısıyla gençlerimizin duyarlılığını arttırılabilir. 
Metebolizmanın yavaş çalışması obeziteyi tetikler mi?
Kesinlikle, tiroid bezinin az çalışması gibi bazı rahatsızlıklar metabolizma hızını düşürür. Sonuç olarak hastanın obez olma risk daha fazladır.  Tiroid konusunda verdiğim örnekte obezite cerrahisi uygulamadan önce hastalığın kontrol altına alınması gerekiyor. Kontrol altına alındıktan sonra ikinci aşamada obezite cerrahisi uygulanabilir obez hastalarımızda.  
Obezitenin tedavileri nelerdir? 
Obezite kategorisine göre ilaç yöntemi, egzersiz ve yaşam biçimi değişiklikleri gibi birkaç önlem ile kontrol altına alınabilir. Ancak vücut kitle indeksi obez kategorisine giren, yani vücut kitle indeksi 30’u geçen hastalarda bu önlemlerin %2 gibi sadece çok küçük bir kesimde başarılı olduğu görülmektedir. Obezitenin bu seviyelere ulaştığı hastaların obezite cerrahisini ciddi bir alternatif olarak düşünmeleri gerekir. 
Hangi durumlarda cerrahi müdahale gerekli?
Dünyada obezite cerrahlarının ameliyat uygulamak için vücut kitle indeksi alt limiti aşağı yukarı ayndır.  Kitle indeksi 40ı geçen hastalar rahatlıkla ameliyat olabilirler, hatta mutlaka önerilmeli. Bunun yanı sıra kitle indeksi 35 veya yukarısı olan ve yandaş hastalığı olan haslarımıza da obezite cerrahisi önerilir.  Her ne kadar birçok ülkede geri ödeme koşullarına girmese de, obezite cerrahisi için alt limiti 30a kadar düşüren cerrahlar var. Bende şahsen bazı durumlarda obezite cerrahisi için bu alt limitim kullanılabileceğinin savunucusuyum. Kitle indeksi 30un altında olan kişilerde obezite cerrahisi uygulanmasını etik bulmuyorum.  
Obezite ameliyatında  hangi cerrahi yöntem kullanılacağına nasıl karar veriyorsunuz?
Hangi cerrahi yöntemi uygulayacağımız birçok faktöre bağlı. Öncelikli olarak, tabi ki hastanın boy, kilosu ve hastanın ne kadar zayıflamak istediği…
Bunun haricinde hastanın yeme içme alışkanlıkları, tıbbı özgeçmişi, yandaş hastalıkları, ilaç kullanımı gibi birtakım faktörler yol belirleyici. Örneğin, çok tatlı seven, reflüsü olan ileri derece obez hastalara tüp mide yerine mide bypass ameliyatı öneririm. 
Obezite ameliyatından bahseder misiniz? Nasıl bir cerrahi yöntem uygulanıyor?
Obezite cerrahisi dünyasında, birçok cerrah birçok farklı tedavi yöntemine inanmış ve uygulamaktadır.  Bunları mide bypass (gastric bypass), tüp mide (sleeve gastrektomi), mini bypass ameliyatı, mide kelepçesi, mide plikasyonu olarak sıralayabiliriz.  ABD ve Avrupa’da obezite cerrahisi rakamlarına bakıldığında en fazla uygulanan yöntem mide bypass cerrahisidir. Mide bypass cerrahisi diğer yöntemlere göre hem toplam kilo verme açısından hem de uzun vadede tekrar kilo almama açısından başarılı bir yöntem. Ayrıca yaşam kalitesi konusunda ve geri dönüşümü mümkün bir ameliyat türü olarak diğer yöntemlere göre ek avantajları vardır.  
Obezite ameliyatı ne kadar sürer, hasta kaç gün hastanede kalır? 
Ameliyatlarımız kapalı, yani laparoskopik teknik ile gerçekleştirilir. Belçikada uzmanlaştığım standardize ameliyat şeklimiz ile ameliyatlarımız ortalama 1 saat sürmektedir.  
Hasta ameliyat sonrası 2, maksimum 3 gece hastanede kalır. Ameliyatın ertesi günğ koridorda yürüyebilecek konfora sahip olur ve ameliyattan iki gün sonra hastalarımız taburcu edilir. 
Ne kadar kilo verebilir hastalar bu yöntemlerle? 
En fazla kilo kaybı mide bypass ameliyatında gerçekleştiği için bu örneği veriyim size. Mide bypass ameliyatı olan hastalarımız bir senede başlangıç toplam kilosunun yaklaşık yüzde 35ini kaybeder. Örnek olarak: 110kg olan bir hastamızın bir sene sonra 70-75 kiloya düşmesi çok yüksek bir olasılıktır.  
Hastaların bilmediği ek faydaları var mı bu cerrahi yöntemlerin? 
Güzel bir soru, tabii ki var. Özellikle şeker hastalığı gibi kronik metabolik rahatsızlıkları olan hastalarımızda başta mide bypass'ı olmak üzere cerrahi yöntemlerle, mucizevi iyileşmeler görmek mümkün. 
Mide bypass ameliyatı olan hastalarımızda tip2 şeker hastalığında 85%e varan iyileşme oranları görmek mümkün. Belki de zayıflamaktan çok daha önemli bir avantaj olarak not edebiliriz bu faydasını çünkü hastanın hayat kalitesi önemli derecede artmakta bu durumla birlikte.   
Ameliyat sonrası sarkma olur mu? 
Bu hastanın doku özellikleri ve egzersiz durumuna bağlı olup, kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Cilt sarkmaları oluşup, hasta bundan rahatsızlık duyuyorsa, tabi ki estetik cerrahi ile bu durum düzeltilebilir. Estetik cerrahi için ameliyat sonrası en az 18 aylık bir süre geçmelidir. 
Obezite ameliyatı sonrası mide genişler mi?
Her ameliyatta olduğu gibi obezite ameliyatlarının da kendine göre püf noktaları vardır. Elde ettiğimiz deneyimle bunu uygulayarak küçültülen midenin genişlemesi mümkün değildir. Daha önce başka merkezlerde ameliyat geçirmiş ve midenin genişlemesi söz konusu ise, bunu revizyonel obezite cerrahi yöntemlerimizle yok etmemiz mümkündür. 
Ameliyat sonrası diyet yapılmalı mı?  
Ameliyat sonrası yeni yapılanmış mideye adapte olmak için ortalama 1 ay diyetisyenimizin önerdiği gıda broşürüne uyulmalı. Bu süre sonrasında ise hastanın her türlü gıdayı tüketmesi mümkün. Tabi ki yeniden kilo almamak için ve vitamin eksiklikleri oluşmaması için bazı temel gıda kurallarına uyulması gerekiyor.  
Ameliyattan sonra ağrı oluyor mu? Ameliyat sancıları hangi boyutta?
Ameliyatlar kapalı (laparoskopik) teknikle yapıldığı için günümüz cerrahisinde hastanın hissettiği ağrılar minimuma indirilmiştir. Baş ağrısı gibi durumlarda kullanılan ağrı kesiciler yeterli oluyor. 
Ameliyat sonrası omuzlarda ağrı normal mi?
Evet, kapalı (laparoskopik) ameliyatlarda karın boşluğunda kullanılan hava sebebiyle omuzlarda birkaç günlük ağrı hissi normaldir ve kendiliğinden geçer.  
Ameliyat sonrası kabızlık olur mu?
Hasta ameliyattan sonra sıvıyı az tüketirse kabızlık olabilir. Ameliyat olmamış hastalarda olduğu gibi; şekerli olmamak şartıyla günde en az 1,5 lt sıvı tüketilmesi gerekiyor
Obezite hastalarının ameliyattan sonra ömür boyu vitamin kullanmak gerekiyor mu?
Ameliyattan 6 hafta sonra 3 aylık bir süre için vitamin yazılır. Ameliyattan 6 ay sonra kan tahlilinde bir eksiklik varsa ona göre takviye yapılır. Ömür boyu vitamin kullanımı söz konusu değildir. 
Kimlere obezite ameliyatı yapılmaz?
Obezite cerrahisini alkol ve diğer madde bağımlılarında, yeme bozukluğu gibi bazı psikolojik rahatsızlıklarda ve siroz hastalarında uygulamıyorum. 
Obezite ameliyatının riskleri var mı?
Obezite ameliyatının bütün diğer cerrahiler gibi tabii ki riskleri var ama bu oranlar zannedilenin aksine diğer cerrahilerden daha düşük bir yüzdeyle görülmektedir. Başlıca riskler olarak mide ülseri, zımbada kaçak ve kanama olarak sayabiliriz. Bu komplikasyonların gerçekleşmemesi adına gerek ameliyat öncesi gerek ameliyat esnasında bütün önlemler alınmaktadır. 
Obezite ile savaşan hastalara son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Eğer kişi gerçekten morbid obez ise, ameliyattan değil ameliyat olmamaktan korkmalı çünkü morbid obezitenin insan ömrünü 10-12 sene kısalttığı tespit edilmiştir. Obezite cerrahisi günümüz cerrahi dünyasında yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırabilecek dünya çapında onay görmüş bir tedavi yöntemidir.