Evet, bu önemsemediğimiz nezlenin oluşumunun giriş kapısı olan burun, havanın vücuda girişin yegane merkezi olup, hava burada ısıtılmakta, havadaki tozlardan ve mikroplardan buradaki tüycükler sayesinde korunmaya çalışılmaktadır. Hastalık yapan virüsler çoğunlukla buruna ve soluk borusuna yerleşmekte ve hastalığa neden olmaktadır. Solunum yoluyla alınan virüsler özellikle burun mukozasına yerleşen virüs, burunun tıkanmasına neden olmaktadır. Vücut bu virüsleri atmak için tepkiler verir. Bu tepkilerin en önemlileri hapşırma ve burun akıntısıdır. Zaman zaman ateş yüksekliği de görülür. Acil tedavi gerektiren bir hastalık değildir. Hafif seyreder. Yaklaşık on gün içinde kendiliğinden yavaş yavaş geçebilir. Bu hastalık genellikle griple sık karıştırılan bir enfeksiyondur. Grip, virüslerin neden olduğu, yüksek ateşle seyreden daha ciddi bir hastalıktır. Titreme ve kas ağrısı belirgindir. Nezle, sık görülen bir soğuk algınlığıdır ve bulaşıcıdır. Ani sıcaklık değişiklikleri, mevsimler, ortaya çıkışında önemli faktörlerdir. En çok sonbahar ve kış mevsiminde ortaya çıkmaktadır. Bilinen odur ki, çocuklar bu hastalığa karşı biraz daha hassastır. Şöyle ki, bir çocuk yılda 4-5 kez nezle olabilirken, yetişkin ise yılda 2-3 defa nezleye yakalanabilmektedir. Yetişkinlerde ise genelde hapşırma görülür. Burun tıkanmıştır ve akıntı vardır. Kusma görülebilir ve boğazda kaşınma vardır. Ateş, ilk günler yüksektir ama daha sonra düşer. İştah kaybı, diyare görülebilir. Hastanın genel sağlık durumunda bir bozukluk ortaya çıkmayabilir.
Nezle 10 gün içinde şayet geçmezse balgamlı öksürük, kulak ağrısı, yüksek ateş, işitme problemi gelişebilir. Bu durumda bronşit, pnomonia gibi diğer enfeksiyonlar ortaya çıkmış olabilir. Nezlenin en ağır dönemi bir-iki gün sürmekte kişiyi perişan etmektedir. Nezlenin bir faklı tipi olan alerjik nezle belirtileri ise sadece duyarlı alerjenle karşılaşıldığı zaman değil, sigara dumanı, parfüm, deodorant, soğuk hava ve her türlü keskin koku ile de ortaya çıkmaktadır. En tipik belirti hapşırma olup, kişi bazen arka arkaya 10-20 kez hapşırabilir. Hapşırmalar sabah saatlerinde daha çok gerçekleşmekte ve hastayı yorgun, bitap düşürebilmektedir. Hapşırmalar bazen aniden başladığı gibi, bazen de burunda önce rahatsız edici bir yanma, kaşınma tarzı bir rahatsızlıktan sonra ortaya çıkmaktadır. Hapşırma esnasında refleks olarak gözler kapanacağı için araba sürenlerin bu konuda çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Sürekli burnu akanlar ve bunu mendille silenlerin burun deliklerinin etrafı ve üst dudakları kızarmakta, tahriş olmakta, aşırı burun akıntısı, devamlı burun çekme, geniz akıntısı, boğazda gıcıklanma, öksürük ve hatta bulantı gibi şikayetlerde oluşmaya başlar. Bu berrak akıntı şayet sarıya, yeşile doğru renk değiştirirse, bilin ki, sinüslerinizde iltihap (sinüzit) olmuş demektir. Ayrıca, geniz akıntısı, boğazda gıcık hissi, öksürük, koku alma bozuklukları, baş ağrısı, uyku bozuklukları, horlama, ağız kuruluğu, nefeste kötü koku, yorgunluk, iştahsızlık, sinirlilik, iştahsızlık, bulantı, karın ağrıları gibi semptomlarda görülmektedir. Çok ciddi seyreden bir hastalık değildir. Şayet ilaç almanız gerektiğinde doktorunuza başvurmanızda yarar bulunmaktadır. Öncelikle nezleli kişilerin bol sulu besinlerle ve dengeli beslenmesi gerekir. Ateş düşürmek için soğuk kompresler uygulanabilir. Bol miktarda C vitamini almak vücut direncini arttırır ve yarar sağlar. Ancak, nefes almada zorlanıyorsanız, ateşiniz çok yükseliyorsa, balgamlı öksürük söz konusuysa, şayet tüm önlemlerinize ve gayretlerinize rağmen nezleniz geçmiyor, iyileşemiyorsanız zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekmektedir.
Sağlıklı, mutlu nce güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.
