Sevgili okuyucularım, bu hafta sizin de bildiğiniz gibi Dünya Sağlık Haftası.
Bende bu haftanın önemine binaen naçizane duygularımı da içine kattığım bir yazımı sizlerle paylaşmak istedim.

1948’te kurulan Dünya Sağlık Örgütü’nün kuruluş yıldönümü olan 7 Nisan günü tüm dünyada Dünya Sağlık Günü ve 07-13 Nisan haftası da Dünya Sağlık Haftası olarak kutlanmaktadır.

Dünyada halk sağlığını öncelikli ilgilendiren bir konuya dikkat çekmek amacıyla her sene Dünya Sağlık Günü’ne bir tema seçilmektedir. Seçilen tema günün anlam ve önemini vurgulamak ve kişileri bu konuda bilgilendirmektir. Sizde dileğiniz temayı seçebilirsiniz ama benim temam "sağlığın hiçbir şey ile değiştirilemeyeceği" üzerine.

İŞTE KONU İLE İLGİLİ DUYGU VE GÖRÜŞLERİM.

Hiç düşündünüz mü şu an hayatta en önemli olan şey sizce ne?
Mesela bazıları para diyor. Sağlık olmadıktan sonra paranın ne anlamı var ki?
Bu hayatta her şey bir çark sistemi gibidir bence. Her şey anında işlerse bu çark sistemi döner.
Bunu şöyle özetleyebiliriz. Sağlık en büyük çark, Mutluluk ondan sonraki en büyük çark ve bu böyle uzayıp gidiyor. Peki, bunlar bir bütün olmasaydı işleyebilir miydi?
Hayır, tabii ki de işlemezdi.
O zaman sağlık çarkın diğer dişlerinin işlemesini sağlayan en önemli dişli.
Bizler toplum olarak daha fazla konuya duyarlı olmalıyız. Nedeni sağlam temeller ile oturmuş yapılar yıllarca evet evet hatta yüz yıllarca yaşayabiliyor. Tabi ki insanoğlu et ve kemikten oluşmuş yüzlerce yıl yaşayacak halimiz yok. Ama bedenimize ne kadar önem verirsek; uzun ve sağlık dolu yıllar neden olmasın? Sağlıklı isek zaten her şeyin üstesinden gelebiliriz.
Şimdi duyar gibi oldum. Peki, madde önemli değil mi? Onlar sadece yaşamın içinde bizim varlığımız ile dönen çarkın dişlileri. Biz olmazsak zaten çark hiçbir zaman ne olur ne de döner.

Günün anlam ve önemine dair size kendimden bir örnek vermek istiyorum. Aslında yaşamım boyunca maddeye önem vermedim. Çünkü madde ben varsam vardı. Ben yoksam olsa ne olur olmasa ne olurdu. Bundan bir sene öncesinde tedavim bitmişti. Arkadaşlarım, dostlarım, takipçilerim daha önceki köşe yazımda kendi hastalığımdan bahsettiğimi bilirler. Şimdi burada uzun uzadıya bahsetmeyeceğim. Zaten okuyan saygıdeğer okuyucularım biliyorlar.

Sağlık sorunumun olduğu günlerde kendim ile yüzleştim…
Nerede bir hata vardı?
Çok mu kötü davranmıştım bedenime?
Yok!
hiç de öyle değildi ya da ben öyle sanıyordum!
Ben evde yaptığım yemekten, yediğim yiyeceklerden inanılmaz şekilde özen içindeydim.
Öyle hararetli bir yaşantımda yoktu. İçki, sigara (evet günde 2 tane). Hatta ben meyveleri yıkamadan buzdolabına bile yerleştirmezdim. Bu kadar yaşamım hijyen, dikkat ve özen doluyken; gelip de beni bu illet hastalık nasıl bulmuştu?!

Aslında kendimi hep sağlıklı bulmuş ve hissetmişimdir. Yıllık kontrollerimi de yaptırırdım.
Ancak göz ardı ettiğim bir konu vardı. Yaşamımın içinde çok fazla üzüntü ve yaşanmışlık beni hırpalamıştı. İçim dolu dolu olmuş ve günlerce ağlamıştım. Aradan geçen kısa zaman içinde de hastalığım nüksedip, kendini ortaya atıvermişti. Sonra anladım ki; psikolojik olarak yani moral olmayınca sağlık da olmuyormuş. Bedenimiz bizi o kadar yönlendiriyor ki; ona daha iyi bakmak, onu hem fiziki hem de ruhani olarak fazla hırpalamamak elimizde. Belli ki ben ikisini de yormuşum. Bir anda sağlığımın elimden uçup gittiği psikolojisi beni alıp, sarmalamış ve bunun sonucuna aylarca katlanmak durumunda kalmıştım. Zaman içinde toparlandıkça, geçmişte yaptığım hataları yapmama kararı almıştım. Neydi bunlar;

Size tek tek maddeleyeceğim:

1. Sabah düzgün kahvaltı yapmamak,

2. Öğlen abur-cubur ile geçiştirmek,

3. Fazla kafein yüklemesi yapmak,

4. Fiziken kendini hırpalamak. Çok fazla detaycı olmak diyebilirim. (Akıllandım galiba.)

5. Ruhani olarak kendini daha rahat hissedeceğin yerlerde ve kişilerle olmamak, Ben olmamışım.

Şimdi anlıyorum ki; BAĞ KESME Metodu çok önemli. Sen varsan diğeri var. Hani bir atasözü vardır ya. ÖNCE CAN, SONRA CANAN. Sen yoksan Canan hani?!
Ben bağlarımı kestim. Yani daha olumlu düşünen ve bana moral olarak daha yakın kişilerle birlikte olmak artık şiarım. Lütfen bu inanın çok önemli. 6.Sigara konusu fazla olmasa bile etkili miydi bilemiyorum! 7.Uyku düzensizliği, 8.Moralite boşluğu… Aslında daha birçok etken var diyebilirim ama bunlar en önemli olanları...

Şimdi biraz daha özen gösteriyorum. Kendim ve sevenlerim için...
Lütfen sizlerde sevenlerinizi düşünün.
İnanın her şeyin başı sağlık.

Çok fazla yaşamın içinde maddi, manevi ve fiziki olarak kendinizi yormayın. Çünkü siz size ve sevenlerinize çok gereklisiniz...

Daha fazla sözü uzatmak istemiyorum sonuç olarak diyorum ki; sağlık olmazsa ne kendimiz ne de sevdiklerimize faydamız olur. Kısaca sağlık olmazsa biz bir hiçiz. . Biz bedenen ve ruhen sağlıklı olmalıyız ki; çarkın diğer dişlerini harekete geçirelim...

Sağlık ve mutluluk dolu bir yaşam dileğiyle...