Cemal Reşit Rey 4. Caz Şubatı etkinliği kapsamında konserleri takip etmeye çalıştım. Resmen doydum. 

Terje Rypdal, Ketil Bjornstad, Fred Frith, Roberta Gambarini, David Sanborn, CRR Caz Orkestrası, Enrico Rava New Quartet, Trio Elf ve Hijazz Project sahne aldı. Zerrin Özer ile Jazz Band'in "Dünden Bugüne" konseriyle sona erdi.

Farklı ülkelerden usta sanatçıların 7 ayrı konser programıyla cazseverlerle buluşturduğu için öncelikle CRR a teşekkürler.

Caz ve rock müziğini harmanlayarak yaptığı müzikle adını duyuran gitarist ve besteci Terje Rypdal ile modern caz sanatçılarından Bjornstad'tın  performansından tutunda,

İtalyan sanatçı Roberta Gambarini’nin  “Sevgililer Günü” nde  aldığı sahne, seçkin bir repertuvarı ile bizleri etkilerken uluslararası caz festivallerinin aratmayan gecelerde David Sanborn ile lezzetin doruğuna varan festival, başımız arkada kalarak bitti.

Konserlerin doluluğu dikkatimi çekerken, David Sanborn konserinde sürekli etrafıma bakıp, müziğin coşkusuna kapılmış  seyircileri aç gözlerle seyretmekten sahneye bakmayı ihmal ettim. Sahnedekiler de, izleyenler de müthişti.

Coğrafyalar insanları şekillendirir. Mekanlar ve yaşananlar da… İnsanlar çok güzel bir enerjiyi paylaştılar o geceler de.

Sadece sevgi ve saygı  vardı. Müziğe, yaşama, birbirlerine, ve de mekana…

David Sanborn’dan çok etkilendim. 35 yılı aşkın müzik kariyerinde 24 albüm sığdıran,  çağdaş müziğe yön veren saksafoncu, hiç  abartılı ön plana çıkmadan geceye damgasını vurup, bilgeliğe ermiş tecrübesinde artık bir maestro edasındaydı. Nasıl hareket ederse arkasından ne geleceğini bilen satranç ustası gibiydi. 

Espriliydi, mutevaziydi, samimi, dinç, romantikti ve de yakışıklıydı. Bu nitelikleri kazanması, 3 yaşından beri çektiği çocuk felcinin ızdırabı mıdır bilinmez. Gariptir ki, hayranı olduğum bir başka deha Gaudi’de, romotoid artritten çok çekmiş. Ve mimaride mucizeler çıkarmış.

Ruhun terbiye yöntemi acı mıdır?

Pozitif enerjisini hiç düşürmeden nasıl geçtiğini anlamadığımız 2 buçuk saati haz içinde geçirdik. Konserin bitiminde Garfield gibi dudaklarım askıda çıkarken, çoktandır yaşayamadığım keyif denizinde sarhoştum. Ve herkes aynı keyfiyet içindeydi.

Ne hayır ne evet… Ne savaş ne barış… Ne açlık ne tokluk

Hiç bir şey ama hiç bir şey yoktu yüzlerde…

Sadece gülümsemelerde gizlenmiş bir sevgi ve saygı…

Herkes aynı yaştaydı ve gençtiler.

Eeee kolay mı? Albümleri altı Grammy, sekiz Altın ve bir Platinum plak alan, Stewie Wonder, Dawid Bowie  ile dünya turnesi yapan, The Rolling Stone’s için Wonder’s Talking Book albümüne kayıt yapan, Everthing albümüyle blues ve caz kombinasyonunu süper yorumlayan bir sanatçının performansından çıkmıştık. Bateri, bas, klavye ve diğerleri hepsi muhteşem uyumun bir parçasıydı.

Hay allah Müzikle yine gençleştim!

Teşekkürler tüm emeği geçenler! İyi ki varsınız !