‘’İnsan kendisine değer verince bir başkasından değer görür.’’

Kaçımız önce kendimize sonra başkasına önem veriyoruz. Kaçımız kendimizi incitmeden dolu dolu seviyoruz. Yada; bir başkası ne düşünür, ne yapar, beni nasıl görür diye’’kendimizden önce hep bir başkası için yaşıyoruz.’’

Gerçek mutluluk insanın iç huzurudur!Başkalarının hayatını takip etmek mutluluğumuz değildir.

Mutluluk; olumlu düşüncelerimiz, sevgi dolu hayat biçimimizdir.

Mutluluk, insanın içsel yolculuğundaki  düşünceleri ile güzelliğe ulaşıyor.

Zihinlerimizdeki düşünceler,içimizdeki  kuruntular, o anlamsız sıkıntılar, kendimizi suçlamamız, eksik, çaresiz, güvensiz olduğumuzu düşündüğümüz düşüncelerimiz mutsuzluğun ta kendisidir.!

Kendimizi çok sevdiğimiz, kendimizin celladı değil dostu olduğumuzda, yüksek güçlü düşünceler ancak bizi mutlulukla şekillendiriyor.

Ruhunu ve bedenini kirleten zehirli yaşam şekillerini seçen insanlar asla kendilerini önemseyemezler.

Kendini seven biri ancak bir başkasına sevgi yansıtabilir.Kim ne derse desin; siz kendiniz gibi olun,bir başkasının onayını almanıza gerek yok. Önce siz kendi sevginizi, benliğinizi, bilincinizi önemseyip onaylamanız yeterlidir.

İnsanın kendisini sevmesi bencillik olarak düşünülse de bunun yanlış yorumlandığını  hepimizin bilmesi gerekiyor.

Kendisine değer vermeyen,iletişim ve ilişki kurduğu karşıdakine asla sevgi gösteremez. Gösteriyor gibi görünse de bu sahte bir roldür. Bir gün gelip o rol perde arkasında kalacak yaşamın sahnesinde; “’mutsuz insan’’ olacaktır.

Acılı hüzünlü negatif düşünceler yaşamın dramını belirliyor

Bunun için Ülke sorunlarını, ekonomiyi, insanları haksız yere suçlamadan önce düşüncelerimizin rengine dikkat edelim. Düşüncelerin olumlu ve olumsuz frekansları bizim hayatımızın ileriki günlerindeki biçimini belirliyor.

Kendinizi zengin, başarılı, mutlu görmeyi düşünüp istediğinizde;oluşturduğunuz niyet tasarısının bilincinde olup, odaklanıp vazgeçmediğiniz sürece bir mıknatıs gibi hedeflediğiniz düşünceleriniz size ışık hızıyla ulaşacak ve arzularınızı istediğiniz gibi gerçekleştireceksiniz.

Kendimizi; sorunlu, şansız, kısmetsiz, çaresiz, eksik düşündüğümüz sürece hayatın olumsuzlukları aynı şekilde bize gelemeye devam edecektir.

‘’İyimserlik bir sanattır.!’’

Bu sanatı hakkıyla öğrenelim. İyi olmanın keyfini yaşayalım. Sevgi ile iyilik yapıp, karşıdakinin bize illa iyi olacağını da beklemeyelim. Sadece biz iyi olalım ki; iyi düşünceli davranışlarımıza iyilikler dolu mutluluklar gelsin.

Belki de en büyük hatamız; elimizdeki mutluluklara sahip iken farkında olmayışımızdır. Sağlığımıza, statümüze, edindiğimiz onca hayat dersindeki başarılarımıza minnet etmememizdir.

Elimizde var olanlara şükredip,kendimizi başkasının yaşamıyla kıyaslamadığımızda, kendimize sevgi saygı duyduğumuzda daha fazla mutlulukların geleceğini bilmemiz gerekiyor.

‘’Ya; geçen yıllar?’’

Bırakın geçmişi,sizi üzenlere siz izin verdiğiniz için sizi üzdüklerini düşünün. Artık izin vermeyeceksiniz, çünkü siz kendinizi çok sevmeniz gerektiğini anladınız.

Siz ne zamanki başkalarının keyiflerine arzularına bağımlı kalmadan yaşayabilirseniz o zaman hayatınız mutluluk cennetine kavuşmuş olacak.

Sevgi dolu olumlu düşüncelerimiz sabırla beklediğimiz düşlerimiz mutluluğumuzu sağlıyorsa ,o vakit; çok geç kalmadan olumlu düşüncelerle mutlu olmaya başlamaya ne dersiniz.?