Mustafa Kemal demek; 1881-1938 yılları arasındaki 57 yıllık hayat değildir. Mustafa Kemal demek; 3000 yıllık Türk tarihinde devletin kurucusu olarak kuruluşuna önderlik ettiği devlete “milletinin” ismini veren ender bir lider demektir. Çünkü Türk Tarihi’ne bakınız kurulan devlet ve beylikler hep kurucuları veya bölgenin ismi ile anılmıştır. Mesela; Osmanoğulları, Selçuklular, Harzemşahlar; Timurlular, Cengiz İmp, Ramazanoğlu, Artukoğulları, Danişmentler, Mengücekler, Kadı Burhannettin, Ramazanoğulları, Tacettinoğulları, Sahipataoğulları, Eşrefoğulları, Pervaneoğulları Hamitoğulları, Gaznelliler, Karamanoğulları, gibi. 
Mustafa Kemal demek dünya ve ülke barışına her zaman katkı da bulunan lider demektir. Mustafa Kemal demek kendi devleti ve milleti dışında dünyanın takdir ettiği adam demektir İşte bunun en güzel örneği;
“Yıl 1976...UNESCO Genel Kurulu,152 üye ülkenin tamamının katılımıyla toplandı. Yalnız bu sefer toplantı alışılmışın dışında bir olaya sahne olacaktı... 
Oturum başkanı daha önce hiç görülmemiş bir teklifte bulundu;
“Bugün UNESCO'nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal’dir. Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılında, UNESCO’nun 152 ülkenin devleti, aynı anda onun doğum gününü kutlamalıdır."
Teklif üzerine İsveç delegesi ayağa kalktı ve itiraz etti: 
”Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var, hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?"
İsveç delegesinin bu yorumu karşısında Rus delegesi daha fazla duramadı, ayağa kalktı, yumruğunu masaya vurdu ve 152 ülkenin delegelerine şöyle seslendi;
“Genç delege arkadaşıma hatırlatmak isterim ki, ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir, bırakın bir yıl anmayı, her ülke her probleminde onu çare olarak aramış ve aramalıdır.”
Sonrasında UNESCO, tarihinde ilk defa 152 ülkenin tamamı tarafından hazırlanan ortak metne imza atmaya karar verdi. O gün İsveç delegesi tekrar söz istedi, mikrofona geldi ve aynen şunları söyledi; ”Ben ATATÜRK’Ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor, ilk imzayı ben atıyorum”
UNESCO genel kurulundan Atatürk hakkında çıkan karar şöyledir:
"UNESCO'nun ilgilendiği tüm alanlarda Atatürk'ün olağanüstü bir reformcu olduğu göz önünde tutularak, özellikle sömürgecilik ve emperyalizme karşı en önce açılan savaşların ilk liderlerinden biri olduğu kabul edilmiştir. Atatürk'ün dünya ulusları arasında karşılıklı anlayışın, sürekli barışın kurulması için çalışmaları olağanüstü bir örnektir. Tüm yaşamı boyunca insanlar arasında hiçbir renk, din ve ırk ayrımını gözetmeden, bir uyum ve işbirliği çağının doğacağına olan inancını anımsatarak, eylemlerini her zaman barış uluslararası anlayış ve insan haklarına saygı yönünden yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Atatürk'ün kişiliğini ve eserinin çeşitli yönlerini ortaya çıkarmak üzere, 1980 yılında yapılan bilgi şöleni hazırlıkları için Türk Hükümeti ile UNESCO'nun işbirliği yapmasına karar verilmiştir."
27 Kasım 1978 tarihli UNESCO genel kurulu kararı doğrultusunda, Atatürk’ün doğumunun 100. yılı bütün dünyada “1981 Atatürk Yılı” olarak kutlanmıştır. Bu uygulama, dünyada ilk ve tektir. UNESCO, Atatürk’e özel o tarihe kadar dünyadaki hiçbir lider için düşünülmemiş bir uygulama yapmıştır. Bu uygulama 1981’den bu yana dünyada bir başka lider için tekrarlanmamış ve başka hiçbir lider için böyle bir metin kaleme alınmamıştır...
Ayrıca bütün dünyanın takdirini alan kişi olarak aşağıdaki enteresan gerçekler Mustafa Kemal’in dünyaca benimsendiğinin güzel birkaç kanıtıdır. 
Norveççe’de, "Atatürk gibi olmak" diye bir deyimiyle takdir edilmiştir.
“´Atatürk Çiçeği’nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden Doktor Kirk Landın’in koymuş ve takdir etmiştir.
Yunan başkomutanı Trikopis’in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina´daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçip,  saygı duruşunda bulunmakla takdir etmiştir.
Bir röportajda Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz? Diye sorulduğunda: "Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için, davet gelirse düşünürüz"dediğini ve bunun üzerine BM yasasının değiştirildiğini ve üyeliğe davet edilen ilk ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğu için BM takdirini göstermiştir.
1938’de, General McArthur’un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal´i görmek için neler vermezdim" Diyerek takdir etmiştir.
1938’de Atatürk’ün ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde; "Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir," Denilerek takdir edilmiştir.
1996’da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar taşına yazılmasını istediği metinde; "Bütün ömrüm boyunca Türkiye´nin lideri Mustafa Kemal Atatürk´ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm," cümlesini yazdırarak takdir etmiştir.
2000’de ABD Başkanı George W. Bush´nın milenyum mesajında; ´´Milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk´tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir,"diyerek örnek lider olduğu bir kez daha kabul edilerek takdir edilmiştir.
2005’de Amerika´nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Johns`un önerisinin" Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk´ü örnek alsın yeter," olduğu vurgulanarak takdir edilmiştir.
Son söz: 10 Kasım vesilesiyle diyorum ki; “kahramanlarımızı bizim dışımızdakiler övüyorsa bundan gurur duymamız hakkımız olsa gerektir.” Başta Mustafa Kemal olmak üzere bu vatan için canını veren tüm şehitlerimize Allah rahmet eylesin