Ya biz insanlar yeterince anlayamadık, ya da popüler tantanalı tanıtımlara alışıklığımızla, sönük kaldı anladıklarımız. Film, sinema filmi izleriz ya, aktör ya da aktris dışın da fazla yorum, eleştiri dahi yapmayız, yapamayız. Sinema filminin başında ya da bitiminde ne çok isim geçer, hatta ismi o listeler de olmayan yüzlerce isimsiz kahraman, katkısı bulunan insan. Kaderse kader, fıtratsa fıtrat,Türk milletinin tarihin de “Mustafa Kemal Atatürk” ve yolları kesişen “Mustafa İsmet İnönü”. İsmet İnönü olan adı soy ismi kanunundan sonra Atatürk tarafından önerilmiş olan İNÖNÜ soyadı eklenmiş ve İsmet İnönü çoğunlukla “Mustafa” ön adını kullanmamaya özen göstermiştir. Bizler yaşadıkları yılların canlı takipçisi olamasak da nezaket ve zarif hareketlerini günümüze ulaşan haliyle öğreniyoruz. Bu bilgilere sahip olmak her kamil insanı ziyadesi ile memnun etse de günümüzde ki, çarpık, yanar döner, atarlanan hallerle de bağdaştıramıyoruz.
Türkiye Cumhuriyetinin ilk Başbakanı ve ikinci Cumhurbaşkanı olan Mustafa İsmet İnönü, kurtuluş mücadelesin de cephe cephe zaferlere imza atan bir komutan olsa da çok sayabileceğimiz unvanlarının en başına yetken Devlet Adamını yerleştirmek isterim. Yetkili olmanın çok ötesin de ve üzerin de olan yetkenlik okumak ya da tecrübe sahibi olmanın çok ötesin de bir kazanım. Kronolojik olarak hayatına şöyle bir göz atalım ;
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı, ikinci Cumhurbaşkanı, Asker, Komutan, Devlet adamı 24 Eylül 1884 yılın da, Malatyalı bir ailenin oğlu olarak İzmir de, dünyaya geldi.
1903 Harp Akademisinden birincilikle mezun oldu.
1906 Kurmay Yüzbaşı olarak Edirne de ki, 2. orduya atandı.
1907 İttihat ve Terakki Cemiyetin de çalıştı.
31 Mart ayaklanmasını bastırdı.
1912 Binbaşılığa yükselerek Yemen Komutanlığı Kurmay Başkanı oldu ve ilk diplomatik görevini burada üstlenip İmam Yahya ile görüşerek barışı sağladı. Balkan savaşı sırasın da, Çatalca’da, bulundu.
1914 Birinci dünya savaşın da Başkomutanlık Karargahın da, harekat şb. md.ğü, yaptı, Albaylığa yükselerek Trakya’daki, 2. Ordu komutanlığına atandı sonra Doğu ve Suriye cephelerinde, 4. 20. ve 3. Kolordu Komutanlıkların da, bulundu. Bu dönem de, Mustafa Kemal Paşa ile araların da, derin bir dostluk oluştu.
1918 Mondros Mütarekesi günlerin de, Harbiye Nezareti Müsteşarı oldu.
19 Mart 1907 de, Edirne Milletvekili seçilerek çalışmalara başladı.
Genel Kurmay Başkanı olarak düzenli bir ordu kurdu, İstanbul Hükümeti tarafından idama mahkum edildi.
1920 Haziran ayında Batı Cephesi Komutanlığına atanarak, 1. ve 2. İnönü Savaşlarını kazandı. Generalliğe yükseldi ve İsmet Paşa olarak anılmaya başlandı. Sakarya ve Başkumandanlık meydan savaşlarında etkili oldu.
3 Ekim 1922 de, Dış işleri bakanı ve Lozan baş delegesi oldu ve Lozan barış antlaşmasını imzaladı.
24 Temmuz 1923 ilk Cumhuriyet Hükümetini kurdu.
8 Kasım 1924 de, başbakanlıktan ayrıldı ve daha sonra Şeyh Sait İsyanı nedeniyle, yeniden aynı göreve getirildi.
3 Mart 1925 de, Soy Adı kanunu çıkınca ATATÜRK kendisine İNÖNÜ soy adını verdi.
ATATÜRK’ün ölümünden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Oy birliği ile Cumhurbaşkanı seçildi.
11 Kasım 1938 de, 2. Dünya savaşına Türkiye yi, sokmamak için Devletler arası politika alanında, çok yönlü çalıştı ve başardı.
14 Mayıs 1950 Çok partili Demokratik hayata geçiş sağladı.
25 Aralık 1973 tarihin de, Ankara da, vefat etti ve Hükümet kararıyla Anıtkabir’e defnedildi.
İsmet İNÖNÜ, evli ve 4 çocuk babasıydı.
Türkiye Cumhuriyetinin 2. adamı Başkomutan  Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün yakın dostu, ATATÜRK ile beraber ülkemin ve halkımızın kurtarıcısı, İsmet İNÖNÜ’ yü Saygı, Minnet ve Rahmetle anıyorum, ruhu şad olsun..İstiklal Madalyası sahibi Mustafa İsmet İnönü’yü hayata veda edişinin 43. yılın da Sevgim ve Saygımla anıyorum. Askerler,halk,düşman kuvvetleri, dünya ülkeleri ve tanıyan herkes mutlak bir şeyler öğrenmiştir. Önemli ve üst başlıkta olması gereken, okuyan ve takip edenler bilmelidir ki BARIŞ ile ismi birlikte anılacaktır. Günümüzün terör ve kargaşaları devam ettikçe, irili ufaklı savaşlar ve üçüncü dünya savaşı lafları çokça söylenirken, tek kişinin burnu kanamadan, Diplomasi Zaferinin kahramanı, ikinci dünya savaşı belasından Türk milletini uzak tutan, Devlet Adamı olarak anmaya devam edecek insanlar.