Türkiye liglerinde olmaması gereken İstanbul Büyükşehir Belediye takımı, hedef şaşırtmak için adını Başakşehir yaptı ve milyarlar harcanarak, yeni bir stat yaptılar. Açılışı da Cumhurbaşkanlığı kampanyasının bir unsuru olarak Sn. Erdoğan yaptı. Bu vesile ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da oynadığı bir şöhretler maçı düzenlendi. Ben bu maçı izledim.
Aklıma şu geldi: Mülkiyeden mezun olup, ben DPT’de Macit Özdoğan hesap uzmanlığında, Koç Tuncer Sümer Bank’ta, Dr. Birol Yüksel’de Emlak Bankasında, Daver Şener’de özel sektörde çalışırken, 3 Ağustos 2014 tarihinde kaybettiğimiz sınıf arkadaşımız Borazan Aykut Ozan Haymana’da Kaymakam olarak bulunuyordu. Aykut bir haftasonu bizi Haymana’ya davet etti. Gittik, yedik, içtik, fevkalade ağırlandık. Pazar günü bizlerin yer aldığı Haymana stadyumunda bir futbol maçı organize edildi. Maçta Kaymakam Aykut ne zaman topu ayağına alsa tezahürat yapılıyor, yaşa Kaymakam Bey diye seyirciler bağırıyor ve Aykut kaleye şut çekince kaleci topun gelmediği tarafa atlıyor ve neticede sevgili Kaymakamımızın golleriyle biz maçı açık ara farkla kazandık. Zaten karşımızdaki Haymana Spor Takımı top tesadüfen ayaklarına gelse bile, hemen bize pas veriyorlardı. Tayyip Bey’inde attığı goller öyle oldu. Zaten Kaleci Volkan Babacan Tayyip Bey’in şutlarını kurtarsaydı, bir daha futbol oynayamazdı.
Ancak, ilginç olan taraf şu, Türkiye’nin yüksek futbol otoriteleri, federasyon başkanı, milli takım teknik direktörü ve yağcı basın şöyle demişler: Sn. Cumhurbaşkanı’nın harika bir stili var. Siyasette olduğu gibi, futbolda da usta olduğunu göstermiştir. Esasen Tayyip Bey’in attığı şutları da başkası atamazmış! İşte bu zihniyet dolayısıyla Türkiye Dünya Spor, Kültür, Sanat arenasında yokları oynuyor. Dünyaya mal olmuş bir tek markamız yok. Kinayeli sözleriyle tanınan Başbakan Muavini Sn. Arınç, bu konuda en güzel değerlendirmeyi yapmış. Ne diyor: “Tayyip Bey 5 dakikada 3 gol attı. Bunu başkasının yapması imkansızdır”. Maksat stat açmak, futbol oynamak değildi. Cumhurbaşkanlığı kampanyasında hızlı tren açılışı gibi diğer açılışlar gibi puan almaktı.
Bu arada, ayda milyarlarca lira ücret alan Milli Takım Antrenörümüzün adı da bu Başakşehir Stadına verildi. Ne yapsın, kabul etmese elinden işi alınır. Benim esas merak ettiğim husus 2014 Brezilya Dünya Kupasında bulunmayan Türk Milli Takımının bundan sonraki Uluslararası Arena’da ne yapacağıdır. Fenerbahçe’nin beğenmeyip kovduğu Löv, Almanya’yı Dünya Şampiyonu yaptı. Bizim spor otoriteleri Fenerbahçe, Eskişehir, Sivasspor şike yaptıkları için Avrupa’dan dışlanmaları olayına yeterince değinmiyorlar. Kulüplerimiz ise biz şike yapmadık diyor ama, UEFA’da yaptınız diyor ve bizi Avrupa Kupalarından dışlıyor. Bu takımların yerine alınan Bursa’yı seyrederken utandım. Dünya Kupasında oynanan futbolu düşündüm ve Bursa Sporun adı sanı duyulmayan Gürcistan takımına elenmesini üzüntü ile seyrettim.
Bu vesile ile iki hususa değinmek istiyorum. Türk Futbol Camiası iki önemli ve efsane Başkanını kaybetti. Bunlardan birisi Fenerbahçe’nin başkanı Faruk Ilgaz ve Beşiktaş’ın Başkanı Sn. Süleyman Saba’dır. Bu insanlar dünyaya kolay kolay gelmezler. Bu insanların akıllarında öyle şike yapmak, takımlarının Avrupa kupalarından dışlanmalarına meydan vermek geçmez. Bu iki yüce spor adamına Allah’tan rahmetler diliyorum…
Not: Gazetelerde bir husus dikkatimi çekti. Irak Kürt Yönetimi liderleri Ankara ziyaretlerinde Türk ordusunu Peşmerge ordusunu eğitmesini talep etmişler. Bunu duyunca tüylerim diken diken oldu. Bu peşmergeler yıllardır Mehmetçiğimizin tertemiz kanını döken PKK’ya destek sağlayan Kürt askerleridir. PKK’nın inleri ve sığınakları Kuzey Irak Kürt topraklarında değil mi… Cürete bakın ki bizi Türk Ordusu eğitsin diyebiliyorlar. Sen Türkiye olarak eğiteceksen, Iraklı Türk Kardeşlerimizi eğit ve Kıbrıs’ta olduğu gibi onların mücahit teşkilatlarını kur. Irak’ta sadece Kürtler yoktur, 3 milyona yakın Türk kardeşlerimiz vardır. Bana göre Irak Türklerinin bugün yaşadıkları, karşı karşıya kaldıkları can ve mal güvenliğinden yoksun durumları Gazze ve Filistin’den daha önemlidir. Zira onlar öz be öz Türk’tür.