Son zamanlarda örneklerine sıkça rastladığımız gibi bazıları  “....mış gibi” yaparak konuşmayı çok seviyor. Bu yöntemi örtülü bir ifadeyle birilerini övmek için kullanalar da çok. Sözde eleştirmekte Ben buna “yererken övmek” diyorum. Mesela sanki bir yakınını eleştiriyormuş edasında sözde kızarak oğluma “villa alma diyorum, dinleyen kim o, gitti .........sitesinden villa aldı” benzeri sohbetler çevremizde hep rastlamışızdır. Burada esas amaç, o işin yapılmasına karşı olmaktan çok, işin yapılmış olmasından duyulan memnuniyet veya hazzın açıktan ifade edilmesi yanlış anlaşılacağı için bir yandan kızıyormuş/eleştiriyormuş gibi yapıp, öte yandan da diğer kişilere duyurarak içten içten keyiflenmektir. Ayrıca, olmayan vasıflarını, varmış gibi yansıtmak veya abartmak suretiyle bir potansiyeli varmış gibi konuşanlar, kendini olduğundan daha yüksek göstermek isteyenler veya inanmadığı halde bazı fikirleri kendi düşüncesiymiş gibi kullananlar da var. Dr.Oya TORUM bir yazısında, “isteneni yapıyormuş gibi görünüp, kendi kafasına göre takılmaya işaret eder. Hemen hepimizin zaman zaman oynadığı roldür “mış” gibi yapmak” demiş. Şirketlerin veya yöneticilerin eski  tabirle tebdil-i kıyafetle sıradan bir “vatandaş’mış gibi” davranarak gerçeği öğrenmek istedikleri bir yöntemdir de.
Fidan; 
MİT müsteşarı Fidan da görevinden istifa edip, Haziran 2015 seçimlerinde aday olmak üzere müracat etmiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan da karşı çıkıyormuş gibi yapıp, Sn.Başbakan’ın takdiridir diyerek hem Başbakan Davutoğlu’nu yüceltiyor, hem de onun kamuoyunda itibarını yükselterek güçlü Başbakan algısı oluşturmaya çalışıyor gibi geldi bana.
Merkez Bankası Faiz;
Son günlerde faiz üzerinden Merkez Bankası hedef alınarak sürdürülen tartışmanın belki de gerekli bir devalüasyonun böyle kamufle edilmesi için kullanılan bir polemik olduğunu düşünüyorum. Faiz indirme ısrarı durduk yerde paramıza yüzde ondan fazla değer kaybettirdi...Merkez Bankası Başkanı hedef seçildiğinden ülke ekonomisinde milyarlarca liraya malolan bu kaybın sorumlusu da hükümet değil Merkez Bankası Başkanı oldu!!! Üstüne seçim meydanlarında muhalefetten önce kendileri bunu eleştireceği için başkalarına aleyhte kullanma fırsatı vermemiş de olacaklar...
İslamofobia;
Sosyal paylaşım sitesi facebook’ta yayınlanan bir fotoğrafta, “HOCALI’da AKAN KANDI, SUSTUNUZ. ZATEN YA FRANSIZ, YA ERMENİ, YA DA RUS’TUNUZ...” yazıyordu. Hadi buyrun Dünya’nın birçok yerinde Türk’lere, Müslümanlara veya sizden olmayanlara karşı yürütülen katliam, etnik temizlik ve hatta soykırım suçlarına karşı tüm dünya birleşsin de yüzbinler, miyonlar sokaklara dökülsün hepimiz TÜRK’ÜZ, HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ demeye varmısınız???
ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde üç Müslüman öğrenci evlerinde vurularak öldürülmüş. Craig Stephen Hicks olduğu açıklanan katil zanlısının sosyal medya hesabı tüm dinlere nefret saçıyormuş. Katil zanlısı, “Her mantıklı ve düşünen insan gibi dininize hakaret etme hakkı ve hatta görevim var” iddiasında bulunmuş. Batı basınında doğru dürüst yer alamamış bu ve benzeri “nefret” suçunu oluşturabilecek cinayet... Batı Dünyasının kendilerinden olmayanların acılarına karşı tepkileri hep çifte standartlı oluyor. Onlar da genellikle sözde şiddete, teröre karşıymış gibi yapıyorlar. Niye devlet başkanlarının, bakanların ve ünlülerin eşliğinde onbinlerce insan sokaklara dökülüp te üç Müslüman’ın öldürülmesini protesto etmiyor dersiniz? Haklısınız çünkü Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Myanmar’da, Çin’de, Filistin’de, Gazze’de ve birçok yerde bundan daha vahşi cinayetler resmen devlet politikası olarak uygulanırken kim ölen üç müslüman için sokağa dökülecek ki. Hatırlarsanız bir zamanlar bir bakanımız da üç şehit için meclis toplanmaz demişti kendi ülkemizde!!!
Bir Fransız komedi filminde Fransa’da yaşayan Cezayirli Müslüman bir şahsın yıllarca İtalyanmış gibi yaşamı konu edilmiş. Ancak her şey ortaya çıktığında neden bu sahtekarlığa giriştiğini anlatırken “Kim olduğumu bilseydiniz iş vermez, hatta ev bile kiralamazdınız” demiş. Film bu deyip geçsek bile Batı’daki kibir ve kendinden olmayanlara karşı öfkenin yarattığı Müslüman algısının insanları nasıl ötekileştirdiğini çok iyi izah ediyor...