Ondan elektrik alamadın, ne kadar zarif incelikli davransa da bir iticilik hissettin veya çok da ince zarif olmadığı hatta kaba göründüğü halde sana sempatik gelmesi bilincinin değil bilinçaltının sayesindedir. Çünkü Bilinçli zihnimizin saniyede işleyebildiği veri sayısı yaklaşık 3-5 arasındadır. Aynı sürede bilinçaltımızın değerlendirebildiği veri sayısı 3 milyon civarındadır. Ör: olarak saniyenin onda birine kadar süreyle görülüp kaybolan cismi anında tanımlayabiliyoruz. Saniyenin 20 de biri sürede görülüp kaybolan cisimleri ise bilinçaltımız kaydetmektedir. Sanal reklam uygulamalarında bu yöntemle ürün pazarlanmaktadır. Duygularımızın yüz kaslarımız sayesinde yüzümüzde ifade edilme süreleri çoğu zaman 40 mili saniye ile 500 mili saniye arasında değişebileceği için karşı taraf o anda ne olduğunu sözleriyle tanımlayamasa da bilinçaltının sayesinde yüzde neler olup bittiğini değerlendirmektedir. Karşı insanla ilgili oluşacak hislerimiz bilinçaltımız sayesindedir. Tam tanımlayamadığımız ancak hissettiğimiz mikro ifadelerimizin sayısı 3 bin civarındadır. Mikro ifadeleri algılama yeteneği her insan için aynı değildir. Geliştirmek elimizdedir. Önerilebilecek yöntemlerden biri özellikle dizi filmlerinin, tartışma programlarının veya sohbet programlarında yer alan kişilerin hangi duygulanım veya duygu durumlarında olabileceğini TV nin sesini tamamen kapatarak anlamaya çalışın, dış ortamlarda özellikle kalabalık kokteyl, toplantı düğün gibi yerlerde insanları uzaktan izleyin. Mikro ifadeyi algılayabilme yeteneği için zaman ve çaba gerekecektir.
Onu neden ararsınız
Onunla geçirdiğiniz zaman iyi hissedersiniz kendinizi. Konuştuğunuzu sonuna kadar dinler, sizi anlamaya çalışır, iyi niyetli hali diline yansır, duruşuna yansır. Baktığı zaman gördükleri iyi hoş güzele ait olanlardır. Güzel bakışı sözüne yansır, beden diline yansır.
Kim olursanız olun arkadaşınızı özellikle de hayat arkadaşınızı sizi iyi hissettirenlerden seçin.
O neden rahatsız eder adamı...
Bazen sizin de oluyor mu bilmem karşılaştığınız herhangi bir kişiyle bir süre geçirdiğiniz zaman dan sonra içinizde oluşan bir rahatsızlıktır. Adını tam da koyamazsınız bu olumsuzluğun. Çoğu zaman gülermiş gibi duran, kamufle olmuş, bastırılmış sahte bir beden dilidir bu. Gerçek ise izlenmesi zor ama hissedilen mikro dilinde ve sözlerinde yatar. "Ama", "ancak", "fakat", "asla", "hiç bir zaman", "kesinlikle"... benzeri kelimelerle şikayet cümleleri, muhalif yapı, baktığı zaman iyi, güzel hoş olana değil de olumsuzluğa endekslenmiş ruh hali iletişimi sıkıntılı çekilmez hale getirir. Aslında olan dipte yatan kendi iç rahatsızlıklarıdır size de bulaştırır o rahatsız yönlerini ve sizi de ortak eder kendi bunalımına.
