Bu kimin öyküsü ile kısa sürede müzik dünyasında büyük yankı uyandıran Eli Türkoğlu şimdilerde yeni single çalışması Yokluğunun Ertesi ile iddaasını sürdürmeye devam ediyor. Başarılı sanatçının müzik kariyerini ve yepyeni projelerini soran Aziz Karataş’a tüm samimiyetiyle konuşan Eli Türkoğlu röportajını sizler için derledik…  

Eli Türkoğlu’nun kimliğinin oluşum sürecini anlatır mısınız?

Çok küçük yaşlardan itibaren müziğin içine doğmuş daha doğrusu müzik için doğmuş birisiyim. Sosyal medya hesaplarında da paylaştım, babam 3-4 yaşında söylediğim şarkıları kayıt etmiş, dinleyenler çok şaşırıyor. Anlatmak tarifsiz, çok uzun bir yolculuk kimliğimi oluşturmaya devam ettiğim bir süreçteyim.

Müzik yaşamına nasıl başladınız?

Az önce de söylediğim gibi müziğin içine doğdum çünkü babam zaten müzisyen, annem çok iyi piyano çalıyor. Ailem hep yanımda oldu ve hep destekledi. Her şeyden önce onların verdiği destekle ben buraya geldim. Onlara minnettarım, bu minnettarlığım hep devam edecek.

Sizi müziğe özendiren şeyler nedir?

Bir Azerbaycan Türkü olarak, türkülerle - yöresel müziklerle yetiştim; bu da müziğe olan duygularımı kabarttı. Şarkılar söylemek, insanların kalbine dokunmak muazzam değil mi? Müziği istememek ve müziğe özenmemek mümkün değil.

Genç yaşınıza rağmen müzikal alanda büyük başarılara imza attınız. Müzik dünyasındaki gelişimizden bahsetmek ister misiniz?

“Bu Benim Öyküm” ile başlayan yolculuk “Yokluğunun Ertesi” ile devam ediyor. Youtube’da ciddi bir izlenme oranı aldık, “Yılın Şarkısı”, “Yılın Düeti” sayısız ödüller, anket birinciliklerimiz oldu. Son olarak da Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde finale kaldım, halkımızın oyuyla. İnanılmaz heyecanlıyım! Bu heyecanımın bitmemesi için dua ediyorum. Gelişimimi tamamlamadım, çok uzun bir yolum var.

Müzik dünyasındaki bu hızlı soluğunu neye borçlusunuz?

Çok teşekkür ederim, böyle düşünüyorsanız. Bu kadar hızlı ilerlememde ki en büyük faktör, fanlarımın ve dinleyicilerin bu kadar sevmesi ve ilgi göstermesi ama öncelikle yapım şirketim Darkn & Dark Müzik’e, Samsun Demir ve DMC ailesi ve basın danışmanım Tuğçe Keloğlu’na borçluyum şu anda bu kadar hızlı ilerlemem ve sizlere ulaşmama. Seven, dinleyen, takip eden herkese çok teşekkür ederim. 

 ‘Yokluğunun Ertesi’ single çalışmanıza klip çektiniz. Genel olarak nasıl tepkiler aldınız? Aldığınız yorumları nasıl değerlendirirsiniz?

Benim ilk solo çalışmam “Yokluğunun Ertesi” Buray ve Gözde Ançel imzalı bir şarkı, Osman Çetin düzenlemesiyle. Klibimizi Mustafa Özen çekti. Klip, Youtube da 2 hafta da 2.5000.000 milyon kez izlenmeyi geçti, kötü yorum şu ana kadar hiç almadım. Stüdyo çekimi olsun istemedim, doğal ortamda dış çekimler oldu kısa sürede klibimizi tamamladık büyük bir enerjiyle.

Aileniz, sizin müzik yolculuğunuzda yer aldı mı? Onların bu konuda size yansıyan fikirlerini öğrenebilir miyiz?

Ailemde babam müzisyen, annem çok iyi piyano çalıyor demiştim. Türkiye’de bu kadar sevilmem ve dinlenmemden çok memnunlar, benimle gurur duyduklarını söylüyorlar. Ailem beni desteklemeseydi, müzikte bu kadar cesur olamazdım. 

Bir sanatçı olarak sizce sanatçıların toplumda ki görevleri nelerdir?

Kendimi şu an için bir “sanatçı” olarak görmüyorum. “Sanatçı” noktasına gelebilmek için çok çalışmam gerekiyor. İyi bir şarkıcı olduğuma inanıyorum, şarkı söylemeyi çok seviyorum. Bu soruya sanatçıların cevap vermesi gerektiğini düşünüyorum. 

Bir sanatçı olarak dinlediğiniz ve beğendiğiniz sanatçılar kimlerdir?

Benim müzikte sınırım da yok, kategorize etmeyi de pek sevmiyorum. İbrahim Tatlıses de dinliyorum, Şebnem Ferah da. Ama sevenlerim bana arabesk şarkıları çok yakıştırıyor, her sahnemde mutlaka bir Cengiz Kurtoğlu şarkısı söylerim. 

Hedefinizi nasıl daha açık, net ve ölçülebilir hale getirebilirsiniz?

Daha çok çalışarak ve emek vererek daha anlaşılır bir duruma geleceğine inanıyorum. Gerçekten çok çalışmak ve büyük bir özveri gerekiyor.

Hedeflerinize ulaşmanın yaratacağı en büyük etki ne olurdu?

Bir tane hedefim yok, birçok hedefim var. Her hedefimi gerçekleştirdiğimde daha çok heyecan artıyor, daha büyük merak duygusu uyandırıyor. Yaratacak en büyük etki bende “heyecan” olur kesinlikle. Daha çok alkış, daha çok sevilmek!

Düzenli olarak yaptığınız halde size bir şey katmayan 3 şey nedir? 

Eskiden düzenli olarak futbol oynuyordum bıraktım, sadece müzikle ilgileniyorum.

Sanat dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

”Sanat” diye adlandırdıkları şarkıların içi boş olduğunu anlatmak isterdim. Bazı şarkıcıların, dinleyicilere şarkı söylerken ya da söylediklerini zannederken verdikleri zararı yok etmek isterdim.

Eğer sanatçı olmasaydınız hangi işle meşgul olmak isterdiniz?

Futbola karşı inanılmaz bir ilgim vardı ve Azerbaycan’da futbol oynuyordum profesyonel olarak. Eğer şarkıcı olmasaydım, şimdi “Bu Benim Öyküm” ve “Yokluğunun Ertesi” şarkısını söyleyen Eli değil, maçlarda top koşturan bir Eli görecektiniz. 

Türkiye de sanatçı olmak zor mudur?

Bu soruyu cevaplamak çok zor hem kolay hem zor. Türk halkı sevdiği şeyi çok çabuk kabulleniyor ve destekliyor, ben bu konuda şanslıydım “Bu Benim Öyküm” çok sevildi. Türkiye çok büyük bir ülke, dinleyici kitlesi de farklı farklı alanlarda. Beğendirmek, sevdirmek yaptıklarınızı bir noktada risk. Türkiye’de şarkıcı olmaktan çok mutluyum ve gururluyum.

Sahne ve konser çalışmalarınız var mı?

Hollanda’da bir konserimiz olacak, önümüzdeki günlerde birçok şehire gidiyoruz. Provalar ve sahne çalışmaları tam gaz devam ediyor. Sosyal medya hesaplarımdan takip edebilirler etkinlikleri.

Gelecek ile ilgili projelerinizden söz eder misiniz? Bundan sonra ki hedefleriniz neler?

Yine bir single hazırlığı içindeyiz, yapımcım Serkan Bey ile planlamamız hazır önümüzdeki 4 yıl için. Ama hep hayalimde bir arabesk proje albümü yapmak, sürpriz diyelim şimdilik. 

Sizce önemli olan çok şeye sahip olmak mı, az şeye ihtiyaç duymak mı? En fazla nelere sahip olmak istersiniz?

Bence az şeye ihtiyaç duyarsan ihtiyaçlarını bulduğunda onlarlar da yetinmeyi bilirsin ve bununla da çok şeye sahip olursun.

Bu sektörde bir müzisyen olarak edindiğiniz en büyük tecrübe nedir

Bu sektörde daha yeniyim ve yeni gördüğüm, duyduğum, öğrendiğim, anladığım her şey tecrübe. Büyüklerimin, usta sanatçıların, ekibimin fikirleri ve önerilerini çok dikkate alıyorum.

Sanat adına başka ne tür çalışmalarınız var?

Piyanoyu ve gitarı kendim öğrendim ve ilerde bateri ve klarneti de öğrenmeyi çok isterim.

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…

RÖPORTAJ: AZİZ KARATAŞ