Amerika ve Avrupa’da kullanılan popüler estetik tekniklerinden ameliyatsız sıvı yüz germe uygulaması son yıllarda başarıyla uygulanmaktadır. Ameliyatsız sıvı yüz germe tekniğinin kişiyi 10 yaş gençleştirmekte.

Yüzün anatomisinde bozulmalar yaşandıktan sonra, üçgen görüntünün tekrar kazanılabilmesi için bu teknik uygulanmaktadır.“İnsanlar gençken yüzleri; tabanı yukarıda, tepesi aşağıda üçgen görünümündedir. Fakat yaşlandıkça, yer çekimine ve bazı kayıplara bağlı olarak elastikiyet kaybı yaşanır. Aynı zamanda yağ dokusunun azalmasına bağlı olarak bu üçgen hat, aşağıya doğru bozulmaya başlar” 

Likit face-lift cildi operasyonla germeden likit (hyaluronik asit) bir madde ile daha gergin, daha yukarı kalkmış, daha sıkı olabileceğini anlatan bir ifadedir

Yüzün tüm bölgeleri değerlendirilerek ve ihtiyaç duyulan her anatamik bölgeye uygun doz ve teknikle hyaluronik asit enjekte etmek gerekir. Örneğin; alt yüzdeki bir sarkmayı düzeltebilmek için, göz altı çukurlanmalarını, yanakların içe kapanmalarını, çenede katlanmayı, temporal (şakak) bölgedeki volüm kaybını da göz önüne almak gerekmektedir. Yeni nesil hyaluronik asitlerin kalıcılık süreleri daha fazla, alerji riskleri çok daha az ve doğal yerleşim güçleri çok daha iyidir.

Biraz da hyaluronik asidin fiziksel ve kimyasal özelliklerinden bahsedecek olursak;  hyaluronik asit, bir protein-şeker kompleksi olup, bulunduğu ortamda su tutma yeteneği olan ve cildin hücrelerinin yaşadığı, üretim yaptığı, savunma ve koruma yaptığı temel bağ dokusunun da ana maddesidir.

Deriye zerk edildiği zaman, vücudun kendi hyaluronik asiti ile birleşerek hacim yaratır. Bu hacim ile dudakların dolgunlaştırılması, çizgilerin, kırışıklıkların ve yüz kıvrımlarının tedavi edilmesi sağlanmaktadır. Hızlı ve kolay uygulanmasının yanı sıra, görülebilir sonuçların hemen elde edilmesine olanak sağlar. Şeffaf ve renksiz bir jel halinde üretilen hyaluronik asit, derinizin üst kısmına konulunca kendi cilt tonunuz ile karışarak bütünlük oluşturur ve aydınlanma ve ışıltı da sağlayar.
İnsanlar yaşlandıkça, derinin altında bulunan kollajen ve elastik lifler kırılmaya ve eskimeye başlar, ayrıca bu liflerin ve hyaluronik asit üretiminin de azalmasıyla kırışıklıklar giderek derinleşir. Bu kırılmalar doğal yaşlanma sürecimizin bir parçası olmakla birlikte, fazla kaş çatma, gözleri kısarak bakmak, sigara içmek, gülümsemek ve diğer yüz mimikleri de kırılmalara katkıda bulunurlar. Yüz kırışıklıklarını doldurmak için en geniş çapta kullanılan işlem, hyaluronik asit tedavisidir.
Hyaluronik asit enjeksiyonun yapıldığı alanlar vücudun kendi hyaluronik asit yoğunluğunun azaldığı bölgelerdir. Enjekte edildiği bölgelerde hacim oluşturarak tedavi sağlamaktadır. Sonuçlar yapıldığı anda fark edilir, ancak günden güne ciltle olan uyumu ve enjekte edildiği bölgenin çevresinin de etkilenmesiyle daha da güzel oturur..
Hyaluronik asit, tek kullanımlık, kendi ince steril enjektörü ile veya kanül adı verilen özel aparatlar ile, kırışıklık altındaki bölgeye dermis içine enjekte edilerek uygulanır. Gereken enjeksiyon sayısı, kırışıklığın derinliğine ve uzunluğuna bağlı olarak değişir. Birkaç adet enjeksiyon gerekebilir. En sık enjeksiyon bölgeleri; dudak –yanak arası nasolabial alanlar, dudak çevreleri, yüzün orta bölümüdür.