Sevgili okurlarım merhaba, 09.09.2016 tarihinde E-Posta aldım: “Kanal V’de sabah programına başlıyoruz. Edebiyat içerikli bir program olacak. Bu vesileyle kitaplarınızla birlikte sizi (Laf Laf Bla Bla) programa davet ediyoruz. Gelirseniz memnun oluruz.” Yazıyordu. 

Mesajın altında yazılı olan telefonu aradım: “Tabi ki, gelirim.” Dedim ve beni program hakkında önceden bilgilendirmeleri için telefonumu bıraktım!.. 

12.09.2016 tarihinde yine bir yazı geldi. 13.09.2016 tarihinde sabah saat 10.30’da programın başladığını, program ücretinin 150 TL olduğunu yarında programa beklendiğim yazıyordu. Tekrar aradığım şahıs adını vermedi. Program yapımcısının yardımcısı olduğunu söyledi. Kendisine: “Siz önce beni davet ediyorsunuz. Evet, sözünü aldıktan dört gün sonra ücretle geliyorsunuz ve bir gün önce programa katılmamı istiyorsunuz. Programın içeriğine hazırlanmadan iki saat boyunca nasıl canlı yayında olacağım? Ayrıca meşhur olmak için kitap yazmadım. Yazdıklarım okurlarım tarafından okunması için yazdım. Ayrıca katılmış olduğum hiçbir TV programına ücret ödemedim ve de ödemiyorum.” Dedim. 

Telefondaki arkadaş: “Lütfen kusura bakmayın biz çalışanlarla sorun yaşadık. Hatta maddi olarak borçlandık ve onların çıkışı verildi. Böylece yeni bir ekiple programa tekrar başladık. Size yapılan yanlışları telafi edeceğiz ve sizi tekrar arayacağız.” Dedi.

19.09.2016 tarihinde bahsi geçen program yapımcısı telefonla aradı. Konuyu tekrar birde o duymak istedi. Lakin telefondaki o kişinin sesi yardımcısına çok benziyordu. Yüzde yüz emin değilim sizleri yanıltmakta istemiyorum. Arkadaş anlattıklarıma üzülmüş halde: “Salı 20.09.2016 yani yarın 10.30 programa ben davet ediyorum. Şayet gelme sözü veriyorsanız duyuruyu şimdi yapıyorum.” Dedi ve hazırlamış olduğu duyuru afişini E-postayla yolladı.

Telefon görüşmemden sonra kitaplarımdan bazı mısraları alarak program için hazırlık yaptım. Söylenen saatten yarım saat önce Kanal V’ye vardım. Çok tatlı sunucu kızımızla tanıştım ve programın içeriği hakkında konuştuk. Bu arada benimle birlikte programa katılacak olan diğer konukta geldi. Afişte ismi geçen diğer konuğun kim olduğunu dijital ortamdan araştırmıştım. Kendisiyle yüz yüze görüştükten sonra düşüncemde yanılmadığımı anladım. O sırada kameraman arkadaşımız beni yanına çağırdı ve: “Yapımcı program öncesi 150 TL ödemeniz gerektiğini söylüyor.” Dedi.

Kameraman arkadaşa: “Yapımcınıza söyleyin dün telefon görüşmemizde konu hakkında gerekeni söyledim oda hata yapılmış olduğunu söylemişti. Ayrıca bu nasıl bir saygısızlık, damdan düşer gibi, bir yazara yapılabilecek en çirkin davranış. Yapımcıya söyleyin programa çıkmayacağım.” Dedim ve sözü geçen o programa katılmadım.

Aşırı derecede hayal kırıklığı içersinde üzülerek görevlilerden kanalın sahibinin kim olduğunu öğrendikten sonra ofisine çıktım ve durumu baştan sona kadar kendisine anlattım. Ayrıca benimle programa davet edilen katılımcı şahıs için ikazda bulundum. Kanalın özel kalemi konuşmalarımızı not tuttu. Kanal sahibi yapımcıya telefon etti ve: “Seni kaç kere aradım. Telefona neden çıkmıyorsun? Gel seninle konuşmam gerekiyor.” Diye fırça attı.

Telefon görüşmesinden sonra döndü ve: “İnanın bu durumdan haberim yoktu, kanalımızın onlarla alakası yok. İki saatlik ücret ödeyerek program yapıyorlar. Bu yanlışı düzeltmek için ben ne gerekiyorsa yapacağım.” Dedi.

Kanal V Yönetim Kurulu Başkanı konuşmalarımı aynı zamanda diğer konukla alakalı ikazımı dikkate almış olmalı ki, 10.30 da başlayan canlı yayın 11.15’de durdurulmuştu. Bana bir özür borçlu olan program yapımcısı geri dönecek mi? Bilmiyordum, ama ben evime üzülerek geri dönüyordum. Yapılan bu yanlışın başkalarına yapılmaması için ben en azından bir vatandaş olarak vatandaşlık görevimi yerine getirmiş oldum!..

İnsanlara değer vermek, insanların verdiği söze inanarak katıksız yaklaşımda bulunmak mükemmel bir duygudur. Ta ki, o değer verdiklerin değerlerini yerle bir edene kadar. Konu her ne olursa olsun. Bahsi geçen kişi veya kişiler her kim olursa olsun, hayal kırıklığınızı tamir etmek adına ileride üzülmemeniz adına gerekli yerlerde gerekli vazifenizi bir vatandaş olarak yerine getirmeniz onlara gerekli dersi vermenizdir!..

Sevgi ve saygılarımla Zekiye Doğan

 

Not: Yazmış olduğum bu makale Almanya GazeteHamburg’da Türkçe olarak 

Yayınlanmıştır.