KURUÇEŞME AÇIKHAVA'DA MUAZZEZ ERSOY RÜZGARI ESTİ

Poll Production organizasyonu ve Demirören Medya Grubu medya sponsorluğunda gerçekleşen Paraf Kuruçeşme Açıkhava Konserleri kapsamında sahne önceki gece, Muazzez Ersoy'undu... 

Türk Sanat Müziği'nin Nostalji Kraliçesi, 3 saat boyunca muhteşem repertuarı, sesi ve güçlü yorumuyla sahnede adeta izleyenleri büyülerken, bayram tatili olmasına, İstanbul'un bilinen kalabalığı olmamasına rağmen Kuruçeşme'yi hınca hınç dolduran müzikseverlere muhteşem saatler yaşattı. Ersoy'un şarkılarına hep bir ağızdan dev 'Kuruçeşme Korosu' eşlik etti. Ersoy, Türk Sanat Müziği'nin en sevilen şarkılarının yanı sıra Fatih Erkoç'tan, Barış Manço'dan Neşet Ertaş'tan okuduğu eserlerle müzikseverleri adeta müziğe doyurdu. 

Heykel gibi ona her şey yakışıyor!

Konserinde Asiye Birben imzalı 2 kostüm giyen Muazzez Ersoy, ilk olarak pembe, göğüs dekolteli, uzun bir kostüm tercih ederken, ikinci olarak giydiği mini elbisesiyle de her zamanki tarzının dışına çıkarak dikkatleri üzerine çekti... 

Sahneye çıkmadan önce basın mensuplarıyla sohbet eden Muazzez Ersoy, dekolte kostümünü soran gazetecilere de "Zayıf olunca sahnede ne giyseniz yakışıyor" dedi. Gülşen'in sahne kostümlerinin çok konuşulduğu hatırlatılınca da "Gülşenime dokunmayın. Heykel gibi, ona her şey yakışıyor. Onu çok seviyorum" dedi. 

Kocasız hayat oh ne rahat!

Hesap soran yok, nerede kaldın diyen yok!

Muazzez Ersoy, konserinin ikinci bölümünde seyircisiyle sahnede yaptığı karşılıklı sohbette de "Kocasız hayat oh ne rahat. Hesap soran yok, nerde kaldın diyen yok. Bundan daha rahat bir hayat var mı? Bak sahneden ineceğim yarın evime Bodrum'a gideceğim mesela, karışan hiç yok" diyerek salonu kahkahaya boğdu. 

OYUNCU ZİLAN DURU, İBRAHİM MAALOUF’U KULİSİNDE ZİYARET ETTİ

Lübnan asıllı Fransız müzisyen İbrahim Maalouf, geçtiğimiz akşam Pozitif ve Pasión Turca iş birliğiyle Volkswagen Arena'da müzikseverlerle buluştu.

Oyuncu Zilan Duru da arkadaşı Maalouf’u konserinde yalnız bırakmadı. Son albümü ‘Capacity to Love’ turnesi kapsamında ülkemize gelen müzisyeni kulisinde ziyaret eden ve çekilen fotoğrafı Instagram hesabında paylaşan Duru; “Maalouf, bu akşam Türkiye’deki dinleyicilerine eşsiz bir gece yaşattı. Benzer kökenlerimizin kültürel zenginliğini enstrümanıyla aktaran kıymetli bir sanatçı. Bu sebeple onun müziğine bayılıyorum ve onu ülkemizde görmekten dolayı çok mutluyum.” dedi.

Murat Emre Üstün'den Dobra Açıklamalar:

Beni EROL TAŞ olmak zorunda bırakmayın Artık iyi adam olmak istiyorum

Başarılı fizi,sinema ve tiyatro oyuncusu Murat Emre Üstün yeni projelere hazırlanıyor. Birçok dizide yer alan ve Sabahattin Ali eseri olan İstek (mum gibi) şarkısına kadına şiddet temalı klibiyle dikkatleri üstüne çeken Murat Emre Üstün yakın zamanda “Savunma Sanayiinin Yalnız Dehaları” adlı belgeselinde Türk havacılık tarihinde ilkleri hayata geçiren Vecihi Hürkuş ‘un yaşamının anlatıldığı bölümde Rus Yüzbaşı Maçervayani karakterini canlandıracak .

Birçok projeden teklif geldğini söyleyen Üstün “hem yapım ekibiyle hem oyuncu kadrosuyla çok değerli bir proje olduğuna inandığım Vecihi Hürkuş ‘ta yer almak benim için zevkti.özellikle İsmail Hacıoğlu ile aynı sette beraber olmak  keyifli çekimlerimiz geçti dedi.

Son dönemde vatan haini, ecnebilerin başı, kansız, karaktersiz ne kadar karakter varsa sağolsunlar hep bana verdiler.

Artık iyi adam olma vakti gelmedi mi diye sorduğumuzda; Buradan tüm Yapımcı ve yönetmenlere sesleniyorum. Doğru yola teşvik eden sert olsa da dürüst ve doğru olan karakterlere hayat vermek istiyorum. Beni Erol Taş olmak zorunda bırakmayın benden çok iyi Hulusi Kentmen’de çıkar’’ diyerek esprili bir şekilde cevapladı.

Özcan Deniz: Oğlum için kariyerimi noktalarım

Özcan Deniz önceki akşam 15 yıl aradan sonra Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda sevenleriyle buluştu. Deniz, geçmişten günümüze sevilen şarkılarını seslendirdi.

Özcan Deniz, 15 yıl sonra ilk kez Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda hayranlarının karşısına çıktı. Deniz’in sahnesinin konuğu oğlu Kuzey oldu. Sanatçı, “Oğlum için 30 yıllık kariyerimi, hayatımı, birikimimi masaya sürerim. Bugün kariyerimi oğlum için noktalarım. Umurumda değil” dedi.

 Sanatçı, oğlu Kuzey’i de sahneye çıkartıp “Bu oğlumla ilk konserim. Çok mutluyum” dedi. Özcan Deniz sahne sonrası basın mensuplarıyla bir araya geldi. Sanatçı, eski eşi Feyza Aktan’la süren velayet davasına gönderme yaparak oğlu için her şeyi göze alabileceğini söyledi: “Kariyerim, gelmişim, geçmişim, nereye gidiyorum, ne biriktirdim bu saatten sonra önemli değil. Bu süreçte oğlum için 30 yıllık kariyerimi, hayatımı, birikimimi masaya sürdüm. Karşı taraf ise hiçbir şeyi masaya sürmedi. Mahkeme kapılarında bekledim. Her türlü iftirayı göğüslemeyi göze aldım. Karşımda bir genç anne, bir kadın var. O yüzden bu durum onu güçlü kılıyor. Şu an çocuğuma vakit ayırıyorum. Bugün ‘kariyerini noktala’ deseniz. Evladım içinse noktalarım. Dur düğmesine anında basarım. Umurumda değil. Bir kazanç elde etmeye çalışmıyorum. 15-20 yılım kaldı ya da kalmadı. Evladıma ilgili geçireceğim günler sayılı. Bunu kimseye kurban ettirmek istemiyorum. Evladımı benden kopartmaya çalışıyorlar. Hem de şöhret ve para uğruna.”

“El Cezerî’nin 850 Yıllık Robotları” Kitabı Yayınlandı!

Gazeteci Ergün Demir, bir Diyarbakır gezisi sırasında 850 yıl önce dönemin enerjileriyle çalışan robotlar yapan El Cezerî’yle tanışır. 25 yıl boyunca Diyarbakır Artuklu Sarayı’nın baş mühendisliğini yapan El Cezeri sibernetiğin öncüsü, robotik biliminin babası, tarihin otomatik makineler yapan ilk mekanikçisi olarak biliniyor. Dönemin sultanının emriyle, yapıp çalıştırdığı 50 adet otomatın çalışma prensiplerini bir kitapta toplar. Makinelerin resimlerini çizer. El Cezerî’nin bu buluşlarından oldukça etkilenen Ergün Demir, Diyarbakır’dan başlayarak; Mardin, Cizre ve nihayetinde İstanbul olmak üzere El Cezerî’nin peşine düşer. Onunla ilgili tüm kaynakları, eserleri, iddiaları toplar. Ve nihayetinde ortaya “El Cezerî’nin 850 Yıllık Robotları” isimli bir kitap çıkar. Aydili Yayıncılık’tan geçtiğimiz Mart ayında çıkan kitap halihazırda kitabevlerinde satışı sunulmuş bulunuyor.

Ergün Demir kitabını kısaca şöyle özetliyor:  ‘’Nihayetinde bu kitap, bu toprakların yaklaşık 900 yıl önce yetiştirdiği bilim insanı, büyük mühendis El Cezerî’nin biraz daha tanınır ve anlaşılır olması için yazıldı. Aslına bakarsanız bir gezi yazısıdır, aynı zamanda bir belgeseldir. Herkes tanısın istiyorum bu mühendisi, herkes bilsin. Mimar Sinan’ı nasıl biliyorlarsa, tanıyorlarsa öyle bilsin.  Özellikle de çocuklar ve gençler bilmeli El Cezerî'yi… Rol model almalı…’’

ÜNLÜ İÇ MİMAR AHMET GÜNEŞ ŞIKLIĞIYLA GÖZ KAMAŞTIRDI

Ünlü iç mimar Ahmet Güneş son dönemde başarılı projeleri ve özgün tasarımlarıyla gerek yurt içi gerekse yurt dışında adından sıkça söz ettiriyor. Geçtiğimiz günlerde Fransız Sarayı’nda düzenlenen Ifa Paris Moda Okulu’nın defilesinde yine şıklığını ortaya koydu. Degrade payet ceketi ile objektiflere poz veren başarılı iç mimar, Marakesh’ten ayağının tozu ile davete geldiğini ve Marakesh’te de çok büyük bir projeye imza atacağının haberini verdi.