“Kurban etme” Hz. Adem’in oğulları Kabil ve Habil kardeşlere kadar uzanıyor. Her dinde Tanrı’ya kurban etme var.

Önemli olan kurban etme şekli… İstanbul’da yaşadığımızı düşündüğümüzde iş biraz daha zorlaşıyor.

Bunun niçin söylüyorum?

Yakında Hindistan gibi kokacağımız için... Elbette herkes ibadetini yapmak isteyecek ama önemli olan ibadeti yerine getirirken mevcut düzeni bozmamak!

Kurban bayramında Türk halkı olarak görmeye alıştığımız bir takım olaylar var. Bunlardan birincisi bayram süresince etrafın kan kokacağı, çiğ kemik ve birtakım iç organların köpeklerin ağzında dolaşacağı gerçeğidir.

İstanbul Belediyesinin yıllardır yaptığı en teknolojik ve muhteşem buluş kurban kesim yerleri belirleyerek çadır kurmaktır. Bunun için Yüzyılın getirdiği en büyük belediyecilik hizmetini alkışlamak ve geçmişimizi düşünmek zorundayız.

Geçmişte evin banyosunda kurban kesmiş bir halk topluluğu olduğumuzdan bugün geldiğimiz noktaya sevinmeli ve Büyükşehir Belediye Başkanımızı tebrik etmeliyiz!

Şu halimize bir bakın, kurban bayramında yaşayacaklarımızı bir izleyin. Dünyanın göz bebeği İstanbul’da neler olacak?

Halbuki Bu işe 21. Yüzyıla yaraşır daha modern tesislerde acısız, kansız ve kokusuz olarak yapsak olmuyor mu?

Teknoloji ve insanoğlunun düşünsel gelişimi ile birlikte bir takım geleneksel yöntemler sorgulanıp daha iyisini yapma yolunda atmalıyız diye düşünüyorum.  

Şu bahçede, çatırda, el yordamı ile çoluğun çocuğun önünde hayvan kesme işine bir son versek diyorum.

Özellikle kurban kesimine küçük çocukların götürülmesi çok tehlikeli bir yaklaşım. Bir de kesim anının izletilmesi onların belleklerinde dehşet verici bir anın kaydedilmesine neden oluyor. Televizyonda her şeyi izliyorlar demeyin, canlı olarak görmek başkadır. Bu arada televizyonda her şeyi de izletmeyin...

Özetle şunu söylemek istiyorum ki dünyanın en metropol şehrinde yaşayan ve her ay maaşından zırt vırt vergisi kesilen vatandaşlar olarak her şeyin daha iyisini hak ediyoruz.

Kan kokusu, sinekler, yol kenarındaki iç organlardan daha fazlasını hakkediyoruz.

Bunun için yeterli oyu almış olmak her şeyin sonu demek değildir.

Belediyecilik ile ilgili eleştirilerimi haftaya köşemden karşılaştırmalı olarak yayınlayacağım… Herkese iyi bayramlar diliyorum…