İlk kitabım O'nun Sırrı isimli eser için arşiv incelemesi yapıyordum ilginç bir detay yakaladım ki Allah'ın varlığına iman etmiş biri olarak beni hem heyecanlandırmış, hem de sevindirmişti. Hatta bir yazar arkadaşım kitabında da aynı konudan bahsetmiş konuyu yüzeysel de olsa farklı bir açıdan irdelemişti...
Şöyle ki;
Toronto Üniversitesi Anatomi Bölümü Başkanı Dr.Keith Moore'un bir araştırması ilginç verileri ortaya koymuştu. Bu araştırmaya göre bir kurul mütevatir (doğruluğu kesin) hadisler ve Kur'an ayetlerinin insan embriyolojisi hakkında olanlarını bir araya getirmiş, sonra da bu verileri bilimsel verilerle karşılaştırmış ve hayret veren sonuçlara ulaşmışlardı. 
Bu sonuçlara göre bilimin insan embriyolojisi hakkında ortaya koyduğu sonuçları aslında Kur'an çok daha önce haber vermiş hatta bir çok anlatımda daha detaylı açıklamalarda bulunmuştu. Burada elbette doktor Keith Moore'un buluşu ilginçti ancak daha ilginç olanı da vardı. 
Bir araştırmacı olarak doktorun araştırması beni celp etmişti ama İslam'i açıdan da bu önemli gelişmeyi yorumlatmalıydım ve doğal olarak İslam açısından ülkemizde söz sahibiolan biri şimdilerde rahmetli olmuş yedi kişiye bu durumu sorduğumda hayretler içinde kaldım. 
Dün (14 Şubat 2014) sunuculuğunu yaptığım Kanal34 ekranlarında yayınlanan Pozitif Enerji programında da bahsettiğim üzere ikisi yazar, biri resmi din görevlisi ve diğerleri din konusunda uzman bu kişilerin verdiği cevaplar buluştan daha ilginçti;
Öyle ki;
- Kur'an'ı böyle şeylere bulaştırmayın, okuyun yeter kardeşim!
-Her şeyi öğrendik bir bu mu kaldı? Biz daha namazı doğru kılamıyoruz!
-Kur'an'da başka şeyler aramaya gerek yok, nasihatlerini dinleyin yeter!
-Kur'an ve bilim ayrılmazdır. Bu batıni yönüdür. Umarım ülkemizde de böyle profesörler çıkar. 
Aldığım cevaplardan bazıları böyleydi...
Bu tür sözleri duyunca anlamıştım ki taklid-i iman ile yaşıyor ve yetiştiriliyoruz...
İlk emri "Oku" olan bir kitabı okumak yeter mi?
Bugün OKU diyen yarın OKUDUN MU? diye sormayacak mı? ANLADIN MI? diye sormayacak mı?
Peki ne yapmıştı bu doktor arkadaş?
Cenin nedir biliriz değil mi? Kadın ve erkeğin birleşmesinden sonra kadın yumurtalıklarına tutunan spermin vücut bulduğu küçük et parçası o ceninin sperm halinden kadın yumurtalığının salgıladığı sıvı ile olgunlaşma sürecine girmesi (mayalanması) ve anne karnından dünya'ya gözlerini açacağı döneme kadar geçen süreci araştırmasında bilimsel yorumlarla inceleyip araştırmıştı. 
Aynı zamanda her bilimsel açıklamanın yanına ilgili Kur'an ayetini de koymuştu. 
Yani diyordu ki doktor; 
"Embriyo bilimi, Kur'an ile paralel ve Kur'an insan embriyosunu bilimle ters düşmeden anlatıyor!"
Dr. Moore şöyle diyor;
"Erkek Sperminden içeri girmeyi başaran kadın yumurtalığındaki sıvı ile karışarak yeni bir damla haline gelir. Bu yeni damla yani zigot insan embriyosunun temel yapısı gibidir."
Dr. Moore ilk insan tohumlama ve tohumlanma sürecini böyle anlatıyor ve Kur'an'ın ilgili ayetine yer veriyordu. 
Ayet şöyle; 
İnsan Suresi 2. Ayet:
"Şüphesiz ki biz insanı karışık bir damladan yarattık"
Görünen köy kılavuz istemez sözünden hareketle modern bilimin Kur'an ile birlikte işlenmesi yeni çığırlar açabilir. Ancak ne yazıktır ki sığ görüşlü sözde din bilginleri sebebiyle Kur'an ne anlaşılabiliyor ne araştırılıyor. Araştıranlar da ŞİRK EHLİ veya DİNSİZ olarak yaftalanıyor... 
Kendini muasırlaşmaya kapatmış bilim adamlarımız ise tabularını yıkıp Kur'an penceresinden de bakmayı denemiyor...
Kur'an'ın sadece insan embriyosu değil, modern bilimin pek çok dalı tarafından da desteklenmesi, araştırma ve inceleme penceresini açmanın gerektiğini göstermektedir. 
Herkesin inancı kendine!
Ama bu bilgiler insanlığın hayrına...
"OKU DÜŞÜN ANLA!"