FUNDA AKOSMAN ERMAN

Yelda Cumalıoğlu ile Önce Vatan Gazetemizde daha önce de röportaj yapmıştık ancak Destek Yayınevi sahibesi Yelda hanım geçen günlerde korsanla ilgili talihsizlik yaşadı. Çoğu insan gibi, bu konudaki duyarlılığımızdan dolayı kendisiyle Konuşmak istedik diğer medya organları gibi, buyrun samimi söyleşimize; 

Sayın Yelda Cumalıoğlu sizi herkes tanıyor seviyor takdir ediyor. Destek yayınevi sahibesi olarak gerçekten çok başarılısınız hem sevdiğimiz yazarları bünyenizde bulunduruyorsunuz, hem de kitaplarınız hep en çok okunanlar listesinde zirvede, hal böyle olunca sanırım çekememezlikler oluyor, geçen günlerde kötü deneyimler yaşadınız anlatır mısınız?

Evet maalesef tatsız bir olaya maruz kaldım. Tarabya’da korsan kitap satıldığını gördüğüm bir yer tezgahına göz attım. Büyük emeklerle, büyük yatırımlarla ve düşlerle elimizi taşın altına sokarak her türlü riski göze alarak bastığımız kitaplarımızdan pek çoğunu orada satılırken görünce müdahale etmeden duramadım. Tezgahın başındaki kişiye bu sattığı kitapların yayıncısı olduğumu, bu kitaplar için maddi manevi büyük bedeller ödendiğini izah ettim, satmasının doğru olmadığını anlattığımda karşımda ummadığım bir kabalık ve şiddet gördüm. Korsan satış yapan adam öyle öfkelendi ki,  benimle konuşmaya hiç yeltenmeden cebindeki bıçağı çıkarıp üzerime yürümeye kalktı. Hem emeğime hem de canıma göz dikmiş bu insanların takındığı cüret ve cesaret gerçekten çok şaşırtıcı. Çok üzüldüm.  

Korsana hayır kampanyası ilgi gördü dahası medya çok ilgi gösterdi, ben de naçizane destek vermek istedim çünkü her şeyden önce emeğe SAYGI şart! Korsan hırsızlıktır kul hakkına girer. Dürüstçe çalışana Allah yardım eder. Bu konuda nasıl girişimleriniz oldu olacak, korsanlık nasıl durdurulabilir sizce? 

Korsanın önüne geçmek konusunda sadece yasal caydırıcılık maalesef yeterli olmuyor gördüğünüz üzere. Korsan üretim yapan atölyeler depolar basılıyorlar, kapatılıyorlar, ürünlerine el konuyor, suça iştirak edenler cezalandırılıyorlar fakat buna rağmen kestikçe yeniden biten zararlı otlar gibi türemeye devam ediyorlar bir şekilde. Sadece kitap sektöründe değil elbette. Müzikte, sinemada, parfümde, çantada her yerde korsan üretim söz konusu maalesef… Burada iş korsan ürün satın almayı tercih eden kişiye de düşüyor maalesef. Kendi adıma temsil ettiğim sektör açısından konuşacak olursam bugün artık korsan kitap almanın hiçbir maddi avantajı yok. Biz zaten yayınevi olarak kitap ücretlerimizi gayet düşük tutuyoruz. 
Ayrıca internet sitelerinde, fuarlarda ve çok zaman da mağazalarda bir dolu kitap kampanyalarına katılıyoruz. Öyle durumlar oluyor ki metrobüs duraklarında satın alınan kötü baskılı, eksik sayfalı, bandrolsüz kitaplardan daha bile ucuz fiyata kitap satılıyor. Yirmi ya da otuz kitabın satıldığı korsan tezgahlarından ziyade binlerce kitabın uygun fiyatlara sergilendiği, taksit imkanları sunan, yasal ve kaliteli kitaplar okumayı tercih etmeliler.  Korsana harcanan paranın hangi yasa dışı çetelere hizmet ettiğini bilemeyiz. Aldığınız on liralık korsan kitapla yarın çocuğunuzun okulu önünde ona aynı fiyattan zararlı madde satan suç çetelerini kendi elinizle besliyor olabilirsiniz. 

Hedefleriniz neler önümüzdeki günlerdeki planlamalarınız nasıl, öğrenebilir miyiz? 

Yeni kitaplar basmaya devam edeceğiz. Farklı türlerle de sektörü desteklemeyi hedefliyoruz. Genç yazarlara fırsat vermeye devam edeceğiz. Destek ailesinin yazarları yeni kitaplarını yazmaya devam ediyorlar. Bizde üretim hiçbir zaman durmaz. Hatta okurun beğenisi ve talebiyle daha yakından ilgilenerek, korsana tenezzül etmeyecekleri fiyat ve çeşitlilikle şahane kitaplar basmaya devam edeceğiz. 

İçiniz dışınız güzel maşallah hayata bakışınız, tevekküllü duruşunuz, şükrünüz bu dünyada da hep kazanç hanenizde kanımca, peki formunuzu korumak için neler yapıyorsunuz bu sıcak yaz günlerinde?

İnsanın kendini iyi hissetmesi algısını ve hislerini doğru yönetebilmesiyle ilgili… Sağlıklı, mutlu, başarılı ve zinde bir hayat tesadüfen başınıza gelmez. Onu kendiniz var edersiniz. Emekle ve sevgiyle inşa edersiniz. Kendiliğinden oluşmasını beklemezsiniz ki kendiliğinden iyi bir hayat oluşmaz zaten. Mutluluk emektir. Ayağa kalkmanız ve bir şeyler yapmanız gerekir. Bu açıdan ben de hayatını iyi yönetenlerden biriyim. İltifatınız için teşekkür ederim.  Formumu da bu bilinçle koruyorum. Zaaflarıma yenilmiyorum. İrademi başıboş bırakmıyorum. Anlık lezzetler uğruna uzun vadeli planlarımı boşa çıkarmıyorum.   

Yazar adaylarınıza önerileriniz neler olur? 

Yazar adaylarına önerebileceğim en olmazsa olmaz tavsiyem çok kitap okumalarıdır. Yazabilmenin birinci ve hayati kuralı budur. Üstelik rastgele bir okuma programıyla da değil. Gayet seçici ve kaliteli bir okuma alışkanlığı edinmeleri gerekir. Hem güçlü edebi eserlere hakim olmalılar hem de çok satan yeni kitapların içinden tüyolar almalılar.  Yazmak uzun soluklu bir serüven… 
500 kitap okudum artık yazma sırası bana geldi diyemezsiniz. Okumanın, gelişmenin sonu yok. Yeni yazarlar lütfen kendilerinde şunu bir sınasınlar… Oturup çok inandıkları, yüreklerini adadıkları bir kitap yazsınlar ve o kitabın son noktasını koyduktan sonra dosyayı silip çöpe atsınlar. İşte o an oluşacak olan his bir yazarın hayatını belirleyecek olan histir. Dosya silindiği için kahroluyorsa daha iyisini yazamayacağına inanıyordur ve bence bu yüzden zaten o yazdığı da iyi değildir. Potansiyelinin sonsuz olduğunu düşünen ve çok daha iyisini yazabileceğine güvenenler umut vaat edenlerdir. Yazarlık yazarken değil, silerken öğrenilir…  
Teşekkürler

Destek Yayınları'nın kuruluş amacı nedir?
Bir arkadaşım "Gerçek yayıncı ne zaman olursun biliyor musun? Olan akıma kapılıp da kitap bastığında değil, sen akımı yarattığın zaman gerçek yayıncı olursun" demişti. Bu söz beni çok etkilemiştir. "Kitaplarımla birçok insana ışık olmak istiyorum" dedim. Hem yardım, hem kültür hem edebiyatta bu olmalı dedim, Yani Destek'ten sevgi ve ışık enerjisi yayılıyor. Yeni yazarlara destek oluyoruz, hiç duyulmamış yazarları "best seller" yapıyoruz. Kuruluşumuzun tek nedeni bu; destek vermek.