Doç. Dr. Murat A. Karavelioğlu, çalışmasına tezkirecilik geleneğini genel hatlarıyla anlatarak başlıyor. İstanbul hakkında sıkça yazmış şair ve yazarlardan, İstanbul’un semtlerine doğru bir geçişle Galata’nın meşhur yönlerinden bahsederek şehrengizlerde de semtin bazı özelliklerinin işlendiğinin altını çiziyor. Galata isminin kökenine dair kaydedilenleri ve İbn Battuta’nın semt hakkındaki detaylı değerlendirmelerini aktardıktan sonra 17. yüzyılda İstanbul’da yaşamış olan Fransız tarihçi Robert Mantran’ın, 19. yüzyılda yolu İstanbul’a düşmüş İtalyan seyyah Edmondo de Amicis’in semt hakkındaki izlenimlerini veriyor.

 “Âşık Çelebi’nin Galatası” 

            Âşık Çelebi’nin Meşâ’îrü’ş-Şu’arâ’sında Galata-galat ses benzerliğine dayanan manzumelerden örnekler veren Karavelioğlu, 18. yüzyıl şairleri SümbülzadeVehbî ve Enderunlu Fazıl’ın da bu benzerlikten yararlanarak beyitler kaleme aldıklarını bildirdikten sonra semtin klasik Türk şiirinde öne çıkan özelliklerinin tezkirelere yansıyan hâli Galata tasvirleriyle birlikte Avnî, Yahya Beğ, Hayalî Beğ, Revanî, Helâkî, Enverî, Lâtifî, Sehabî, Bâkî,Şem’î, Âhî, Nev’î, Nihanî, Süheylî, Hatem, Fennî, Kâşif, MostarlıZiyaî, Zihnî, SümbülzadeVehbî,Enderunlu Fazıl, Sâmî, Antepli Aynî, Antepli Hafız, Şeref Hanımgibi birçok şairin semt hakkındaki tanıklıklarının yer aldığı şiirlerinden örnekler ele alınıyor.

            Çalışmanın alt başlıklarını sıralamak gerekirse:

a. Galata İsmi, Sınırları ve Galat Kelimesi ile Olan Ses Benzerliği

b. Galata’nın Bağ, Bahçe ve Bostanları

c. Galata’nın Meyhaneleri, İşret Âlemleri ve Galata’da Ayak Seyri

d. Galata’nın Güzelleri ve Dilber Seyri

e. Şairlerin Toplanma Yeri: Galata

f. Galata’da Ehlullah ve Galata Mevlevihanesi

g.Galata Boğazı

h. Galatalı Olan, Galata’da Görev Yapan veya Galata’da Medfun Bazı Şairler

            Canlı sosyal hayatı ile İstanbul içinde her zaman farklı bir yeri olan Galata’nın kendine has özelliklerini Osmanlı tezkirecilerinin ve şairlerinin izlenimlerinden görebilmek adına faydalı bilgiler sunan çalışmanın sonunda Murat Ali Karavelioğlu, içinde “Galata” kelimesi geçen beyitler yerine semti anlatan beyitlerin seçildiği bir sınırlamaya gittiğinin altını çiziyor.