MANAS DESTANI

MANAS ATA NELER ANLATIYOR?

Türk destanlarından, Türk mitolojisinden ve atayurt kültürümüzden önemli motifler içeren Manas Destanı, konusu bakımından öteki destanlardan bağımsızdır ve 500.500’lük dize sayısıyla dünyanın en uzun destanıdır.

Yazı ve fotoğraflar: M. KEMAL SALLI

9 Ağustos’ta Sütlüce Parkı’nda parkında gerçekleştirilen Manas heykelinin görkemli açılış töreninin ardından, Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde, Manas Destanı’nın Türkçe baskısının tanıtımı, Kırgız devlet sanatçılarının ve oyun ekiplerinin katılımıyla Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde yapıldı. Manas Destanı tanıtım konserine Kırgızistan Başbakanı Soroonbay Ceenbekov, Kırgızistan Ankara Büyükelçisi İbragim Junusov, Kırgızistan İstanbul Başkonsolosu E. Sopokov, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TİKA ve KÜLTÜR A.Ş. temsilcileri, TDBB Genel Sekreteri Fahri Solak ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda izleyici katıldı.

Kırgızistan Başbakanı Soroonbay Ceenbekov ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş yaptıkları konuşmalarda Manas Destanı’nın önemini, iki kardeş ülke açısından değerlendirdiler.

Manas Destanı Kırgızların sözlü tarihidir. Kırgızlar tarih boyunca yaşadıklarını, kültürel birikimlerini kuşaktan kuşağa Manas Destanı’yla aktarmışlardır. Manas Destanı’nı ezberlemek hem bir ayrıcalık hem bir zorunluluktu. Manas Destanı’nın bir bölümünü ezberden okuyamayan gencin evlenme şansı yoktu. Bu yönüyle Manas Destanı, Kırgızların millet olma bilincini canlı tutan, tarihlerini ve kültürel birikimlerini kuşaktan kuşağa aktaran bir sözlü ansiklopediydi.

Türk destanlarından, Türk mitolojisinden ve atayurt kültürümüzden çok önemli motifler içeren Manas Destanı, konusu bakımından öteki destanlardan bağımsızdır ve 500.500 ( beşyüzbin beşyüz)’ü aşan dize sayısıyla dünyanın en uzun destanıdır. Günümüzde de bütün canlılığını ve saygınlığını koruyan Manas Destanı, bu özelliklerinden dolayı, yaşayan ve Kırgızlarca yaşatılan dünyanın tek ansiklopedik destanıdır.

Manas Destanı’nda kahramanlık konusu ağır basar, ama bu destan yalnızca bir kahramanlık destanı değildir. Dünyanın en uzun bu destanında yalnızca tarihten ve kahramanlıktan söz edilmez; Kırgızların gelenekleri, töreleri ve zengin kültürel birikimleri de anlatılır, dileyenlere öğütler verilir.

Manas Destanı araştırmacılarına göre destanın kaynağı, Mani dinine mensup olan Karahitaylarla Müslüman olan Karahanlılar arasında, XII. yüzyıl başlarında meydana gelen siyasi ve askeri mücadeleler sırasında Kırgızların yaşadıkları olaylardır. Fakat, destanda anlatılan olaylardan da anlaşıldığı gibi, Manas destanının, Kırgızların Yenisey boylarında büyük bir devlet kurdukları 840 yılı sonrasında Uygurlarla ve Çinlilerle yaptıkları savaşlarla birlikte oluşmaya başladığı anlaşılmaktadır. XVI-XVII. Yüzyıllarda, Müslüman Kırgızların Kalmuklarla ve Çinlilerle yaptıkları savaşlar sırasında destan, İslami motiflerle zenginleşmiş, Müslüman kahramanlarla Budist Kalmuklar arasındaki savaşları, kardeş kavgalarını anlatan yeni bir şekil kazanmış, fakat bu eklemeler destanın ana yapısını değiştirmemiştir. Destan geleneğimizin çok önemli bir örneği olan Manas Destanı’ndaki olaylarla Oğuz Kağan, Dede Korkut, Köroğlu gibi destanlar arasındaki benzerlikler, destanın çok uzun bir geçmişten günümüze yansıdığını göstermektedir.

1917 Ekim Devrimi sonrasında destana, Sovyet yönetimini öven dizeler de eklenmiştir. Buna rağmen, Sovyet yönetimi, “milli ve dini duyguları canlı tutuyor” gerekçesiyle,1951-1954 yıllarında, diğer Türk destanlarıyla birlikte Manas Destanı’nın basılmasını, okunmasını ve söylenmesini yasaklamıştır.

MANAS DESTANI’NI DERLEME ÇALIŞMALARI

Nogay boyundan olan Manas, yalnızca kendi boyunu Kalmuk baskıncılarından korumakla kalmamış, parçalanan bütün Kırgızları bir bayrak altında toplayarak huzur içinde yaşamaları için savaşan bir bahadır ve Manas Destanı’nın kahramanı olmuştur..

Manas Destanı’nın yazılı kaynaklardaki ilk izini Seyfeddin Molla’nın Mecmu’u’t-Tevârih adlı XVI. yüzyılda yazılmış olan eserinde buluyoruz.

Dünyanın en uzun destanı, Kırgızların bu ölümsüz destanını bilim dünyasına ilk tanıtan, Cengiz Kağan’ın soyundan gelen Kazak bilgini Çokan Velihanoğlu (1835-1865)’dur. Velihanoğlu, 1856’da Kırgızistan’da yaptığı gezide Manas Destanı’nı derlemiş ve “Kökütey Han’ın Aşı” (yoğ töreni) adlı bölümünü, 1861 yılında, “Rus Coğrafya Cemiyetinin Yazıları” dergisinde yayınlamıştı. 

Türk dili ve kültürü konusunda yaptığı unutulmaz çalışmalarla tanıdığımız, Orhun yazıtlarını ilk okuyan ve Türkçe olduklarını ortaya koyan Alman asıllı Rus Türkoloğu Wilhelm Radloff, Manas Destanı’nı,1869 yıllında, Kırgızistan’ın Tomak kenti güneyindeki Sarı Bağış boyuna mensup bir Manasçıdan derlemiştir. Radloff, 11 bin 454 dizeden oluşan 7 bölümlü bu derlemesinin bir bölümünü “Türk Halk Edebiyatı Örnekleri” (St. Petersburg 1885) adlı eserinde Kırgızca-Rusça-Almanca olarak yayımlamıştır. MANAS destanı konusunda yaptığı otuz yıllık çalışma sonucunda, destanın halk arasında yaşayan pekçok varyantını ortaya çıkaran Kazak bilim adamı Muhtar Avezov’u da unutmamak gerekir.

Türkiye’deki Manas Destanı çalışmaları denilince, unutmamız gereken en önemli isim de Başkurt asıllı Türkolog Abdülkadir İnan’dır. Kültür Bakanlığı tarafından 1973’te yayınlanan “Manas’tan Seçmeler” bu konuda ülkemizde yayınlanan ilk eserdir. 1995 yılında, Emine Gürsoy-Naskali tarafından yayına hazırlanan Radloff varyantı “Manas Destanı”, TÜRKSOY tarafından büyük boy ebatta, Kırgızca ve Türkiye Türkçesiyle birlikte yayınlanmıştır. 

   

Manas Destanı üç bölümden oluşmaktadır. Bunlar; Manas, oğlu Semetey ve torunu Seytek ile ilgili bölümlerdir. W. Radloff’un derlemesinde Manas Destanı 7 bölümden oluşmaktadır: 1) Manas’ın doğumu, 2) Almambet’in Müslüman olup Er-Kökçö’yü terkedip Manas’a katılması 3) Manas ile Er-Kökçö’nün döğüşmesi, Manas’ın Kanıkey ile evlenmesi, öldürülüp dirilmesi, 4) Bok Murun (Sümüklü Burun), 5) Közkamun, 6) Semetey’in doğumu, 7) Semetey ve Seytek.

Manas Destanı’nın Sayakbay Karalayev'den derlenen ve destanın en uzun varyantı olan Manas-oğlu Semetey-torunu Seytek üçlemesi 500.500 (beşyüzbin beşyüz)  dizedir. Fakat, çeşitli Manasçılardan derlenen anlatımlarla toplam dize sayısının 1.500.000 civarında olduğu saptanmıştır.