Uzun yollardan gazetemize geldin George Khotivari, Hoşgeldin.
Teşekkür ederim Elif Hanım. Gürcistan'dan geldim. Gürcistan'dan Eskişehir'e, şimdi de İstanbul'a...
Nasıl gidiyor hayat? Neler yapıyorsun?
Biraz yorucu olsa da işimi çok seviyorum. En önemlisi hayatı ve yaşamayı seviyorum. Doğayı ve hayvanları seviyorum. Diğer konularda da yeni yeni toparlanmaya çalışıyorum. Bu son singlemi yaptım. Yeni geldim Türkiye'ye bakalım neler olacak? Açıkçası çok heyecanlıyım.
Single ne zaman çıkacak?
Çalışmlarımız bitti. "Cicili Bicili" adında çok eğlenceli kıpır kıpır bir şarkı yaptım. Şarkıyı Bodrum'a yazdım, tam bir Bodrum şarkısı.Hareketli şarkı olduğu için yaza doğru çıkarmayı düşünüyorum.
Açıkçası işin sponsor aşamasındayım. Ben Türkiye'yi çok seviyorum. İstanbul başta olmak üzere Bodrum'u, Fethiye'yi çok seviyorum. Hem gezdim dolaştım, hem çalıştım buralarda. Bu gelecek olan albüm benim üçüncü evladım olacak. İnşallah herkes sever.
Nasıl bir şarkı?
Son single parçam "Cicili Bicili" adlı parça içinde yaz var, deniz var, eğlenceli hareketli bir şarkı. Sözleri bana ait. Gürcistan'da yazdığım bir şarkıydı. Müziği de bana ait. Sadece aranjesi Mustafa Mert'e ait. Birkaç aylık, yeni bir parça. Yanlız sosyal medyadan bakıyorum da çok çabuk ezberleniyor. Buda beni çok mutlu ediyor, diyebilirim. İlk okuduğum günü hatırlıyorum mesela, ilk Fetiye'de okumuştum. Çok beğenilmişti şimdi ise her yere yayılıyor.
"Kukla Tiyatro" oynatıcısıyım diyen George Khotivari, "Son 5 yıldır profesyonel olarak şarkı söylüyorum. İstanbul'da, şehir dışlarında ve yurt dışlarında da sahneler almaya başladım" dedi.
Daha önceki albümlerine değinecek olsak, biraz bahseder misin?
Elbette, parçalarımın çoğunu kendim yazıyorum. Söz ve müzikleri bana ait oluyor. Şarkılarımın özel parçalar olmasını ve tarzıma uymasını istiyorum. Hareketli, kulüp tarzı parçalar seslendiriyorum. Daha önce eski sevgilimden "Arama Beni" diye slow (yavaş) bir şarkı almıştım. "Arama Beni" eski sevgilimin bana yazdığı sözlerdi ,bende ona müzik yapmıştım. Sonra o şarkıyı da hızlandırdım remiks olarak sevenlerime sundum. Şarkıda biten bir ilişki anlatılıyordu. Açıkçası ben hareketli coşturan şarkıları daha çok seviyorum. Sonrasında bomba parçam "Yak Beni" çıkmıştı. Oda çok beğenildi. Şimdilerde de "Cicili Bicili" çıkacak inşallah.
"Yak Beni" şarkısına bir klip çektin ki o klip çok konuşuldu. Sen nasıl değerlendiriyorsun klibi?
Evet çok iddialı bir klipti. Kadının ön planda olduğu bir klip olmuştu, çok ses getirmişti. İstanbul'a geldiğimde çok yanlış yönlendirildim. Onun için klipte çok açık sahneler kullanmak yerine daha güzel bir klip olabilirdi diye düşünüyorum. Bu konuda pişmanlığım var.
Yastığa başımı koyduğumda beni rahatsız eden birçok pişmanlığım var. Yaşadığım uzun kaos döneminden sonra son 3 ayda kendime geldim. Kendimde hatayı aradım. Kendimde bulduğum yanlışlarımı bir daha yapmayarak, önüme ve işime bakmaya çalışıyorum. Bu sefer güzel enerjilerle geldim diyebilirim.
Müzik hayatına nasıl başladın?
Şöyle Elif Hanım, annem piyanist benim. Ben büyüyünce bıraktı müziği, annemle beraber dünyayı gezdik neredeyse. Kendi akrabağlarım çok fazla senarist - yönetmenlik yapıyor. Hep sanatçı ailenin evladıydım. Küçükken yakınlarıma şarkılar söyler oyunlar oynardım. Kukla oynatırdım. Konserler verir, hatta biletler keserdim. Çocuk aklı ile gördüğümü yapmaya çalışırdım. Tiyatroya gittiğimde annenemde sanatı çok destekleyen biri hep benim yanımda oldu. Tiyatro bende kuliste yaşananların yanı sıra, arka tarafta olanları merak etmekle başladı. Sonra liseye giderken, eğitimimden arta kalan dönemlerimde; yerel bir kanalda uzun süre radyo sunuculuğu ve DJ'lik yaptım. Ardından VJ'lik yaptım. Daha sonra Gülben Ergen'e çok büyük hayranlık duyuyordum. Onun "Gülbence" programı vardı, orada taklitler yapardım. Daha gençliğin başında olmama rağmen, her zaman tanınmak istiyordum. Televizyon ve sahnelerde olmak istiyordum. Öyle öyle, Türkiye'nin en önemli kanallarında çıkmaya başladım. Sonra izdivaç programlarına gittim, çünkü evlenmeyi çok istiyordum. Öz babamı tanımıyordum ve onun eksikliğini biriyle paylaşmak için hep evlenmek aile ortamını tatmak istedim. Hemen hemen her izdivaç programına katıldım ama evlenemedim. Çünkü istediğim insanı bulamadım. Çok güzel bayanlar geldiler ama olmadı, olmayınca olmuyormuş...
"X Factor ile tanındım"
Annemin babamdan ayrılması ile annemle birlikte Türkiye'ye geldim. Sonra annem, ikinci evliliğini yaptı ve dünyalar güzeli bir kız kardeşim oldu. Onlar, Türkiye'de yaşıyorlar, ben de Türkiye'ye gidip geliyorum. Kendi memleketimde Gürcistan'ın "Tarkanı" ilan ettiler beni. Orda daha çok tanınan biriyim. Gürcistan'da düzenlenen "X Factor Georgia" yarışmasına katılmıştım. Murat Dalkılıç'ın bir güzellik yapsana şarkısını okudum. Türkçe bir şarkı söyledim ve ilk defa böyle bir çalışmam oluyordu. Yarışmada çok heyecanlıydım, sadece 5 dk'lık bir performansım ile Gürcistan, tanıdı beni. Aslında biraz gönül koydum Türkiye'ye hiç yansıtılmadı. Bir Gürcü olarak, Türkiye'nin kültürü ile büyümüş, Türkiye'de büyümüş ve Türkiye'nin ekmeğini yemiş biri olarak teşekkürlerimi iletmek istemiştim. Olmadı.
"Evlilik harika birşey"
Evlenme programlarında evlenemediğini söyleyen George Khotivari, herkesten uzak Gürcistan Tiflis'te sahne aldığım bir restouranttaki iş arkadaşımla evliyim. İstanbul'dan Tiflis'e döndüğümde sahne aldığım mekana gelmiştim. İçeri girdiğimde bir kız, çok dikkatimi çekmişti. Ve o kızla evlendim. Eşim; Alice, 25 yaşında siyahi. Kameron asıllı. Gürcistan'da hem eğitimini yapıyor, hemde çalıştığım yerde çalışıyordu. Belki de bu aşk! Onu görür görmez "Ben bu kızla evleneceğim" dedim. Çok kısa bir zamanda da evlendik. Çocuğum olsun çok istiyorum. Daha düğün yapamadık, Tiflis'te resmi nikâhımızı kıydık. Onun da evlilikle ilgili hayalleri vardı, eşime bunları sunabilmek için önce Türkiye'de güzel bir düğün yapmak istiyorum.
Evlenme programları, bir şov dünyası mı?
Benim katıldığım dönemlerde Anadolu'dan kalkıp gelmiş olan o kadar çok kişi vardı ki, aralarında en tecrübelisi bendim diyebilirim. Yeni reşit olmuştum. İlk izdivaç programlarına katılmaya Zuhal Topal ile başladım. Daha sonra Hande Ataizi, Esra Erol, Sinem Yıldız'ın programlarına da geçtim. Son olarak Seda Sayan'daydım. İnsanlar aslında ne izlemek istiyorsa yapımcılarda onları veriyor. Ben bunu gördüm, bunu yaşadım. Çok güzel günler geçirmiştim. Güzel arkadaşlıklar edindim. İzdivaçlarda bana yapılan bir kurgu yoktu. Ben evlenmek istemiştim, aradığım insanı bulamamıştım. Fakat şimdilerde baktığımda eskisi kadar gerçekçi bulmuyorum.
"Türkiye'de program yapmak istiyorum" diyen George Khotivari, "Kendimi Türk halkına sevdirdiğimi düşünüyorum. Bunun için sadece kendim oldum. En zor günümde Türk halkı yanımda durdu. Hakkımada yapılan bir haber üzerine hayatım eksiye düştü ve çok zor günler geçirmeye başladım. Fakat yeniden ayağa kalktım. Biliyorum ki ben, bu işi bilen biriyim. Kendi yaşıtımda benim gibi başarılı birini Türkiye'de göremiyorum. Şarkıcı olarak elbette beğendiğim isimler var, mesela Edis. Gayet başarılı adımlar atıyor. Malesef ki Gürcistan'da benim gibi biri yok" dedi.
Seni çok üzen bu olaya değinecek olursan, bu kadar hayatını alt üst eden ne oldu?
Bilinen bir ulusal gazete manşetinde bir haberim çıkmıştı. Ben o zaman Fethiye'deydim. Yazları Fethiye'de çalışmıştım. Annemin araması ile duydum ve şok oldum. Haberin manşetinde "Seda Sayan'ın damat adayı, p... yıldızı çıktı" şeklinde yazıyordu. Bunun üzerine hiç kimse "Bu haber neyin nesidir, gel konuşalım" demedi. Seda Sayan da aramadı. Seda Hanım keşke bana ulaşsaydı, keşke beni programına çağırıp "bir açıklama yap" deseydi, olay büyümeyecek yada bu kadar beni bunalıma sürüklemeyecekti. Ben bütün çıktığım izdivaç programlarımda büyük reytingler alan isimdim. Haberi benim eski sevgilimle çekilmiş olduğumuz fotograflar üzerine yapmışlardı. Hatıra olarak çekilen fotoğraflarım, benim hayatıma mal oldu. Dünyanın bir çok starı böyle fotoğraflar çekilmişti. Yapmasam elbette iyi olurdu fakat cahilliğimdendi. Kendime zarar verdim. Benim bir ailem var onları üzdüğüm için çok özür diliyorum. Bir çevrem ve her şeyden önemlisi dünyalar tatlısı bir kız kardeşim var onların yüzüne bakamadım. Hayatımda hiç kimsenin ne sahnesine karıştım, ne de kişiliğini zadeleyecek bir şey yaptım. Çekildiğim birkaç fotoğrafım üzerine bana öyle bir haber haber yapmışlardı ki onun bedelini çok ağır ödedim. Hayatımın en büyük yanlışı diyebilirim. Kesinlikle hayatımda çıkarmak istediğim bir süreçtir. Maddi olarakta bir evimin ve arabamın elimden gitmesine neden oldu. Bir sene boyunca hiç iş gelmedi ve hiç piyasaya giremedim. Son birikimimle de "Cicili Bicili'yi yaptım. Taksim'de sürekli çıkabileceğim bir mekandan teklif aldım ve artık kendimi toparlamaya çalışıyorum.
Şimdilerde ne tür çalışmaların var?
Taksim İstiklal Caddesi'nde bir mekanda sahne alıyordum, ona devam ediyorum. Fethiye programları gelecek. Bu şarkı; Bodrum'un içinde geçtiği bir şarkı sanırım oralarda da çalışmalar yapacağım.
"Her insana verilen en büyük zenginlik sevgi ve sağlıktır. Bunu Allahım bana verdiği için şükrediyorum"
"Ufak yaşlarda o kadar büyük paralar kazanıp, o kadar gereksiz yere harcadım ki
çok pişmanım"
Tuğba Özay'ın sana çok destek olduğunu biliyoruz. Neler söylemek istersin?
Evet, Türkiye'de destek gördüğüm çok sanatçı oldu, hepsine yürekten teşekkür ederim. Mesela kendi memleketim Gürcistan'da bunu hiç göremedim. Çünkü Türk olarak görüyorlar beni. Sadece halk ve yaşlılar çok seviyor orada beni. Tuğba Hanım'la ise, İstanbul'da fanları ile bir buluşma yemeği vardı orada tanışma fırsatım oldu. Daha sonra beni doğum gününe davet etmişti ve samimiyetimiz gelişti. Çok zor günlerimde gerek telefonla, gerek bire bir olarak bana hep destek oldu. Beni hiç yanlız bırakmadı. O benim bir ablam, annem gibi sevdiğim biridir. Çok güzel bir yüreği var iyi ki tanıdım diyorum.
Mehmet Ali Erbil'in de bana desteği büyüktür. "Aşka Gel" adlı bir program sunduğu dönemde programına yarışmacı olarak katılmıştım. O programla birlikte Eskişehir'in "Erkek Güzeli" ilan etmişti beni. Birde Kuşum Aydın ile Bodrum'da çalışma fırsatım oldu. Ondan sahne terbiyesi kazandım. Bir insanın sahnede nasıl devleştiğini öğrendim. Çok iyi biridir, buradan her birine sizin vasıtanız ile teşekkür etmek isterim.
Bir ünlüyle aklına gelen ilk hikayen nedir desem neyi paylaşırsın benimle?
Çok var aslında. Yıldız Tilbe ile var onu anlatıyım. Yıldız Tilbe'yi bir dönem o kadar çok seviyordum ki o dönem bu hayranlık ötesindeydi. Katıldığım Hande Ataizi'nin programında canlı yayında kendisine evlenme teklifi etmiştim. O da izlemiş ve gülmüş. O an komikti gerçekten :)
Yeni çıkardığı Cicili Bicili şarkısını digital platformda yayınlayabildiğini belirten George Khotivari, "Klip ile beraber bir sponsora ihtiyacım var bir albümüm olsun istiyorum" dedi.
Hayata hep bir sıfır geriden başladığını söyleyen George Khotivari, "Önce babasız yaşama alıştım, sonra ülke değiştirmek zorunda kaldım. Ardından din değiştirip müslüman oldum. Şimdi ise Türk vatandaşı olup adımı "Onur" yazdırıp kimliğimi elime almak istiyorum" dedi. Türkiye'de olan projelerde olmak için elinden geleni yapmak istedğini belirten George Khotivari, "Hayvan, yaşlı, kimsesizler, hastalara ve bir çok sosyal sorumluluk alanında gerçekleşen yardım projelerinde hiç bir ücret talep etmeden yer almak istiyorum. Maneviyatlı bir seçim bana iyi gelecektir" dedi.
Hayat, "sahnede görüldüğümüz gibi değil" diyen George Khotivari, "Çok zorluklar yaşadım. Aç da kaldım, yollarda da yattım" dedi.
Son olarak okuyuculara neler söylemek istersin?
Bazı şeyler göründüğü gibi olmayabiliyor. İnsanların her zaman sanatçı ve üretene sahip çıkmalarını istiyorum. Çünkü ben, hayalinin peşinde koştuğum için zorluklar yaşamış biriyim. Her kul, hata yapabilir. Keşke bazı şeyler olmasaydı. Ama oldu, görüldü ve okundu. Bütün insanlar "Cicili Bicili" ile kalsın. Ben, herkesi seviyorum, Türkiye'yi çok seviyorum. Ömrüm yettiğince de sahne yapmaya devam edeceğim. Beni dinlediğiniz için size ve gazetenizin tüm ekibine çok teşekkür ederim.
Bende çok teşekkür ederim. İnşallah herşey gönlünce olur. Yakın zamanda albümünü çıkarman dileğiyle...
Doğum Tarihi: 05. 02.1989
Burcu: Kova
En sevdiği huyu: Sevgi dolu olmak
En sevmediği huyu: Çok çabuk karar almak
En sevdiği renk: Beyaz (Benim adımın anlamı da Gürcüce beyaz demek)
En sevdiğin çizgi film: Şirinler
Uğurlu sayı: 5
Uğurlu gün: Salı, çarşamba
En sevdiğin söz: Ne olursan ol, gel.
Röportaj: Elif Günay
