HABER: ZAMBAK KARABAY


İSTANBUL - Resmin, tasarımların, şiirin ve tarihin buram buram koktuğu muhteşem bir sergi sanat severlerle buluştu. Biraz “Nefes” almak ve geleceğe ümitle bakmak iyi gelecektir kırılgan ruhlara diyen ressamlar. Ağacın tarihteki evrensel sembollerinden günümüz ağaç tasarımlarına kadar güzel bir yolculuk ile resimlerini sergiye gelen ziyaretçiler ile buluşturuyor.

Savaşta ve Barışta inadına sanat diyen sanatseverler için 12 Aralık 2016 Pazartesi günü “Ağaçların Dili “Nefes” konulu resim sergisi Fulya Sanat Merkezi Beşiktaş’ta saat 17.00’da  Beşiktaş’ta yaşanan terör saldırısından dolayı  kokteylsiz açılış yaptı.

Ressam Selma Kır (Ebru, Tezhip, Minyatür sanatçısı) ve Ressam - Heykeltraş Arif Özerman ile eserleri üzerine yaptığım kısa röportajda  “68 eser için iki yılı aşkın zaman çalıştık. İnsanlık tarihinden Şamanlar, Göktürkler ve Osmanlıdan günümüze yansıyan ağaca olan önemi araştırarak hazırlandık. Böylesine araştırmalı ve kapsamlı çalışmayı Türkiye’de ilk defa yapan ressamlar olduk. Doğa’ya ilgi duyanlara heyecan vereceğinden eminiz. Sanat yaşamımızı doğa ve insan üstüne konu oluşturup özgün çalışmalarımızla yolumuza devam ettik. Ağaçların bizde ayrı bir yeri var. İnsanların çözemediği gibi teknolojinin en son kertesine gelinmiş olmasına rağmen ağaçların dili ve doğa maalesef çözülememiştir.Bu resim sergisi tamamen ağaçlarla mesaj olacak. Ayrıca; ağaç oyma 5 adet heykel çalışmamızı da sergiye ekledik” dediler...

Ressam Selma Kır ve Ressam Arif Özmaden kendi ile ilgili şu bilgi veriyor.

Selma Kır; Ebru sanatını farklı bir boyuta taşıyan aynı zamanda tezhip, minyatür ve resim sanatıyla da uğraşmakta olan ressam. Sergilerinde bu sanatların hepsini harmanlayıp özgün tasarımlar hazırlamaktadır. 29 karma 6 kişisel sergisi bulunmaktadır. Ağaçların Dili “Nefes “ temalı Arif Özmaden- Selma Kır sergisinde; Şaman kültüründen, Göktürklere, Osmanlıdan kilim motiflerine kadar tüm kültürlerde farklı sembollerle ifade edilen ağaç sembollerini, insanlık tarihinin tüm kültürlerinin ağaca, doğaya olan saygısını, sevgisini, kutsallığını anlatmak istemiştir.

Ressam Arif Özmaden 10 Ekim 1955 Ordu-Ünye doğumlu. İlkokul yıllarında başlıyan resime olan tutkusu giderek büyüyor karakalem, sulu boya ve guaj çalışmalarını amatör olarak yapmaya başlıyor. Yaşam koşulları nedeni ile  1970’li yıllarda İstanbul’a geliyor. Boş zamanlarında resim ve alçı, midye gibi değişik materyallerden süs eşyaları yapıp Taksim-Beyoğlun’da cadde üstü açık alanlarda sergi açıyor. Çeşitli iş tecrüberi sonunda resim atölyesi olarak kullandığı ve aynı zamanda müzik çalışmalarını da devam ettiği Batı Müzik Evi’ni açıyor.  Burada imkan oluşturuyor ve özel dersler almaya başlıyor. Bu kursların arasında etkilendiği Azeri ressam Aliriza İbrahimova ufkunu açıyor. 1989’dan itibaren profesyonel olarak yağlı boya çalışmalarıma hız veriyor. Uzun bir süre peyzaj ve natürmort çalıştıktan sonra şimdilerde kendini ve iç dünyasını daha iyi yansıttığını düşünüyor. Sanatçı zaman içinde Kubist Tekniğe, Desen  Fügür çalışmalarına, karışık teknik ve sürrealizme yöneliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığından onay gören  sanatçı ünvanını alıyor. Yaşadığımız dünyayı hızla kirletip doğayı yok eden insan faktörünü, insanın insanla tabiatı tekrar anlamaya ihtiyaç duyduğu bu günlerde çizimle renglerle anlatmaya çalışıyor.

Çeşitli  sergi salonlarında  25  kişisel resim sergisi açmış. 13 ayrı salonlarda  karma resim sergisine katılmış. 4 karna resim sergisine katılmış.

Saküder üyesi olan ressam şiir de yazıyor. Ağaç köklerinden değişik motifler çıkarıyor ve ağaç oymaları yapıyor. Ayrıca toprak işleyerek üç boyutlu eserlerde yapıyor. Sanatçı evli ve iki çocuk babası.

Ressam şu kıtalar ile kendi anlatımına son veriyor.

 

BEN-İ ADEM

 

Silkelen kendine gel insanoğlu

Beni şirazeden çıkaran sensin

Şeytan yaya kaldı senin yanında

Şeytana ters pabuç giydiren sensin...

 

Sergiye sanat, basın ve birçok kurumsal firma yetkilileri katıldı.

Sanatseverler için 17 Aralık 2016 Cumartesi akşamına kadar sergi gezilebilecektir.