HABER: CANAN ÖNER EROL

Dünyanın önde gelen şehirlerinde merkezi olan müze şimdi başta İstanbul ve çevre illerden gelecek olan hem de Türkiye’nin  diğer kentlerinden, Türki Cumhuriyetler, Balkanlar ve Ortadoğu’dan gelecek olan ziyaretçileri için İstanbul’un kültür, tarih ve sanat merkezi olan Beyoğlu’nda geçtiğimiz haftalarda İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Beyoğlu’nun uzun yıllardır istikrarlı ve başarılı çizgisini koruyan sevilen belediye başkanı Ahmet Misbah Demircan’ında katılımıyla Grand Pera ’da açılışı gerçekleştirildi.



İSTANBUL - Annesi  balmumu konusunda uzman olan Dr. Philippe Curtius evinde Bern, İsviçre'de hizmetçi olarak çalışırdı. Dr . Curtius Tussaud'a bal mumu modelleme sanatını öğretti. Marie Tussaud ilk balmumu heykelini 16 yaşında bir genç matmazel iken yaptı. Bu heykel Fransız devrimi ve Aydınlanma hareketine büyük katkısı olan Yazar ve Filozof Voltaire’ın heykeli idi. Jean-Jacques Rousseau’dan  ve Benjamin Franklin’e uzanan pek çok ünlü isminin heykellerini de yaptı.
Dünyanın önde gelen şehirlerinde merkezi olan müze şimdi başta İstanbul ve çevre illerden gelecek olan hem de  Türkiye’nin  diğer kentlerinden, Türki Cumhuriyetler,  Balkanlar ve Ortadoğu’dan gelecek olan ziyaretçileri için İstanbul’un kültür, tarih ve sanat merkezi olan Beyoğlu’nda geçtiğimiz haftalarda İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Beyoğlu’nun uzun yıllardır istikrarlı ve başarılı çizgisini koruyan sevilen belediye başkanı Ahmet Misbah Demircan’ında katılımıyla Grand Pera ’da açılışı gerçekleştirildi.
Başta Londra’da bulunan merkezi dışında New York, Tokyo, Sidney,  Amsterdam, Berlin gibi kent merkezlerinde bulunan Madam Tussuad müzesi  İstanbul’un kalbi Beyoğlu’nda 21. Merkezini tüm ziyaretçileri için açtı.

Yalnızca bu günün Popüler yıldızları yok elbette müzede. Çocukları ile ziyarete gidecek olan aileler onlara tarihimizin akışında önemli rol oynamış büyük değerleri de tanıtabilecekler. Dünya üzerinde ki pek çok Madam Tussuad Müzesinde olduğu gibi Beyoğlunda ki merkezinde de haliyle kalabalık bir sıra ve uzun sayılabilecek bir bekleyiş süreniz var. Ancak; Biletlerinizi internet üzerinden satın alırsanız özellikle hafta sonu kalabalığa karışmadan sıranızda bekleyip müzeyi gezebileceksiniz. Sanıldığının aksine bilet ücretleri çok fazla değil. Çeşitli Gsm şirketlerinin kampanyaları ile özellikle gençler ve öğrenciler bütçelerini zorlamayacak bir ücret karşılığında bilet satın alabilirler.
Müzeye girer girmez muhteşem bir ışıklandırma ile karşılaşıyorsunuz. Ve karşınızda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ait olan balmumu heykeli çıkıyor. Fotoğrafları çekilirken  tüm çocuklar öyle bir sevgi ile sarılıyorlar ki onun balmumu heykeline görmeniz gerek. Ardından bizleri Osmanlı İmparatorluğunun Fatihi, padişah Fatih Sultan Mehmet Hanın tahtına oturduğu heybetli heykeli karşılıyor.
Hemen yanı başında ise Trabzon doğumlu “halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…” Sözünün sahibi İmparatorluğun 10. Padişahı İslamın 89. Halifesi, Batıda Muhteşem Süleyman, Doğuda Kanuni Sultan Süleyman olarak bilinen Osmanlı imparatorluğu Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’a ait olan balmumumu heykeli bulunuyor.

Heykeller öylesine  gerçekçi ki büyük bir şaşkınlık yaşıyorsunuz. Neredeyse çarptığınızda özür dileyecek kadar hem de…
Kimlerin heykeli yok ki müzede; Yazar Yaşar Kemal, Barış Manço, Zeki Müren, ilk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen, Albert Einstein, piyanosunun yanı başında W. Amadeus Mozart, Yeşilçam’ın ve türk tiyatrosunun unutulmaz ismi tiyatro sanatçısı Adile Naşit. Ünlü Boksör Muhammed Ali. Marilyn Monroe.
Holywood’un yakışıklı starları da var elbette. Onların olduğu bölüme yaklaştığınızı fotoğraf çekilmek için bekleyen genç hanım kızlarımızın oluşturduğu sırayı uzaktan görünce anlıyorsunuz.
Leonardo Di Caprio, Brad Pitt, Johnny Deep ama bunların arasında ki en büyük heyecanı ve fotoğraf çekimi için bekleyenleri Kıvanç Tatlıtuğ heykelinin yanında gördüm. 
Yalnızca hayal gücü değil beceri ve uygun malzemenin de gerekli olduğu bu heykellerin yapım süreci oldukça meşakkatli…Öyle  bir ustalık ile çalışılmış ki bazı heykellerin ellerinin üzerinde ki damarlara, dişlere, tırnaklara dokunma ihtiyacı hissediyorsunuz merak duygusu ile. Müzenin çıkışına doğru yaklaşırken balmumu heykeli yapılışını gösteren bir bölüm var. Bunun dışında bu güzel günden size ve sevdiklerinize hatıra kalacak türde bir şeyler satın almak isterseniz içeride bir alış veriş mağazası bulunmakta.
Müze çıkışında  Madam Tussuad müzesi ile yetinmeyin elbette…

Bu kalabalık, şaşırtıcı, sürprizler ile dolu dünya üzerinde çok az kent merkezinde rastlayabileceğiniz sıra dışılıklar, tezatlıklar ve güzellikler ile dolu olan şehrin kalbinde onun tadını çıkarmaya bakın.
Belki Galata’da  sade bir Türk Kahvesi ve bir parça Beyoğlu çikolatası eşliğinde.
Kentlere bazı yazarlar erkek ve kadın gibi cinsiyetler yüklerler.. Paris’i kadın, Londra’yı erkek bir şehir olarak nitelendirirler.
Bu benzetme bence doğrudur.
İstanbul bir kadın. Ancak; Her bölgesinde görülen farklılıkları ile,  karakteri, mizacı, huyu suyu, anı anına tutmayan halleri olan bir kadın… Bu kadın bazen kaprisli bir sevgili …Bazen başımızı omuzuna koyup sakince saçlarımızı okşamasından  verdiği huzurdan alabildiğine hoşnut olduğumuz müşfik bir kadın.. 
İşte bu kadının kalbi; Bazen tutkulu, bazen yorgun, bazen coşkulu, bazen sakin, bazen sevgi dolu, bazen anaç, bazen öfkeli, bazen kırgın, bazen karanlık, bazen bencil, bazen de  merhamet dolu duygular yaşatan halleriyle Beyoğlu…