SEVGÜL KAYSERİLİOĞLU

1 sezonda 60 oyun ve 33.000 seyirci rekoru -MOİ Sahne tarafından “Yılın En Çok İzlenen Oyunu” ödülü…

Veee

Üç yıldır kapalı gişe 

Hayatımın en yoğun katıldığım sanat ve doğa günlerindeyim.

Bu coşkuyla çoktandır programıma alamadığım bu oyuna arkadaşlarla toplanıp gittik. Öncelikle, çok güldük. Gülerken de ister istemez trajik toplum yönlemlerinin iç acıtan kesitlerini düştük.

Kara Cuma, Kara Çarşaf, Kara Üzüm, Karafatma falan değil Kara Mizah’tı oynanan. 

Üniversite arkadaşım sevgili Murat Kürüz’ün yüreğine kalemine sağlık detirtenlerden biri; “Yetersiz Bakiye”

Sadece tüketen ve tüketmeyi alışkanlık edinmiş insanların asıl değerlerinden nasıl şaştıklarını, üretmeyi tamamen kapatan beyinlerin zamanı nasıl boşa kullandığını, sınıf atlamak için çabaladıkça battığını anlatan bu öykü güldükçe düşündürenlerden.

Uzun zamandır sahnelenen oyun hala tiyatroyu tıka basa doldurmuş durumda. İki perdelik olmasına rağmen hiç ama hiç sıkılmıyorsunuz. Zamanı unutuyorsunuz. Tıpkı günümüzde moda trendlerini takip edeceğiz derken ötelenen değerlerimiz gibi … İzin verdiğimiz kapitalizmin flamenkosu ile dattara dattara nereye gittiğimiz meçhulu vurgulayarak.

Yetersiz Bakiye, toplu taşımalarda sık rastladığımız, en kötüsü de insanı çaresiz bırakan bir cümle. Yakaladığınızdan istetir bu durum “Pardon kartınızı kullansam..” ama kimse size sallamaz. …

İşte bu sebeple insanların yetemediği yerlerdeki çaresizliğini de ele almış. Kara mizah da burada başlamaz mı zaten?

Bizim kuşağın, yeni kuşakla olan hicvi de hoştu. Ve eski- yeni seyirci katılımıyla neo- klasik bir habitat içinde seyrettik.  Sevdim çok sevdim.

Tüm oyuncuların performansları da başarılı doluydu..

Başta Hakan Yılmaz olmak üzere   Hande Subaşı (ben doğrusu oyunculuk yönünü bilmiyordum.), Eyiül Öztürk, Cengiz Şahin’in oyuna kattığı,  gerektiği kadar, alçalıp yükselen tansiyonlarıyla hepimize keyifli anlar yaşattı. Daha sonra yeniden uygulamak istediğimiz kendimizde bir şeyler yakaladık,.

Bir Gergedan Yapım işi olan Yetersiz Bakiye’nin  sahne arkasına baktığımızda; Murat Kürüz’ü yazar ve yönetmen, Cengiz Şahin’i yapımcı, Adem Akbey ve Emrah Sürücü’yü ışık operatörü yer almakta.

Basit bir dekorla da insanları etkilemek mümkün işte. Öyle dev prodüksiyonlar olmadan da yürekleri fethetmek…. Burada yazar/ yönetmenin önemi ortaya çıkıyor.

Olaylarla öyle bütünleşiyorsunuz  ki aman diyeyim dalıpda sahneye atlamayın!

İlgi çok büyük olduğuna göre uzun bir süre daha sahnelenir oyun. (Kadro ve roller tam kıvamına gelmiş.) Kimbilir belki seri hale de gelir…

Bir haftasonu fırsatını bulursanız gidin faydalı bir çerez gibi… İster ceviz ister fındık ister kara üzüm niyetine…

Hadi çok yorulmayın sanat için size bir de kolaylık yapayım.

Seansları;

30.11.2017 Perşembe / 20:30
Torium Sahne / İstanbul

02.12.2017 Cumartesi / 20:00
Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi / Kocaeli

04.12.2017 Pazartesi / 20:30
ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi / Ankara

Yakında Murat’ı yakalayabilirsem bir de sizler için söyleşeceğim. 

(Sürprizleri önceden açıklamakta üstüme yoktur.)