ANKARA 
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Haluk Dursun, matem ayı olan muharremde, Bakanlığa bağlı koroların repertuvarlarına matem nefesleri ve mersiyeleri aldıklarını bildirdi.  

Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kültürel zenginliğine dikkati çekerek, bunun milletçe yeniden hatırlanması gerektiğini belirtti.

Türkiye'de kültürel kopukluk yaşandığını ifade eden Dursun, bunu telafisinin Kültür ve Turizm Bakanlığının vazifesi olduğunu, konuya ilişkin çeşitli çalışmalar yapıldığını kaydetti.

Dursun, bu kapsamda, Bakan Ömer Çelik'in de projeler geliştirdiğini bildirerek, "Bunlar arasında Alevi açılımı kapsamındaki kültürel çalışmalar var. Alevi kültürüne kaynaklık etmiş yazmalar, fütüvvetnameler, maktel-i Hüseyin'ler yayına hazırlanıyor. Muharrem ayında Bakanlığa bağlı korolar repertuvarlarına matem ayından dolayı matem nefesleri, mersiyeleri aldılar ve bu konuyla ilgili özel programlar hazırlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Müdürlüğü koroları bu duyarlılığı da ilk defa yukarıdan başlamak üzere geniş yığınlara ulaştırılmış olacak" diye konuştu.

Bakan Çelik'in talimatıyla koroların hem geleneksel usul dahilinde tek kişilik mersiyeleri hem de bağlama eşliğinde nefes denilen Alevi-Bektaşi ilahilerini okuyacaklarını söyleyen Dursun, "Bizde mevlit kültürü var. Mevlithanlar TRT üzerinden mevlit okurlar, buna alıştık ancak bunun yanı sıra artık Alevi-Bektaşi kültürünün en önemli geleneklerinden mersiye de devlet sanatçıları tarafından okunacak" ifadesini kullandı.

"Aşkın Şehitlerine" adıyla Selçuk Murat Kızılateş'in sanat yönetmenliğindeki konserler kapsamında, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü sanatçıları İstanbul'da Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde 27 Kasım'da sahne alacak.

Sarayda "kahve" sergisi

Dursun, somut olmayan kültürel mirasın önemine de dikkati çekerek, Türk kahvesinin geçen yıl UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası kabul edildiğini hatırlattı.

"Yunanlarla kavgayı bırakalım önce kahveye sahip çıkalım" diyen Dursun, Osmanlı döneminde ve özellikle Topkapı Sarayı'nda kahvenin önemine ve kültürel zenginliğine dikkat çekti.

Dursun, kahvenin toplumun genelinden ziyade, sarayda, özellikle Harem Dairesi'nde öne çıktığını ifade ederek, "Kahve nasıl getirilir, tepsisi kulpu, zarfı, nasıldı, örtü ne serilir, ikram ne verilirdi... Bütün bunlara tematik olarak yer veren bir sergi hazırlıyoruz" diye konuştu.

Saray'da ilk kez böyle bir sergi düzenlendiğini kaydeden Dursun, kahve kültürüne ait bütün unsurların sergilenebileceğini söyledi.

"Çubuk tüttürenler" ilk kez ziyarete açılacak

Dursun, kahvenin yanı sıra şerbet ve çubuk tüttürme kültürünün de sarayda yaygınlaştığını hatta Harem'de Çubuk Odası bulunduğu bilgisini verdi.

Kahveyle çubuk tüttürme geleneğinin Harem'i koruyan Zülüflü Baltacılar Ocağı'ndaki kişilerce sürdürüldüğünü anlatan Dursun, "Topkapı Sarayı'nda daha önce tamamen ziyarete kapalı olan Zülüflü Baltacılar Ocağı'nın kapılarını da ilk kez açacağız. Hatta, ziyaretçiler, bu geleneğin yapılışını mankenler vasıtasıyla görebilecek" dedi.

Haluk Dursun, Bakanlık olarak kültürel mirasın her çeşidine sahip çıktıklarını dile getirerek, "Kültür tarihindeki malzeme zenginliğinin farkında değiliz. Bilgisizlikten öte, duyarlılığımız yok. Bakanlık olarak bunlara sahip çıkma, halka duyurma, yaşatma hem de UNESCO vasıtasıyla başkalarına anlatma amacımız var" diye konuştu.