Yaşama bağımlılanmayın’ adlı kitabın yazarı, güzel kadın Nuran Soysal ile hayatı, kitabı ve bağımlılık hakkında sohbet ettik. Bu keyifli sohbetimize sizleri de ortak etmek istiyoruz…

 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Nuran Soysal kimdir?

Belçika’da doğdum ve 18 yaşıma kadar orada yaşadım. Daha sonra üniversite için İskoçya’ya gittim. Ekonomi bölümü mezunuyum. Üniversiteyi bitirdikten sonra da Türkiye’ye yerleştim. Halen kişisel gelişim uzmanlığı ve psikoloji eğitimi almaktayım. Geçtiğimiz Haziran ayında ise ‘Yaşama Bağımlılanmayın’ adlı kitabım okuyucularla buluştu.

Yazmaya nasıl başladınız? İlk adımınız nasıl oldu?

Çok uzun zamandır psikoloji ve bilinçaltı ile ilgili araştırmalar yapıyordum. Daha sonra araştırmalarımı ve yazılarımı paylaştığım bir blog açtım. Yazılarıma olan ilgiyi gördükten sonra ve blogtaki okurlarımın ‘lütfen kitap çıkarın’ demeleri üzerine bende kitap yazmaya karar verdim. Zaten bu çok istediğim bir şeydi.

Yaşama Bağımlılanmayın adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Niçin yazıldı? Amacı neydi? Amacına ulaştı mı?

 

Bağımlılık çağımızın bir hastalığıdır fakat insanlarımız bunun farkında değiller. Genelde bağımlılık dendiğinde herkesin aklına alkol, sigara ya da uyuşturucu gelir. Fakat öyle değildir. Bir besine, teknolojiye, spora ve hatta insanlara bile bağımlı olabiliyoruz. Ben de bunu anlattım kitabımda ve bu durumu yaşayanlara destek olmaktı amacım. Benim çok güzel ve sağlıklı bir yaşamım oldu ve Türkiye’ye geldiğimde bu şansımı kullanarak topluma faydalı şeyler anlatıp insanları bilinçlendirmek istedim. Kitabımın amacına ulaştığına inanıyorum. Çünkü çok güzel geri dönüşler aldım. Örneğin bir okurum ‘bağımlı olmadığımı zannediyordum fakat kitabınızı okuduktan sonra ben de bir bağımlı olduğumu anladım’ dedi. Örneğin arada bir oynadığımız oyunu gün boyunca oynarsak bağımlı hale geliriz. Hayatta her şeyin bir sınırı vardır. Bu sınırı bilirsek bağımlılıktan uzak kalmış oluruz. Ve özsaygımızı da geliştirirsek insanlara daha az bağımlı olur ve daha sağlıklı düşünürüz.

Yazarlık dışında neler yapıyorsunuz?

Fransız bir bankanın Türkiye’deki temsilciliğinde yatırım uzmanlığı yapıyorum. Günlük hayatımda ise spor yapıyorum ve sık sık seyahat ediyorum. Ayrıca 3 dilde yazılar hazırladığım bloğuma da devam ediyorum.

Şu anda hayal ettiğiniz bir hayatı mı yaşıyorsunuz? Hayattan yana mutlu musunuz?

İşime her gün şükrederek gidiyorum diyebilirim. Hayattan yana çok mutluyum. 2005 yıllarında Beşiktaş kulübündeki milli futbolcularla röportaj yapma fırsatım olmuştu ve yönetimden izin almak için BJK plazaya gitmiştim. İnşallah bu bölgede oturur ve bu binada çalışırım diye hayal etmiştim. Hayallerim gerçek oldu. Şu an orada yaşıyor ve çalışıyorum.

 

Kitabınız ile ilgili aldığınız yorumlar nasıl? Tepkilerden memnun musunuz?

Şu ana kadar hiçbir olumsuz yorum almadım ve bu durumdan çok mutluyum.

Yeni bir kitap çalışmanız var mı? İkinci kitabınızla ne zaman buluşacağız, bir tarih verebilir misiniz?

Tabi ki öyle bir planım var fakat henüz başlamış değilim. Çünkü ilk kitabımı Fransa’da Fransızca olarak tekrar yayınlatmak istiyorum. Bu projemi gerçekleştirdikten sonra ikinci kitabım için çalışmalara başlayacağım.

‘Bir insana da bağımlı olabiliriz’ dediniz. Peki birine bağımlı olmanın sebepleri nelerdir?

Karşınızdakini aynanız olarak gördüğünüzde o kişiyi kaybettiğiniz zaman kendinizi de göremiyorsunuz. Muhakkak bir gün herkes bizi terk edecek. Ya kaderden dolayı, ya da artık bizi istemediği için. Biz buna hazırlıklı olmalıyız ve bir gün her şeyin biteceğini bilmeliyiz. Kendinizi bu konuda sorgulamalı ve öz saygınızı geliştirmek için çaba harcamalısınız. Fakat bunun daha derin bir sebebi de olabilir. Geçmişte yaşadığımız bir olaydan dolayı ya da bir ilişkiden dolayı da olabilir. Bunun için kendimizi ve geçmişimizi sorgulamalıyız.

 

Son olarak gazetemiz okuyucularına ve kendi okurlarınıza neler söylemek istersiniz?

 

Tüm gazeteniz okurlarına sevgilerimi, size de bu keyifli röportaj için teşekkürlerimi sunuyorum…