Kıbrıs Barış Harekatı’nın muzaffer komutanlarından Emekli Tuğgeneral Sabri EVREN’in, 11 Ağustos günü vefatını büyük bir üzüntü ile ertesi gün öğrendim. İzmir’de Karşıyaka’da Beşikçi Camii’nde öğlen namazından sonra icra edilen cenaze törenine ben ve diğer gazi subay ve astsubayları, erleri ve mücahitlerinin bir kısmı ne yazık ki katılamadık. 

Tuğgeneral Sabri Evren, Kıbrıs Barış Harekatı’na Hava İndirme Tugayı’nın Komutanı olarak 20 Temmuz 1974 günü saat 07:05’te Lefkoşa’nın hemen kuzeyine Hamitköy bölgesine paraşütle atlayarak katılmıştı. Beraber aynı uçakta idik. Önce ben, ardından da o tarihte 50 yaşında olan Komutanım atlamıştı. Çok şükür sapasağlam Kıbrıs’a inmiş ve hemen Kıbrıs’ta, TMT dahil bütün inen ve çıkan birlikleri emrine alarak harekatı sevk ve idareye başlamıştı. 

Paraşüt hücumu esnasında gökleri kaplayan uçaklar ve yere süzülen binlerce paraşütçünün dehşet ve azameti Rumları şaşkına çevirmişti. Bu dehşet ve azametin yarattığı şok, korku ve panik, önce bütün Kıbrıs’ı, kısa süre sonra da Yunanistan’ı etkisi altına almıştı. Denilebilir ki, beklenmeyen yer ve zamanda, beklenmeyen bu müthiş hücumu gerçekleştiren Türk Ordusu, savaşı daha bu ilk saatlerde kazanmıştı. 

Daha sonraları da Sabri Paşa; dirayetli, soğukkanlı ve kararlı yönetimi ile Hava İndirme Tugayına verilen bütün görevleri üstün bir başarı ile yerine getirerek ZAFER’e en yüksek ve onurlu katkıları yaptı ve tarihimizin ilk paraşüt hücumunun başarılı Komutanı olarak tarihteki parlak yerini aldı. 

Sabri Paşa’yı ben 1961 yılında Komando Kursunda tanımıştım. Düzgün fiziği, bilgisi ve liderliği ile gönüllerimizi fethetmişti. Yıllar sonra Kıbrıs Barış Harekatı’nın hemen öncesinde emrine girdim.

1974 yılında paraşütle atlayacak birkaç komutandan biri idi. Paraşüt hücumuna katılmak için hiç tereddüt dahi etmemişti. Savaşta da ileri yaşına rağmen herkesle aynı şartlara katlanmış, rütbe ve makamının ayrıcalıklarını kullanmamış, sadelikten hoşlanan, çok mütevazi bir komutanımızdı. 

İzmir’de geçirdiği emekli döneminde de hiç irtibatımız kesilmedi. Sadelik, vakur ve tevazu içinde, kendi halinde bir hayatı vardı. 

Sayın Komutanımın vefatına KKTC’de görsel ve yazılı basın geniş yer verdi, bildiriler yayınlandı. Karşıyaka’da Beşikçi Camii’nde de KKTC’nin Türkiye temsilcilikleri, gaziler, mücahitler ve silah arkadaşları ile yakın ve dostlarının uğurladığı Kahraman Komutanımı, Şanlı Tugayımızın kahraman şehit evlatları ve ahirete göç eden kahraman gazi ve mücahitlerinin büyük bir saygı, özlemle ve de törenle karşıladıklarından eminim. 

Saygıdeğer Komutanıma Yüce Tanrı’dan rahmet, kederli eşi Güler Hanımefendi’ye ve ailesine ve yakınlarına, kahraman silah arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. 

Mekanı cennet olsun.