Ne işe yaradığını bugüne kadar öğrenmediğim, işin aslı merak da etmediğim bir kurumdur kent konseyi.

Aklımın bir köşesinde yer etmiş tabela partileri ve sivil toplum kuruluşlarından farksızdı benim için.

Ta ki tanıdığım biri, Malatya Büyükşehir Belediyesi kent konseyi genel sekreteri olarak atanana kadar.

Daha evvel bu algım, daha ziyade "yanılgım" hiç değişmemişti.

İçeride sineklere lastik don bağlatmakla meşgul bir iki idareci ve çesitli referansların "uyusunlar" diye gönderdiği birkaç çalışan...

Algım hep bu yöndeydi.

Konsey deyince insanın aklına ne gelir ki?

Lafı fazla uzatmadan...

Gel gelelim kent konseyinin faydalarına.

Necati abi genel sekreter olunca gittim yanına. Hayırlı olsun'a.

Hayırlı da olur inşaAllah umuduyla gittim.

Kapıda esneyen bir abla karşıladı beni. Malatya üslubuyla, "aha dedim" yanılmamışım! Ablaya, genel sekreterlik makamını sorup çıktım Necati abinin makamına.

Gayet mütevazı

İçten ve samimi...

Hal böyle olunca yapıştırdım soruyu, bir cesaret.

Abi ne iş yapar kent konseyi, neye yarar dedim.

Dilim durur mu? Yeriniz de serinmiş, demeden edemedim.

Bu benim aslında "yatış yeri" manasına gelen tariz ifademdir.

Lakin Necati abi utandırdı beni.

Başladı kent konseyini anlatmaya.

Elim gayrı ihtiyari kalem ve kâğıda uzandı.

Yazmam lazımdı.

Birçok kişi kent konseyleri hakkında benim gibi düşünüyor olabilirdi ve düşüncemizde yanıldığımız kesindi.

O konuştukça ben yazadurdum.

Şaşırıp, yazmaya devam ediyordum icraatlarını.

Gerisi Necati beyden;

-Geçen günlerin birinde trafiğe saygılı olanları il emniyet müdürlüğümüzün mobese kameralarından tespit ettik. Geçiş üstünlüğü olduğu halde yayalara yol vermek için bekleyen bir sürücüyü evinde ziyaret ettik. Siz, trafikte böyle bir davranış sergilediniz ve biz bunu plaketle ödüllendirmek istiyoruz, dedim. Adam çok şaşırdı. Çok da sevindi doğrusu. Elbette bu sadece bir örnek. Benzer nice örnek var bu hususta.

Gençlerden oluşan gönüllü bir ekibimiz var. Konsey üyelerinin tamamına bir faaliyet yapılacağı zaman mesaj atıp iletişim kuruyoruz. Sonra onlardan vakti uygun olanlarla yaşlı ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Evlerinde onları ziyaret ediyoruz. Eli boş gitmek olmaz tabi. Karınca kararınca herkes birşeyler getiriyor. Pastalar, börekler vs.

Yaşlılarımızın evlerinin temizlik ve bakımı dahil her işlerini elimizden geldiği kadar yapmaya çalışıyoruz.

Köşem yetmeyeceği için daha fazlasını kısa başlıklarla vermeye çalışayım. Engellilerle ilgili yol yapım ve eksiklerin tespiti dahil belediyemizle koordinasyon içinde hareket ediyoruz. Yeşili koruma, suyu kullanma, kentsel estetiğe uygun davranma, ortak kullanım alanlarını koruma vb. nice projeye imza attık.

Gayemiz kentini evi gibi gören ve muhafaza eden bir toplumun inşası.

Mesela, yakın zamanda ulusal bir fotoğraf yarışmamız olacak. Konumuz elbette "kente saygı".

Bu ve benzeri nice projeyle millete duyarlılık kazandırma yarışında olan kent konseyine bu sözlerden sonra hemen üye oldum. Faaliyetlerine elimden geldiği kadar katılacağım sözünü verdim. Beni "yıkık önyargılarımla" yolcu eden genel sekreterimize bir kez daha teşekkür ediyorum.