2.Dünya savaşından sonra kurulan İsrail devletinde her şey 1960 yılında John Fitzgerald Kennedy’nin Amerikan başkanı olmasından sonra değişmiştir.. Kennedy Amerikan tarihinin en genç başkanıdır ve aynı zamanda Amerikan başkanı olmuş ilk Katolik kişiydi.. Kennedy’den önce Amerika’da Katolik bir başkan hiçbir zaman olmamıştır.. John F Kennedy’nin babası olan Joseph Kennedy de politikacı olup aynı zamanda İngiltere büyükelçiliği yapmış olan Katolik bir büyükelçiydi.. Ne babası, ne de başkan Kennedy Yahudilerle iyi geçinemiyorlardı. Babası büyükelçilik yaptığı dönemde Londra’da Yahudilerin boy hedefi haline gelmiş ve çeşitli saldırılara maruz kalmıştır.. 

Kennedy de Amerika’da başkan seçilmeden önce Sigmund Rotschild’in kendisine yapmış olduğu ”başkan seçildiğinde orta doğuda İsrail tarafını tutan bir politika izlemesi karşılığında milyonlarca doları bulan seçim kampanyası masraflarını karşılayacaklarını belirtmiştir..” Ancak Kennedy böyle bir teklifin bir daha kendisine yapılmamasını rica etmiş ve kendisini hakarete uğramış gibi hissettiğini belirttirmiştir..Kennedy İsrail lobisinin Amerikan devleti üzerindeki faaliyetlerinden anormal derecede rahatsız bir politikacıydı. Kennedy’ e göre lobilerin Amerika’daki faaliyetleri Amerikan bağımsızlığına vurulmuş bir darbeydi.

Gazeteci-Yazar Seymour Hersh yazdığı “Amerika-Bomba ve İsrail” kitabında,  Kennedy’ nin bu teklifi kabul ettiğini yazmıştır. Seçimi kazanarak Böylece Başkan seçilmiştir. Orta doğu da İsrail yanlısı bir politika da izledi ama İsrail’in Atom Bombası çalışmasına karşıydı. Dimona Üssünün Uluslararası Denetime açılmasını istiyordu. Dönemin Cumhurbaşkanı ise buna şiddetle karşı çıkıyordu. O yüzden Amerika-İsrail İlişkilerinde tek sorun bu konuydu.

Kennedy ile İsrail Başkanı Ben Gurion Neden Nükleer Konusunda Kavga Etti?

İsrail kurulduğu günden beri orta doğuda hep bir süper güç olma hayali ile hareket etmiştir..Bu yüzden İsrail Devleti orta doğuda hızlı bir ”nükleer silahlanma programı” izlemeye başlamıştır.. İsrail’in Dimona çölünde kurduğu nükleer santralinde peynir-ekmek gibi atom bombası ve nükleer başlıklı füzeler üretmesi özellikle başkan Kennedy’i anormal derecede rahatsız etmiştir.. İsrail’in nükleer füzelerinin Ankara, İstanbul, Şam, Tahran, Bağdat ve Riyad gibi şehirleri vuracak kapasitede ve menzilde olması Kennedy yönetimini önlem almaya mecbur bırakmıştır.. Kennedy, Ben Gurıon’a yazdığı sert bir uyarı mektubunda ”İsrail’in nükleer programını durdurmaması durumunda Amerikan yönetiminin yaptırım uygulamaktan kaçınmayacağını belirtmiştir”.

Ben Gurion’da cevap olarak gönderdiği mektupta Kennedy’e ”genç adam” diye hitap etmiş ve bazı ağır ithamlarda bulunmuştur.. Bu mektuplaşmalar iyice çığırından çıkmış ve hakaretleşmeye dönüşmüştür.. Bu durum üzerine tepki olarak Ben Gurıon istifa etmiştir..Ünlü yahudi politikacı Henry Kissinger ”İsrail’in nükleer programına son vermesi İsrail’e büyük zarar verir” diyerek Kennedy’i ikna etmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştır.. 

Kennedy bununla da yetinmemiş 4 Haziran 1963′te Amerikan temsilciler meclisine danışarak çıkarttığı 11110 sayılı kanunla Amerikan dolarını basma yetkisini Rotschild ailesine ait olan Federal Reserve Bank’ın elinden alarak Amerikan Merkez Bankası’na vermiş ve ”bir ülkenin parasının denetimin şahısların elinde olmasının büyük bir sorun olduğunu” belirterek kendi sonunu hazırlamıştır.. Federal Reserve Bank ve dolar İsrail’in en büyük gelir kaynağıdır tabiri caizse şah damarıdır..Kennedy, doları basma yetkisini Federal Reserve Bank’ın elinden alarak adeta İsrail’in şah damarını kesmiştir..Neticede İsrail için Kennedy’nin etkisiz hale getirilmesi farz olmuştur..Kennedy’nin seçimleri kaybetmesini beklemek boş bir umuttu çünkü Kennedy halktan büyük destek görüyordu.. 

Kennedy’e seçimler kaybettirilse bile sonradan kazanması yüksek ihtimaldi.. Üstelik Kennedy’nin kardeşi de gelecek vaat eden bir politikacıydı..Dünyada hiçbir aile böylesine politik bir gücü elinde tutmayı başaramamıştı..Tek bir çare gözüküyordu..O da suikasttı.. Kennedy bir şekilde öldürülürse Amerikan yasaları gereği yerine yardımcısı getirilecekti.. Kennedy’nin yardımcısı Lyndon Johnson’dı.. Johnson tam bir İsrail taraftarıydı..Kendi politik hırsları yüzünden İsrail’e gözünü kırpmadan yardım edebilirdi..Üstelik Kennedy ile hiç iyi geçinemiyordu, söylentilere göre Kennedy kendisini kovmaya çalışıyordu.. 

İsrail Kennedy yok etmek için suikast kararı alır ve kararı Amerikan derin devleti için derin bağlantılarını kullanarak çok gizli bir biçimde uygulamaya koyar.. Kennedy’i öldürmek için en uygun ortam seçim kampanyaları için geleceği Dallas’tır. Dallas’ta her zamanki gibi üstü açık araba ile halkı selamlayacak olan Kennedy’i korumakla görevli CIA ajanları özel olarak ayarlanacak ve başkanın güvenliği sabote edilecekti..Böylece suikast çetesi Kennedy’i rahatlıkla öldürebilecekti.. Suikast çetesi için değişik rivayetler vardır. Kimileri Kennedy’i Fransız suikast çetesinin öldürdüğünü,kimileri ise Kübalı sürgünlerin öldürdüğünü iddia eder ancak kesin olan bir şey var ki Kennedy’i öldürenler çok profesyonel ve acımasız keskin nişancılar(sniper)’lardan oluşan bir suikast timidir.. 

Kennedy Dallas’ı ziyaret etmeden önce akşam yani 21 Kasım 1963 akşamı Dallas’ta gökten boşalırcasına yağmur yağmıştır.. Ancak şehir halkı buna rağmen başkanı en iyi şekilde karşılamak için elinden geleni yapmıştır.. 22 Kasım 1963 sabahı Washington D.C’den Air Force One uçağı ile Dallas’a gelen başkan Kennedy ve eşi, sabah 9′ta şehir merkezinde Dallas valisi Connaly ile birlikte kahvaltı ettikten sonra üstü açık bir limuzine binerek halkı selamlamaya başlamışlardır.. Tam 6 aracın olduğu kortejde en son arabada başkan Kennedy ve vali Connaly vardır..Önde motosikletli SS korumalar ve yanda CIA ajanlarının bulunduğu arabalarla Kennedy’nin arabası Kortejle birlikte Elm caddesinden Houston’a doğru beklenmedik bir dönüş yapar.. O sırada silah sesleri yükselmeye başlar.. Polisler telsizle anons etmeye başlar..”Korteje ateş ediyorlar yere yatın” diye..Tam 6 el silah sesi duyulur..

Birinci mermi arabayı komple ıskalar ve alt geçitte bekleyen Edmund Harris adındaki taksi şoförünün kulağını parçalar..İkinci mermi Kennedy’i tam omzundan vurur..Üçüncü mermi Kennedy’i ıskalayıp ön koltuktaki vali Connaly’i omzundan vurur..Dördüncü mermi Kennedy’i boynundan vurur,aynı mermi başkanın vücudundan çıkıp Vali Connaly’i sırtından vurur.. Beşinci mermi arabayı ıskalayıp dikiz aynasını kırıp dışarı çıkar..ve Altıncı mermi…Altıncı mermi başkan Kennedy’i tam kafasından vurur..Başkanın kafasını parçalayan mermi bulunamaz.. Suikastten sonra yapılan araştırmalarda Kennedy’i sözde komünistlerden vatan haini Lee Harvey Oswald’ın vurduğu iddia edilir.. Ortada altı mermi olmasına rağmen Oswald’ın tek katil olduğu görüşüne verilir..İddialara göre Oswald Texas Okul kitapları bürosunun altıncı katındaki pencere dibinden İtalyan yapımı Manlicher Caracano marka keskin nişancı tüfeği ile başkan Kennedy’i ve Vali Connaly’i altı kez vurarak başkanı öldürmeyi başarmıştır.. Sözde suikastci Lee Harvey Oswald’ın vurduğu başkan Kennedy feci şekilde can vermiş ve Lee Harvey Oswald apar topar hapsi boylamıştır.. Ortadaki deliller birden çok keskin nişancının olduğunu göstermesine rağmen İsrail denetimindeki Amerikan derin devleti suçu Lee Harvey Oswald’ın üzerine atarak delilleri bir bir yok etmiştir. Suikastı gören 57 kişi ya bir kaza ile yada intihar ile ölü bulunmuştur.. 

Lee Harvey Oswald ise suikasttan iki gün sonra mahkeme çıkışında yüzlerce FBI ajanı ve polisin arasında yahudi bir bar işletmecisi olan Jack Ruby tarafından öldürülmüştür..Bu Amerikan milliyetçisi yahudi,Lee Harvey Oswald’ı öldürmesinin nedenini ise ”komünistlerden Amerika’nın aldığı intikam” olarak yorumlamıştır.. 

Birden çok keskin nişancı tarafından vurulan Kennedy’nin, otopsisini Amerikan ordusundaki üst düzey amiral ve generaller yürütmüş ve otopsideki suikast delillerini bir bir sabote etmişlerdi.. Ailesi Kennedy’nin kafasının kesilerek incelenmesini ve böylelikle gerçek suikastçıların bulunmasını istediğinde ise Amerikan birimleri konuyu şiddetle reddetmişlerdir..Kennedy apar topar gömülerek konu ört bas edilmiştir.. 

Başkan Kennedy’nin suikast sonucu öldürülmesinden sonra başkan adayı olan kardeşi senatör Robert Kennedy de bir basın toplantısı sırasında İsrail işbirlikçisi Filistinli bir genç tarafından kurşunlanarak öldürülmüştür…

Peki Kennendy suikasti sonrası neler oldu.?

Kennedy’nin kapattığı İsrail Dimona çölündeki nükleer santrali tekrar açılmış ve İsrail nükleer silah üretimine eskisi gibi iyice hız vermiştir.. 

Federal Reserve Bank’ın elinden Amerikan dolarını basma yetkisini alan başkan Kennedy’nin çıkarttığı 11110 sayılı kanun iptal edilmiş ve Amerikan dolarını basma yetkisi tekrar Rotschild ailesine ait olan Federal Reserve Bank’a verilmiştir.. 

II.Dünya savaşından sonra ılımlı ve sakin bir politika izleyen Amerika devleti özellikle Kennedy suikastından sonra soğuk savaş sürecini de aşlatmıştır..Amerika ile Sovyet Rusya arasındaki soğuk savaştan tüm dünya devletleri çok olumsuz yönde etkilenmiştir..Amerika ile Sovyet Rusya arasındaki silahlanma rekabeti adeta bir sidik yarışına dönmüştür.. 

Amerika tüm dünya genelinde emperyalist faaliyetlerine hız vermiş ve Vietnam’a saldırmıştır..Vietnam’da binlerce kişinin ölmesine ve birçok ülkenin bu savaştan dolaylı olarak zarar görmesine neden olmuştur. Başkan Kennedy Teksas’a gitmeden önce Vietnam’dan Amerikan Askerlerinin çekilmesine karar vermişti. Böylece Amerika kendisini ilgilendirmeyen bir savaşın içinde olmayacaktı. Bu noktada çekilme planını onayladı ve bir Yarbayı bununla ilgili olarak görevlendirdi. Geri çekilecek ilk Amerikan Askerlerinin Noel de evlerinde olmasını istedi. Bu kararı da onun ölüm fermanını imzalamasına neden oldu. Bu üç nedenden dolayı Kennedy Suikasti işlendi.

Başkan Yardımcısı Johnson Başkan olur olmaz ilk emri Vietnam da savaşa devam edilmesi oldu. Amerikan Ordusu savaş boyunca 600 Milyar Dolarlık Silah siparişini Silah Üreten Firmalara verdi. Bu rakamın bugünkü karşılığının 3 Trilyon Dolar olduğunu belirtelim. Böyle bir paradan vazgeçmek istemeyen Dünyanın kaderi ile oynayan aileler başkanın da ölüm emrini doğal olarak verirler. Vietnam Savaşı 1975yılında bittiğinde Amerikan Ordusu 57 binden fazla ölü ve kayıp verdi.

Kennedy’nin ölümü ile şunlar oldu: 

Vietnam Savaşına devam edildi.

Dolar’ı kuracağı kendi merkez bankasında basmak kararı da kaldırıldı. 150 Özel Banka ve Dolar’ basma yetkisini ellerinde tutan aileler işlerine devam ettiler.

İsrail Atom Bombası çalışmalarına rahatça devam etti. Bugün Dünyanın 3 Büyük Nükleer Gücü oldu. Başkan ABD seviliyordu ve bir dönem daha seçim kazanabilirdi. Böylece 1968 yılına kadar başkan olarak kalsaydı, İsrail’in Atom Bombası yapma çalışması engellenmiş olurdu. Çünkü Kennedy’nin ölümünden 6 yıl sonra ilk bombasına kavuştu. Bu süreç uzayabilirdi. Uzamadı.

Amerika’da İsrail lobisi ise iyice pervasızlaşmış ve yönetimde söz sahibi olmuştur..Amerika İsrail devletinin yaptığı katliamlara sesini çıkaramaz hale gelmiş ve İsrail ile suç ortaklığı yapmaya başlamıştır..En basitinden örnek vermek gerekirse İsrail devletinin çok gizlice yürüttüğü ”Samuel Vanunu’yu kaçırma operasyonu” na istemeden şahit olan bir Amerikan Firkateynindeki 23 deniz piyadesi İsrail hücum botları tarafından açılan ateşle öldürülmüştür..Denize düşüp kaçmaya çalışan askerler bile İsrailliler tarafından öldürülmüştür..Olayın basına sızmasına izin verilmemiş ve Yahudilerin kontrolündeki Amerikan basını konuyu haber bile yapmamıştır..