KEMAL TANER-Orta Asya Uzmanı, bağımsız gazeteci

28 Eylül 2015 tarihinde New York’ta Birleşmiş Milletlerin (BM) tarihinde dönüm noktası niteliğindeki BM Genel Kurulunun  70.yıldönümü oturumu düzenlenmiştir. 
Dünya sahnesindeki büyük oyuncuların ilişkilerinde artan gerginlik şartlarında bu tarihi olaydan alışılmış ötesinde beklentiler söz konusuydu. BM şüphesiz evrensel bir görüşme platformudur. Barışın tesisi ve küresel sorunların çözümüne katkıları paha biçilmezdir. Fakat günümüzde örgüt ne kadar etkindir? BM kulislerinde reformların gereksinimi yirmi yıldır konuşulmaktadır. Fakat hiçbir şey değişmemektedir. Hâlbuki bu gün dünya BM kurulduğu İkinci Dünya Savaşından sonraki dünya değildir. Bölgesel ihtilaflar ve etnik çatışmalar, alev topu içindeki Ukrayna ve sürekli savaş halinde yaşayan Ortadoğu, bitmek bilmeyen küresel terörizm– BM gündemindeki acil konular listesinden sadece birkaçıdır. 
BM Tüzüğünde tespit edilen uluslararası barış ve güvenliği destekleme, ayrıca ülkelerarası dostane ilişkilerin geliştirilmesi ile ilgili amaçlara ulaşmak günümüzde gittikçe zorlaşmaktadır. BM diyalogu geliştirme platformundan ziyade sözlü savaşlar arenasına dönüşmektedir.
Mevcut çatışmalar şartlarında Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbaev’in konuşması yapıcı ve özlü bir önem kazanmıştır. Gelişen durumlar göz önünde bulundurulduğunda, KC Devlet Başkanının uluslararası terör ve aşırıcılığa karşı ortak küresel ağı oluşturma fikri büyük önem arz etmektedir. Söz konusu “kötülükle” mücadele ile ilgili kapsamlı bir belge özellikle BM himayesi altında kabul edilmelidir.
Ünlü siyaset adamları Margaret Thatcher John Major lord Hurd Kazakistan Devlet Başkanının girişimlerini yerinde ve tamamen gerçekçi olarak değerlendirmiştir. Orta Asya uzmanı ve İngiltere eski Dışişleri Bakanı Douglas Hurd  Küresel krizle mücadele planı fikrinin güncel olduğu kanaatindedir. Ayrıca, Kazakistan Devlet Başkanının terör, göç, diğer olumsuz olguların ekonomik krizin, yoksulluğun, eğitimsizlik ve işsizliğin sonucu olduğuna ilişkin görüşünü paylaşmaktadır. Ve bu sorunlar ancak müşterek çözümlenebilecektir.  
Ünlü Kırgız bilirkişi, KC Siyaset Bilimciler Birliği müdürü T.Kakchekeev’in değerlendirmesine göre, N.Nazarbaev dünya uygarlığının en güncel konusunu – uluslararası terör ve aşırıcılığı gündeme getirmesi çok yerindedir. Bununla birlikte T.Kakchekeev, tüm dünyada aşırıcı akım olarak kabul edilen “Tabligi Cemaat” dini örgütün oldukça serbest hareket ettiği kendi ülkesindeki – Kırgızistan’daki olaylar, tartışılmaz bulgular ve reddedilemeyecek olgular üzerinden şiddetlenen sorunlarla ilgili görüşünü beyan etmiştir.
Ayrıca Kazakistan liderinin uluslar üstü para biriminin oluşturulması ve BM karargâhının Asya kıtasına “nakledilmesi” ile ilgili fikirlerinin dünya kamuoyunun dikkatinden kaçmadığı da belirtilmelidir. Daha derin değerlendirince belirtilen fikirler görüşülmenin ötesinde uygulanabilecek girişimlerdir. Zira BM tarihi boyunca dünyanın küresel haritasının temel jeopolitik ve ekonomik süreçleri dünyanın en büyük kıtasına – Asya’ya kaydığı aşikârdır. 
Koreli diplomatlar BM karargâhının Asya’da konuşlandırma fikrini heyecanla desteklemektedir. “Gelişim merkezi özellikle buraya kaymaktadır. Bu bağlamda Kazakistan Devlet Başkanının karargâhın nakline ilişkin görüşünü şu anda tüm dünya tartışmaktadır. Ve bu gayet gerçekçi ve yapıcı bir öneridir. N.Nazarbaev önerilerinde hedefleri somut olarak belirlemiştir.  KC lideri 30 yıl sonrası için kalkınma planını öngörmektedir. Ve dikkate ve takdire şayandır” – şeklinde belirtmiştir Kazakistan Kore Büyükelçisi Che Engchon.  
Almati Almanya başkonsolosu Renate Schimkoreit şöyle değerlendirmektedir: “Örneğin ortak küresel para birimi gibi bu tür önerilerin çok dikkat çekici olduğu kanaatindeyim. Diplomatlar BM yeni küresel gündem konularının Kazakistan’ın öncelikleri ile örtüştüğünü belirtmektedir. Özellikle savunma bütçesinin yüzde birinin BM istikrarlı kalkınma Fonuna aktarılması ile ilgili görüş dikkat çekicidir. 
BM yıldönümü oturumunun üzerinden zaman geçmesine rağmen Kazakistan Devlet Başkanının konuşması halen uluslararası siyaset adamları ve diplomatlar tarafından dile getirilmekte ve müzakere edilmektedir. Örneğin Kazakistan Hollanda büyükelçisi Hans Drisser çevre güvenliği ile ilgili önerileri desteklemektedir. Diplomat KC Devlet Başkanının nükleer silahsızlanma ve küresel güvenlik alanındaki önerilerini çok değerli bulmaktadır. Ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Nükleer yakıt bankasının ülke sınırlarında bulunmasının dünya kamuoyunun yüksek güveninin göstergesi olduğu kanaatindedir. Onun deyimine göre “…Kazakistan Devlet Başkanı N.Nazarbaev’in konuşması çok önemli ve somut önerilerle doludur. Dolayısıyla Kazakistan’ın Sovyet Birliğinin dağılmasından sonra dördüncü büyük nükleer üssünden gönüllü olarak vazgeçmesi de dikkate alındığında, Küresel nükleer karşıtı hareketi oluşturma girişimi paha biçilmezdir”.  
New York’taki konuşmasını özetleyerek ve oturumda hazır bulunanlara seslenerek N.Nazarbaev Kazakistan’ın çağdaş dünyanın zor şartlarına bakılmaksızın elde ettiği siyasi ve ekonomik başarılarının, ayrıca uluslararası “gündem” korularının çözümlenmesinde ülkenin yapıcı ve en önemlisi barışçıl girişim arzusu ve girişimlerinin altını çizmiştir.
Ve bunun tüm gerekli ön şartları da mevcuttur. Ülkenin 2017-2018 döneminde Güvenlik Konseyinin daimi olmayan üye koltuğuna önemli aday olduğunu hatırlatalım. Evet, genç bir devlettir, evet, iddialıdır, fakat siyasi olarak bu tür sorumlulukları üstlenmek için olgunlaşmış bir ülkedir. 
Kazakistan son yıllarda uluslararası platformda sesini daha fazla duyurmaktadır. Hem de belirtelim ki, tamamen yapıcı girişimleriyle...