Kaşlarının bitip gözlerinin başladığı yere işaret koymalı. Bir dahaki sefere oradan başlamalı. Öpüp, koklamaya.
Yudumumda aradım senin ıslak tenini
Canım doyasıya, kana kana seni sevmek istedi
Yüreğini…
Yani seninle ilgili ya da senden gizli her şeyi
Hep sevmek, benimsemek. Mesela özlemenin anlamını yaşamalı
Mesela hasretinden rüyaları arşınlamalı
Mesela sevişmeleri sırf senin üstüne yapmalı
Hayalinin gölgesinde bir fincan kahve içmeli
Anlayacağın, sırf seninle yaşamalı
En önemlisi, sensizken de senle olabilmeli
Yani paylaşmalı…
Kimi zaman ismin beş halinden biri gibi davranmalı
Kimi zaman teşbihi aşkla harmanlamalı
Yani aşkı şiirle kıyaslamalı
Sigarayı körüklerken içime seni de almalı
Yani hep senle olmalı
Sensizken de senleyken de…
Hatta sensizken seni daha çok yaşamalı
Daha çok okşamalı lüle saçlarını
Kaşlarının bitip gözlerinin başladığı yere bir işaret koymalı
Bir dahaki sefere oradan başlamalı
Öpüp, koklamaya…
Bugün senin doğum günün.
Bugün sen benle, ben senle
Yeniden doğuyoruz, selam gönderiyoruz aynı elle hayata.
Kahve fincanına çöreklenen tortusun
Göz pınarlarıma yerleşen uykusun
Kimi zaman çok, kimi zaman yoksun…
Biliyorum giden yılların burukluğu var içinde
Ama yaşanmamış yılların da sevinci.
Evet yüreğim
Bugün senin doğum günün
Tuhafiyeden iki şiş iki yumak aldım
İçine sevdamızı attım
Yüreğimizi
Ümitlerimizi
Sabah yediğimiz otlu peyniri
Akşam yiyeceğimizi bamyanın ekşisini kattım
İçine;
Bana doğum günümde aldığın
Şalı koydum
İçine;
Yarınlarımızı, dünlerimizi, bugünlerimizi
Türkülerimizi, kavgalarımızı attım
Başladım örmeye.
İlmikleri attıkça, atkı ortaya çıktıkça
Sevgimiz daha bir belirlendi boynunda
Isıtacak yüreğini o caanım İstanbul kışlarında…
Dün rüyamda gördüm seni
Alacaydı hava;
“Yeşil kınlara ektin tarlaya
Kızıl tomurcuklar versin diye”
Özenliydin
Özeldin
Güzel…
Akşam güzel bir yemek hazırlamalı
İki kadeh yetmişlerden kalma Fransız şarabı
Gramafonda da Safiye Ayla çalmalı
Ben roka toplamalıyım
Sen balıkları.
Doyuncaya, aksırıncaya kadar yemeli
İçmeli
Yediklerimizi sevda haznesinde biriktirmeli
Rokadan da sevda olur mu deme
Olur
Hem de alasından…
Rüya görüyorum
Senin çocuklarını taşıyorum
Sevdamızın dikensiz güllerini
El eleyiz, kol kola
Ömür boyu süren rüyanın rüyasını görüyorum.
Bugün senin doğum günün
Bakışların…
O caanım bakışların gelir aklıma
Tophane’ye kahve içmeye giderken yaptığımız komiklikler
Gülhane’den Ayasofya’ya yaptığımız hafta sonu yürüyüşleri.
Köfte yemeğe giderken Karaköy’e
Tattığım en güzel piyazın tadı gelir aklıma.
Galata kulesine giremeyişimizin hüznü
Dolmabahçe’deki sabit askerin karşısındaki
Banktaki sohbetlerimiz gelir aklıma
Ve yüzüm tebessümle kaır bir süre…
Aklıma yapacaklarımız gelir.
Adalar mesela
Büyükada’da bineceğimiz fayton
Kınalı Ada’da yapacağımız sabah kahvaltısı
Heybeliada’da dost ziyaretleri
Oradan da size gideriz
Annen
Kış aylarındaki demli çayın sıcaklığı tadındaki annen(m)
Bize yemek hazırlamıştır
Yüreğinin yansıması dilindedir.
İşte böyle gülüm
Bugün senin doğum günün
Değil sadece bugün
Her gününde yanında olmak dileğiyle.
Gözlerindeki alev hiç küllenmesin.
Sevda kaçsın çayınıza